'Daha İyi Sen' için İlk Seansının %25‘i Bizden!
0 850 700 03 03
Sağlıkla Kal

Hamilelik Psikolojisi Neden Olur ve Nasıl Geçer?

Yazar: Web ve Tıbbi Yayın Kurulu
HiDoctor tarafından onaylandı
8 DK
27 Temmuz 2025 tarihinde yayınlandı
Yazı Boyutu:
a
a
8 dakikalık okuma
Yazı Boyutu:
a
a

Hamilelik döneminde vücutta meydana gelen değişikliklerden sıklıkla bahsederiz. Yuvarlak hale gelmiş ve büyümüş bir göbek, günden güne artan çatlaklar, nadiren de olsa varis görünümlü bacaklar ve gününüzün çoğunda size eşlik eden mide bulantıları… Ancak anne adayları, gebelik sırasında kendilerini bekleyen durumlar ve yaşayacakları psikolojik değişimler hakkında genellikle fazla bilgi sahibi değildir.

Peki, hamilelik psikolojisi nedir ve gebelik psikolojisi nasıl geçer?

Hamilelik Psikolojisi Nedir?

Hiç şüphesiz ki hamilelik saf bir mutluluğun en güzel temsilcisidir. Birçok anne adayı, kendinden bir parça taşımanın verdiği haz ile sevinci en üst seviyede yaşar.

Bununla birlikte, hamilelik süreci yalnızca mutluluk duygusu ile sınırlı değildir.

Zira bu dönem, aynı zamanda duygusal bir kırılganlığı beraberinde getirebilir. Hamile kadınlar sık sık yorgun, endişeli ve depresif hissedebilir. Son derece yoğun hissedilen bütün bu duygu karmaşasına hamilelik psikolojisi adı verilir.

Hamilelik Psikolojiyi Nasıl Etkiler?

Hamilelik, hem fiziksel hem de psikolojik değişikliklere yol açan oldukça karmaşık bir süreçtir. Hamilelik döneminde yaşanan bu değişimler annenin kişisel yapısına, bulunduğu çevreye, sahip olduğu fiziksel rahatsızlıklara bağlı olarak farklılık gösterir. Ancak yine de bütün anne adayları için ortak sayabileceğimiz bazı sinyaller de vardır:

  • Depresyon
  • Duygusal dalgalanmalar
  • Bağlanma ve annelik içgüdüsü
  • Psikolojik yorgunluk
  • Anksiyete ve kaygı
  • Beden imajı ve öz saygı

Anksiyete ve Kaygı

Hamilelik her zaman mutlak bir neşe anı olarak değerlendirilemez. Aynı zamanda, birçok anne adayı için endişe ve korku aşaması anlamına da gelir. Çünkü önceleri alışık olunan vücut yapısı, günlük yaşama müdahale edebilecek dönüşümlere ve değişikliklere uğrar.

Bu durum bazı kadınlarda yoğun kaygıya neden olur. Ancak anksiyete ve kaygıyı tetikleyen durum yalnızca bununla sınırlı değildir. Aşağıda yer alan düşünce yapıları da endişeyi gündeme getirmektedir:

  • Düşük yapma korkusu,
  • Doğum anı korkusu,
  • Bebeğin sağlıklı olmayacağına dair akla gelen fikirler,
  • Bebeği kaybetme kaygısı,
  • İyi bir anne olamama olasılığı hakkında endişeler.

Depresyon

Depresyon, düşünceleri ve eylemleri etkileyen ciddi bir hastalıktır. Bazı anne adayları hayatlarının bu dönemlerinde depresyona karşı çok daha savunmasızdır. İlişkilerdeki gerginlikler, istenmeyen hamilelik psikolojisinin neden olduğu umutsuzluk ve korku, sosyal baskılar ve diğer etkenler hamile kadınlarda depresyona yol açabilir.

Duygusal Dalgalanmalar

Hamile kadınların ruh hali değişimleri genellikle irrasyonel olarak olarak ortaya çıkar. Anne adayının davranışları ve algılama biçimleri normal şekilde ilerlemek yerine sürekli dalgalanma gösterebilir. Genellikle, koku ve yiyeceklerden iğrenme, psikolojik mide bulantısı ve kusma gibi rahatsız edici arzularla kendilerini gösterirler.

Bağlanma ve Annelik İçgüdüsü

Birçok kadın, hamilelik ilerledikçe bebeğiyle bağ kurarak annelik içgüdülerini geliştirmek ister. Bu süreç, duygusal açıdan oldukça tatmin edicidir. Ancak zamanla tatmin duygusu yerine sorumluluk duygusuna bırakır ve annenin endişeli ve sinirli bir ruh haline girmesine neden olur.

