Şirketinizin uzun vadeli başarısını ölçmek için takip etmeniz gereken bazı metrikler vardır. Bu metriklerin açık ara en önemlisi iş gücü devir oranıdır. Turnover rate olarak da bilinen bu gösterge sayesinde, şirket kültürünüzün, işe alım dönemlerinizin ve markanızın kapsamlı bir değerlendirmesini yapabilirsiniz.
Bu değerlendirme sürecini ve süreç boyunca yapılan çalışmaları dikkatli bir şekilde izlemek, olası iş aksaklıklarının önüne geçmek için hayati önem taşır.
Peki, turnover oranı nedir? Neden önemlidir ve nasıl hesaplanır? Bu soruların cevapları ve çok daha fazlası için yazımızı okumaya devam edin!
Turnover rate, bir kurumda belirli bir süre içinde ayrılan çalışan sayısını ölçmek için kullanılır. Şirketin genel sağlığını ve sürdürülebilirliğini yansıttığı için en önemli İK metrikleri arasındadır. Genel olarak turnover hızı, bir yıl boyunca elde edilen iş gücü verileriyle hesaplanır.
İK uzmanları tarafından incelenen iki farklı turnover oranı vardır:
İş yerinde herhangi bir pozisyonun sıklıkla boş olması durumu yüksek devir hızı olarak adlandırılır. Çalışan devir hızının yüksek olmasının şirket üzerinde olumsuz etkileri vardır. Bu nedenle, altta yatan temel nedenleri bulmak ve buna uygun çözümler sunmak çok önemlidir.
Turnover oranı hesaplama sonrasında yüksek ciro ile karşılaşıyorsanız, aşağıdaki nedenleri incelemeniz gerekebilir:
Kurumda var olan pozisyona yeni kişiler bulmaya çalışmak, mevcut personeli şirkette tutmaktan daha pahalıdır. Çünkü başlı başına stres kaynağı olan işe alım süreci yeniden başlar. Bu da şirketiniz için zaman ve kaynak kaybı anlamına gelir.
Personel devir oranı tam da bu noktada devreye girer. Siz de aylık turnover hesaplama yaparak hangi tür ciroya sahip olduğunuzu görebilir ve buna uygun stratejiler kullanabilirsiniz.
Ancak turnover oranının önemi yalnızca bununla sınırlı değildir. Düzenli ölçümlerle aşağıdaki avantajların tümüne sahip olabilirsiniz:
Bütün şirketler iyi bir turnover oranına sahip olmak ister. Peki, herkes için ideal oran nedir? Öncelikle, ideal turnover oranının şirkete ve şirketin hedeflerine bağlı olarak değişeceğini unutmamak önemlidir.
Örnek vermek gerekirse, ABD Çalışma İstatistikleri verilerine göre, eğlence ve konaklama endüstrisinin yıllık oranı %84,9 olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, devlet endüstrisi için belirlenen yıllık oran %18,1’dir.
İdeal turnover oranının hesaplanması için şirket verilerinizi sektör ortalaması ile karşılaştırmanız gerekir. Devir oranının beklediğinizden yüksek olduğunuzu fark ederseniz, bu durum düşündüğünüzden daha fazla gönüllü işten ayrılma yaşadığınızı gösterebilir.
Turnover rate ve attrition oranı genellikle birbirinin yerine kullanılır. Ancak bu doğru değildir ve devir hızı ile yıpranma oranı arasında oldukça önemli farklar vardır. Yıpranma, gönüllü ve istemsiz ayrılmaların tümünü içerirken, turnover oranı yalnızca gönüllü istifaları içerir.
Örneğin, bir çalışan işten kendi rızasıyla ayrılırsa veya kurum tarafından çıkarılırsa bu attrition olarak adlandırılır. Ancak personel yalnızca kendi isteğiyle istifa ederse turnover oranına dahil edilir. İki oran arasındaki temel fark budur.
Turnover oranı hesaplama işlemi için yalnızca üç bilgiye ihtiyacınız vardır:
Verideki rakamları aşağıdaki formüle yetiştirin:
Yukarıdaki formülle ancak farklı girdilerle aylık veya yıllık turnover oranını hesaplayabilirsiniz. Formülün kullanımını şu şekilde örneklendirebiliriz.
Veriler Sonucunda Elde Ettiğimiz Çalışan Sayısı: 149+145/2 = 147’dir.
Kuruluşun Aylık Turnover Oranı: 6/147 x100 = %4,7’dir.
