Yemek yemek istemeyen bir çocuk, ebeveynler için her zaman endişe kaynağı olmuştur. Çocuğun zaman zaman özellikle bazı yiyecek ve içeceklere karşı isteksiz olması oldukça normal bir durumdur. Bununla birlikte, isteksizliğe tabağı devirme veya öfke gibi davranış şekilleri eşlik ediyorsa ve bu uzun bir zaman dilimini kapsıyorsa beslenme bozukluklarının varlığından şüphelenebiliriz.
Peki, çocuklarda beslenme bozuklukları nelerdir? Çocuklarda görülen bu tip yeme bozuklukları hangi belirtilerle kendini gösterir?
Genellikle yaşamın ilk altı ayında başlayan ve kusma, yutma zorluğu, isteksizlik gibi belirtilerle karakterize edilen sağlık sorunu beslenme bozukluğu olarak adlandırılır. Bu soruna sahip çocuklar açlıklarını belli edemezler, yaşıtlarına göre çok daha çabuk yorulurlar, emme veya yutma gibi eylemlerde güçlük çekerler.
Çocuklarda beslenme bozuklukları farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Örneğin, bazı çocuklar, katı gıdayı yemeyi reddederken bazı çocuklar yalnızca bazı gıdalara karşı isteksizdir. Böyle bir durumda çocuğu gözlemleyerek hangi türe daha yakın olduğu konusunda fikir sahibi olabilirsiniz. Net teşhis için de profesyonel bir sağlık kuruluşuna başvurabilirsiniz.
Öte yandan, genel olarak görülen beslenme bozukluğu türleri de şu şekildedir:
Anoreksiya nervoza, çocuklarda en sık rastlanan yeme bozuklukları arasındadır. Bu bozuklukta çocuk kilo alma korkusu yaşar. Korku o kadar baskındır ki çocuğun yemek yeme isteğini kaybetmesine neden olur. Çocuğunuzun bu hastalıktan muzdarip olduğunu düşünüyorsanız bazı belirtilerin var olup olmadığını gözlemlemeniz gerekir.
Eğer aşağıdaki belirtilerin birkaçı çocuğunuzda görülüyorsa, anoreksiya nervoza şüphesiyle doktora başvurabilirsiniz:
Çocuklarda anoreksiya nervoza, böbrek ve kemikler başta olmak üzere birçok noktada ciddi etkilere neden olabilir. Tedavi edilmeyediği takdirde ise ölümle sonuçlanabilir. Bu sebeple, vakit kaybetmeden profesyonel yardım almak şarttır.
Çocuğun besin değeri olmayan maddeleri yeme isteği ile karakterize edilen beslenme bozukluğuna pika sendromu adı verilir. Bu durum, özellikle zihinsel engeli olan bireylerde ve küçük çocuklarda yaygındır. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir; ancak çinko eksikliği ve psikolojik faktörlerin hastalığın gelişimine katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
Pika bozukluğu yaşayan çocuklar toprak, tebeşir, boya veya kağıt gibi maddeleri yemek ister. Bu hem psikolojik hem de fiziksel hastalıkların tetiklenmesine neden olan ciddi bir durumdur. Hastalığın ileri boyuta ulaşmaması ve sona erdirilmesi için aşağıdaki tedavi seçeneklerinden yararlanılır:
Aşırı yemek yeme atakları ve ardından kusma veya yoğun egzersiz yapma gibi davranışlarla karakterize olan bozukluk da bulimia nervoza olarak adlandırılır. Yetişkinler kadar çocukları da etkisi altına alan hastalığın en sık görülen belirtileri şu şekildedir:
Bulimia nervoza kalp sorunları ve sindirim sistemi hastalıklarının önünü açan bir durumdur. Eğer çocuğunuzun bulimia hastalığına yakalandığını düşünüyorsanız uzman yardımı almaktan çekinmeyiniz.
Çocukların özellikle belirli yiyecekleri yemeyi reddettiği veya sınırlı yiyecekleri tükettiği bir bozukluktur. Gıda seçiciliği olarak da adlandırılan bozukluk, önemli oranda kilo kaybı ile de yakından ilişkilidir. Kaçıngan gıda alım bozukluğunun en yaygın görülen belirtileri şu şekildedir:
Beslenme danışmanlığı, davranış terapisi ve aile destekliği ile çocuğunuzun hastalığı atlatmasına yardımcı olabilirsiniz.
Çocuklarda obezite, vücut kitle indeksinin cinsiyete ve yaşa göre oldukça yüksek seviyede olması durumudur. Hastalığın oluşması genetik faktörler, yetersiz fiziksel aktivite, çevresel faktörler ve sağlıksız beslenme ile hızlanabilir.
Obezite, tedavi edilebilen bir hastalıktır. Çok geç kalmadan müdahale edildiğinde çocuğunuz sağlıklı ve dengeli bir hayata kavuşabilir.