Psikolojik Yorgunluk

Psikolojik yorgunluk anne adaylarının birçoğunda ortak görülen bir belirtidir. Çünkü anne adayları bir yandan bedenlerinde meydana gelen değişikliklere adapte olmaya çalışırken; bir yandan da kendilerini yeni ve büyük bir sorumluluk almaya çalışırlar. Bu da daha fiziksel olarak olmasalar bile psikolojik olarak yorgun olmalarına neden olur.

Beden İmajı ve Öz Saygı

Hamilelik sırasında vücutta yaşanan değişiklikler, bazı kadınların beden imajında bozulmalara yol açar. Bunun akabinde de benlik saygısında azalma söz konusu olabilir. Bu durum özellikle, hamilelik öncesinde beden imajı ile ilgili hassasiyeti olan kadınlarda daha belirgindir.

Hamilelik Psikolojisi Neden Olur?

Hamileliğe güçlü psikolojik ve fiziksel değişiklikler eşlik eder. Örneğin, hamilelik hormonu olan progesteron bu aşamada 15 kat artar. Bunun yanında MRG görüntülerinin detaylı değerlendirilmesi, hamile kadınların prefrontal ve temporal korteksinde önemli bir azalma olduğunu da göstermektedir. Peki, bu ve diğer faktörler hamilelik psikolojisine nasıl etki eder?

Kortizolun Neden Olduğu Stres

Kortizol, stres altında kaldığınızda vücudunuz tarafından otomatik olarak salgılanan bir hormondur. Bebeği ve anneliği hakkında sürekli olarak kaygılı olan anne adayında normal insanlara göre çok daha fazla kortizol salgılanır. Bu da hamilelik psikolojisinde anksiyetenin oluşmasına neden olur.

Beyin Hücrelerinin Bozulması

Hamilelik öncesi ve sonrası kadınların MRI görüntülerini karşılaştırma şansınız olursa, bazı beyin hücrelerinin parçalandığını görebilirsiniz. Buna benzer bir fenomene ergenlik döneminde de rastlanır.

Hücre bozulması daha çok duygulardan ve empatiden sorumlu beyin bölgelerinde gerçekleşir. Bu değişim anne adaylarının olağandan daha sinirli, daha depresif ve daha kaygılı olması için oldukça açıklayıcıdır.

Progesteron Hormonunun Salgılanması

Depresyon anne adaylarının birçoğunda yaygın olarak rastlanan önemli bir olgudur. Bunun biyolojik sebebi, hamilelik boyunca vücut tarafından aşırı miktarda üretilen progesteron hormonudur. Normal şartlarda bu hormonun antidepresan etkisi vardır. Ancak çok fazla miktarda üretildiğinde etkisi tam tersine dönüşür.

Sosyal ve İkili İlişkiler

Hamilelik birçok kültürde olumlu çağrışımlar yaratır. Bu nedenle hamile kadınların depresif veya üzgün olması istenmeyen ve daha da fazlası görülmek istenmeyen bir durumdur. Dolayısıyla da anne adayları üzgün veya endişeli olduklarında hissettikleri olumsuz duygular hakkında konuşacak fırsatı bulamazlar. Sürekli olarak içine atan anne adayları için hamilelik psikolojisi artık kaçınılmaz bir gerçektir.

Hamilelik Psikolojisi Nasıl Geçer?

Hamilelik sürecinde yaşanan psikolojik değişikler hem anne adayı hem de baba adayı için oldukça zorlayıcı olabilir. Ancak, bu sürecin daha rahat atlatılabilmesi ve ortaya çıkan olumsuzlukların minimuma indirilmesi için bazı adımlar atılabilir:

  • Eğitim almak,
  • Fiziksel aktivite yapmak,
  • Stres yönetimini öğrenmek,
  • Kişisel hobiler edinmek,
  • Sosyal destek,
  • Psikoterapi.

Eğitim Alın

Hamilelik sürecinde doğum ve bebek bakımı hakkında bilgi sahibi olmak birçok kaygının önüne geçebilir. Edineceğiniz bir kitapla veya doğum öncesi için hazırlanan kurslarla ebeveynlik pratiği yapabilirsiniz.

Bebeğinizin atacağı bir tekme, aniden ortaya çıkan mide bulantısı veya karnınızdaki olası bir ağrı strese girmenize neden olabilir. Bu durumların oluşma nedenleri hakkında bilgi sahibi olarak stres seviyenizi düşürebilirsiniz.