Çalışan sirkülasyon oranı için aylık rakamlar yerine yıllık rakamları kullanmanız yeterli olacaktır.
Turnover rate aslında düşürülebilir orandır. Ancak bazı adımlar atmanız ve gerekli aksiyonları almanız şarttır. Bunun için işverenlerin aşağıdaki ipuçlarını takip etmesi yeterli olacaktır:
1. Rekabetçi Maaşlar Sunun
İnsanların herhangi bir kurumu tercih etmeleri için bazı temel nedenleri vardır. Bunlardan en önemlisi hiç şüphesiz ki elde edecekleri maaştır. Aday personele yüksek maaş teklif etmekten çekinmeyin.
Aynı zamanda alacakları zamlar hakkında bilgilendirin ve sözünüze sadık kalın. Bunları uygulamanız, çalışan motivasyonu için de son derece faydalı olacaktır.
2. Şirket Kültürünüzle Uyumlu Kişileri İşe Alın
İşe alım yaparken sadece yetkinlikleri göz önünde bulundurmanız doğru olmayacaktır. Çalışma verimliliği konusunda maksimum katkıyı sunacak çalışanları bulmak için kapsamlı bir işe alım süreci yürütmelisiniz.
Çalışanları işe alırken sizinle aynı hedefe odaklanacaklarından emin olun. Bu da personelinizin daha verimli çalışmasına yardımcı olurken aynı zamanda iş birliği oranını da artıracaktır.
3. Personeli Destekleyin
Çalışanları işe alırken onların teknik bilgileri ve deneyimleri hakkında fikir sahibi olun. Bu becerileri geliştirmek için kurslar ve sertifika programları düzenleyin.
4. Açık İletişim Kurun
Çalışan devir hızını azaltmanın en iyi yolu sağlıklı iletişim kurmaktır. Ekibinizin verimliliğini, çalışmalarına engel olan faktörleri ve şirket stratejilerini açıkça konuşmalısınız. Çalışanlar doğru bir şekilde bilgilendirildikleri zaman kendilerini daha değerli hissederler.
5. Çalışan Bağlılığı Oluşturun
Çalışan bağlılığı son derece önemlidir. Çalışanlarınızın şirketle olumlu bir bağ kurmasına yardımcı olun. Bağlılığı yüksek çalışanlar şirketin hedefleri için daha sıkı çalışırlar. Bağlılığı teşvik etmek için onları tanımayı, ekip kültürü oluşturmayı ve personelinizi takdir etmeyi unutmamalısınız.
6. Çalışanlarınızı Takdir Etmeyi Unutmayın
Çalışanlarınızın başarılarını ve çabalarını takdir etmek turnover oranını düşürme konusunda kilit rol oynayabilir. Birçok çalışan, yaptığı işin kayda değer olduğunu duyduğunda daha verimli olmaktadır. Ödüller, hediyeler ve ikramiyelerle çalışanlarınızın takdir edildiğini hissettirebilirsiniz.
7. İş-Yaşam Dengesini Teşvik Edin
İş yaşam dengesini desteklemek, personeliniz için dönüm noktası olabilir. Çalışanlarınıza iş yeri dışında da sorumlulukları olduğunu kabul ettiğinizi gösterebilirsiniz. Bu da onların daha az stresli ve değerli hissetmelerine yardımcı olabilir.
8. Kurumsal Psikolojik Destek Hizmeti Alın
Personelinizin şirkete bağlı olabilmesi için kendini değerli hissetmesi gerekir. Onların sorunlarını anlamalı ve gerektiğinde kişisel problemleri için destek vermelisiniz. Çalışan deneyimi bu sayede optimum düzeye ulaşabilir.
Bunu tek başınıza yapmak sizin için yorucu olabileceği gibi, doğru neden ve sonuçlara da değinemeyebilirsiniz. Bu bağlamda kurumsal psikolojik destek hizmeti alabilirsiniz.
Unutmayın, büyük kuruluşlar personelini yanında tutmak için sihirli değnek kullanmıyor. Yaptıkları şey temelde çok basittir. Rakamsal verileri duygusal çözümlerle değiştiriyorlar. Bu da çoğunlukla ideal turnover oranı ile sonuçlanıyor.
Siz de bu kategoriye dahil olabilirsiniz. Sakın, ‘’Olmaz!’’ diye düşünerek önyargıya kapılmayın. Çalışan bağlılığını sağlayarak ideal oranlara ulaşmak için kurumsal psikolojik destek hizmetimizden yararlanın!