Çocuğunuz beslenme bozukluklarından herhangi birine yakalandıysa bunun temelinde yatan esas nedeni anlamak çok önemlidir. Bu, uygun müdahalenin yapılmasında ve çocuğunuza hitap eden tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde kilit rol oynar.
Çocuklarda beslenme bozukluklarına neden olabilecek faktörler şu şekildedir:
Aile bireylerinden herhangi birinde herhangi bir yeme bozukluğu varsa, çocukların da aynı problemleri yaşama olasılığı oldukça fazladır. Bunun olmadığı durumlarda ise devreye metabolik farklılıklar girer. Bazı çocuklar metabolizmalarındaki sorunlar nedeniyle beslenme bozuklukları geliştirmeye daha yatkın olabilirler.
Sağlam bir psikoloji sağlam bir vücudun temelini oluşturur. Çocuğunuz aşağıdaki ruhsal problemlerin birine veya birkaçına sahipse beslenme bozukluğu geliştirme olasılığı oldukça fazladır.
Ailenin sahip olduğu yeme alışkanlıkları, çocukların beslenme davranışlarını direkt olarak etkiler. Eğer sağlıksız gıda seçimi yaygınsa çocuğun sağlıklı gıdalara yönelmesi imkansızdır. Bunun dışında, medyada ve toplumda yer alan zayıflık algısı çocuklarda kilo alma korkusuna neden olabilir.
Psikolojik veya çevresel faktörler etkili olmasa bile çocuğunuz beslenme bozukluklarına yakalanabilir.Hormonal sorunlar, diyabet, tiroid veya diğer gastrointestinal hastalıklar çocukların yeme alışkanlıklarını önemli ölçüde etkileyebilir.
Her toplum kendi kültürel normlarına sahiptir. Bazı kültürler daha zayıf olmayı teşvik ederken, bazı kültürler için kilolu olmak güç göstergesidir. Çocuğun içinde bulunduğu kültür yapısı yeme tarzını oluşturmada etkili olacaktır. Bu da çocuğun zamanla beslenme bozuklukları geliştirme riskini artıracaktır.
Çocukların kendini algılama şekli çok farklıdır. Özellikle ergenlik döneminde ortaya çıkan belirtiler, çocuğun bedeni hakkında olumsuz fikirler geliştirmesine neden olabilir.
Çocuklarda yeme bozukluklarının tedavisi için multidisipliner bir yaklaşımla yaklaşmak ilk kuraldır. Bu yaklaşımla çocuğun psikolojik ve fiziksel sağlığı değerlendirilir. Detaylı anamnez alınarak sahip olunan beslenme alışkanlıkları değerlendirme sonuçları ile birleştirilir.
Ortaya çıkan tablo göz önünde tutularak aşağıdaki tedavi yöntemlerinden biri veya birkaçının kombinasyonu planlanır:
Çocuk doktoru veya pediatrik endokrinolog tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir sağlık değerlendirmesidir. Bu değerlendirme ile çocuğun genel sağlık durumu kayıt altına alınır. Kan testleri ve diğer laboratuvar tetkikleri ile besin eksikliğinin olup olmadığı saptanır.
Çocuğun sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirebilmesi için uzman bir diyetisyenden yardım almak şarttır. Diyetisyen, tıbbi bilgileri ve kişisel gözlemlerini göz önünde tutarak tamamen çocuğa özgü bir beslenme planı oluşturur.
Çocuk ve aile hastalık hakkında bilgilendirilir. Özellikle sağlıklı gıda seçimleri ve sağlıklı yemek hazırlama yöntemleri hakkında bilgilendirici konuşmalar yapılır.
Çocuğun yeme bozukluğunun altında yatan psikolojik sebepleri saptamak ve ortadan kaldırmak için terapi almak çok önemlidir. Burada birçok farklı terapi türünden faydalanılır:
Çocuklarda yeme bozukluğu tedavisinin etkili olabilmesi için yaşam tarzı değişiklikleri yapmak şarttır. Çocuğun fiziksel aktivite seviyesini artırmak için spor eğitmeninden destek alınabilir. Düzenli bir şekilde yapılan egzersiz ile hem fiziksel hem de zihinsel sağlık iyileştirilebilir.
Yaşam tarzı değişikliği yalnızca çocukları kapsayan bir öneri değildir. Çocukla birlikte aileler de günlük rutinlerinde değişiklikler yaparak çocuğun tedavi sürecine destek olmalıdır. Rutin uyku saatleri ayarlanabilir, stres yönetimi yapılabilir ve yemek yeme saatleri konusunda daha erken saatler kararlaştırılabilir.
Çocuklarda beslenme bozukluklarının tedavisi, sabır ve süreklilik gerektiren karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte ebeveynler, eğitimciler ve diğer sağlık profesyonelleri iş birliği içinde çalışmalıdır.