Fiziksel Aktiviteleri Aksatmayın

Egzersiz yapmak genel ruh halini iyileştirmek için oldukça etkilidir. Hamilelik sürecinde de durumunuza uygun egzersizler yapmak endorfin hormonu salgılamanıza katkıda bulunur ve bu da daha mutlu ve daha iyi hissetmenize katkıda bulunur. Yürüyüş, yoga, hafif tempolu koşu veya yüzme gibi aktivitelere yönelebilirsiniz.

Stresle Başa Çıkmayı Öğrenin

Ne kadar bilgili bir anne adayı olursanız olun stresten kaçamazsınız. Hormonlardaki dengesizlikler nedeniyle okuduğunuz bir haberden etkilenebilir veya yolda yürürken gördüğünüz yaşlı bir birey için ağlamaya başlayabilirsiniz. Bunlar son derece doğal ve zaman zaman tatlı sayılabilecek tepkilerdir. Fakat sürekli olarak böyle bir ruh halinde olmak hem sizin hem de bebeğiniz için yıpratıcı olabilir.

Tam da bu yüzden, stresle başa çıkma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmayı deneyebilirsiniz. Meditasyon ve derin nefes alma egzersizleri gibi teknikleri günlük rutin haline getirerek stresin yıkıcı etkisini azaltabilirsiniz.

Kişisel Hobiler Edinin

Anne olacağınızı öğrendiğiniz andan itibaren hayata iki kişilik baktığınızı biliyoruz. Bu, küçük yavrunuzu kalbinizde taşıdığınız bütün ömür boyunca da devam edecek. İlk bakışta oldukça hoş görünen bu tablo dolayısıyla kendi ihtiyaçlarınıza odaklanmayı bencillik olarak düşünebilirsiniz. Ancak bu doğru olmayan bir yaklaşımdır. Yeni hobiler edinmek, yeni alışkanlıklar geliştirmek ve rahatlamaya odaklanmak duygusal dengeyi korumanıza yardımcı olur.

Çevrenizden Destek Alın

Hamilelik psikolojisi sizin tek başınıza müdahale edebileceğiniz bir şey değildir. Arkadaşlardan, partnerden ve aileden alınan destek duygusal olarak rahatlamanızı sağlayabilir ve duygusal yükünüzü azaltarak kendinizi güvende hissetmenizi kolaylaştırabilir.

Çift Terapisine Başvurun

Hamilelik sürecinde partnerinizle uyumsuzluklar yaşayabilirsiniz. Önceleri ortaklaşa yaptığınız birçok şey şu an sizin için işkence gibi görünebilir. Partnerinizle aranızda gelişen iletişim sorunlarını ve duygusal zorlukları hafifletmek ve bu zorluklarla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmek için çift terapisi alabilirsiniz.

Profesyonel Destek Alın

Depresyon ve kaygı yıkıcı bir şekle bürünmeye başladığında bir terapistten yardım almayı düşünebilirsiniz. Zira sürekli olarak depresif ve gergin hissetmek bebeğin gelişimini de olumsuz etkileyecektir. Anne ve bebeğin sağlıklı bir süreçten geçebilmesi için psikoterapist desteği almak çok önemlidir.

Hamilelik Depresyonu Ne Kadar Sürer?

Hamilelik depresyonu, prenataal depresyon ve postpartum depresyon olarak ikiye ayrılan ve iyileşme süreci kişiden kişiye değişen bir durumdur. Hamilelik depresyonun ne kadar süreceği aşağıdaki faktörlere bağlıdır:

Doğum Öncesi Depresyon (Prenatal Depresyon)

Hamilelik sürecinde ortaya çıkar ve doğumdan önceki son ana kadar devam eder. Bu depresyonun süresi ve seyretme şiddeti kişisel faktörlere, eş desteğine ve uygulanan tedaviye göre değişiklik gösterir.

Doğum Sonrası Depresyon (Postpartum Depresyon)

Doğumdan sonra ortaya çıkan ve annenin yaşadığı hormonal değişikliklerle, uyku düzensizlikleri ile ve sosyal destek eksiklikleriyle tetiklenen depresyondur. Doğumdan sonraki ilk birkaç hafta içinde ortaya çıkar ve ne zaman sonlanacağı kişinin yaşam tarzına, ikili ilişkilere ve diğer faktörlere göre değişiklik gösterir.

Her iki depresyon türünde de iyileşme sürecinin kişisel olarak değerlendirilmesi gerekir. Bazı kadınlar bir ay gibi bir sürede iyileşme gösterirken; bazı kadınlar için bu süre aylar boyu sürebilir. Önemli olan, depresyon belirtileri fark edildiği andan itibaren zaman kaybetmeden profesyonel destek almaktır.

Gebeliğin İlk Aylarında Anne Psikolojisi Nasıl Olur?

Gebeliğin ilk ayları, anne adayı için oldukça sakin ve tatlı geçer. Çünkü bedensel değişiklikler çok azdır ve anne adayı aynaya baktığında kendini gergin hissetmez. Bununla birlikte, bebek ilk 3 aylık olduktan sonra anne adayı oldukça yoğun duygular hissetmeye başlar. Anne adayı hamile kalmanın sevinciyle birlikte, bu ilk kez tanık olacağı macerayla ilgili endişeli ve korku dolu hissedebilir.

Gebeliğin ilk aylarında annede şu belirtilere rastlanabilir:

  • Göğüs gerginliğinin yarattığı stres
  • Psikolojik mide bulantısı
  • Kusma
  • Psikolojik yorgunluk
  • Rahatsız uyku
  • Anormal sinirlilik
  • Anksiyete
  • Depresif hissetme
  • Gerginlik

Bunlara ek olarak, her anne adayının deneyimi ve hamileliğe bakış açısı farklıdır. Dolayısıyla bu tür semptomların anne adayına göre değişiklik gösterebileceği unutulmamalıdır.

Plansız Gebelik Psikolojisi Ne Demek?

Beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan ve hem anne hem de baba adayı için çeşitli zorluklar yaratabilen duruma plansız gebelik adı verilir. Plansız gebelik psikoloji, kişinin yaşam koşullarına, duygusal dayanıklılığına ve partnerin tavrına göre değişiklik gösterir. Yine de ilk aşamada ortaya çıkan ve herkeste ortak olarak rastlanan bazı belirtiler vardır:

  • Şok: Gebelik haberi ilk alındığında anne adayına hakim olan en güçlü duygu şoktur. Beklenmedik bir durum olduğu için anne adayı bu gerçeği kabul etmekte zorlanabilir.
  • Anksiyete: Plansız gebelik gelecekle ilgili anksiyete yaşanmasına neden olabilir. Anne adayları maddi durum, kariyer ve evlilik gibi konularda endişeli hissedebilir.
  • Suçluluk: Toplumsal normlar ve kültür nedeniyle bazı kadınlar hamileliğinden utanç duyabilir. Özellikle de anne adayı bekar ve gençse bu duygular çok daha yoğun yaşabilir.
  • Karar verme stresi: Plansız gebe kalan anne adayı için hamileliği sürdürmek veya sonlandırmak arasında gidip gelmek oldukça yorucudur. Bu, ciddi anlamda stres ve baskıya neden olabilir.
  • İlişki sorunları: Anne adayı bebeği kabullenmiş olsa bile baba adayı bebeği kabullenmek istemeyebilir. Bu da partnerler arasında anlaşmazlıklara ve ilişki sorunlarına neden olabilir.

Sık Sorulan Sorular

Gebelikte depresyon belirtileri nelerdir?

Derin mutsuzluk hissi, enerji kaybı, iştah ve uyku sorunları gebelikte depresyon belirtileri arasında sayılabilir.

Hamilelik depresyonu ne  zaman başlar?

Hamilelik depresyonu, hamilelikten önce veya hamilelikten hemen sonra başlayabilir.

Hamilelikte duygusallık ne zaman biter?

Hamilelikte duygusallığın ne zaman biteceğini bilmek mümkün değildir. Bu, anne adayının yaşadığı çevreye, kişisel durumuna ve sosyal etkenlere göre değişiklik gösterir.

Hamilelik psikolojisi testi var mı?

Hayır, özel olarak kullanılan bir hamilelik psikolojisi testi yoktur. Bu sebeple, internette bulabileceğiniz online testlere güvenmemeli ve en kısa sürede bir uzmana başvurmalısınız.

Hamilelikte duygu değişimi nasıl ve ne zaman başlar?

Hamilelikte duygu değişimi genellikle hamileliğin dördüncü aylarında başlar. Anne adayı yuvarlaklaşan vücudunu anlamaya çalışırken strese girebilir ve bu aşamada benlik saygısında düşme yaşanabilir. Bu da anksiyete, depresyon ve endişe gibi olumsuz durumları tetikleyebilir.

Yorum Gönder
İlgili İçerikler
Daha İyi Bir Sen için E-Bültenimize Abone Ol!