Beslenme, şüphesiz ki en temel ihtiyaçlarımızın başında gelir ve sağlıklı bir yaşam için elzemdir. Fakat beslenme alışkanlıklarının yalnızca fiziksel sağlıkla ilişkili olduğunu düşünüyorsanız, muhtemelen yanılıyorsunuz.
Yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki tükettiğimiz besinler fizyolojik olarak bizi beslemekle beraber aynı zamanda zihin ve biliş fonksiyonlarımızı da etkilemektedir. Mental sağlığımızın ve duygu durumumuzun ne olduğuna bağlı olarak da yemek istediğimiz besinler değişkenlik gösterebilmektedir. Şimdi, beslenme tercihlerimizin ruh halimiz ile bağlantısı üzerinde duracağız.
Beslenme tercihleri 2 temel seçim üzerine kuruludur: Sağlıklı ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları. Bu genel tanımı ayrıntılandırmak ve kişiye özel beslenme programları hakkında konuşmak mümkündür. Aslında sağlıklı beslenme tercihi, bireyin ihtiyaç duyduğu öğeleri içerdiği için büyük ölçüde kişiseldir.
Örneğin beslenme düzeninde tüketilmesi gereken şeker miktarı kişinin diyabet hastası olup olmadığına ya da farklı özelliklere göre değişiklik gösterir. Bu örnekler çoğaltılabilir fakat kişisel takvimlerin dışında bazı genelgeçer doğrulardan da söz etmek olanaklıdır. Peki, tercih ettiğiniz her bir besin aslında mental sağlığınızı birebir yansıtıyor olabilir mi?
Bu soruyu cevaplandırırken akılda tutulabilecek bir cümle var: “Siz, yediklerinizsiniz.” Burada anlatılmak istenen temelde tercih ettiğimiz tüm besinlerin bizim bedensel ve ruhsal sağlığımızı meydana getirdiğidir. Buna bağlı olarak seçtiğimiz sağlıklı ya da sağlıksız her gıda mental sağlığımıza etki ederken aynı zamanda bir ayna vazifesi görür. Bunlardan birkaç tanesine örnek vermek gerekirse yeteri kadar almadığımız bazı besinler ruh sağlığımızı olumsuz etkileyerek bizi daha saldırgan, depresif bir ruh haline sürükleyebilir. Yetersiz beslenme B12 eksikliğine yol açacağından bireylerde unutkanlık daha fazla görülebilir. Mesela araştırmalar sonucunda işlenmiş, hazır gıdaların, fast food yiyeceklerin fazla tüketilmesinin depresyona ve dikkat eksikliğine yol açabileceği tespit edilmiştir. Ayrıca fazla kafein tüketmekte anksiyete ve depresyonu tetiklemektedir.
Yani duygu durumunuzdan ve genel ruh halinizden yola çıkarak yedikleriniz üzerinde bir değerlendirmeye gidebilirsiniz. Elbette konu sağlıklı beslenme olduğunda uzman desteğine başvurmanın zorunlu olduğunu akılda tutmak gerekir.
Yapılan araştırmalar doğrultusunda mental sağlık ve beslenme arasında yakın bir ilişki olduğunu artık biliyoruz. Buradan yola çıkarak mental sağlığımızı kuvvetlendirecek ve bize iyi gelecek besinleri tercih etme özgürlüğüne sahibiz.
Peki, bu besinler nelerdir ve nasıl bir beslenme düzeni uygulayarak kendi en iyi halimizi meydana getirebiliriz?
Öncelikle beslenme düzeni ve herhangi bir kronik rahatsızlıkla ilgili bilgi almak için diyetisyen desteğine başvurulması gerektiği unutulmamalıdır. Bunun yanı sıra bazı besin tercihleri ile çok daha doyumlu ve yüksek enerjili bir hayata “merhaba” demek mümkündür.
Aşağıda bunu sağlayacak bazı besin önerileri sunulmuştur:
Beslenme, temel fizyolojik ihtiyaç olmakla birlikte ruh sağlığımızı da derinden etkileyen bir unsurdur. Bu nedenle sağlıklı bir mental yapıya sahip olmak için yediğimiz içtiğimiz ürünlere dikkat etmekte fayda vardır. Omega 3, folik asit ve D vitamini yönünden zengin yiyecek çeşitleri psikolojik sağlığımızı destekleyen bazı unsurlar arasında sayılabilir.
Dengeli beslenmenin yanı sıra serotonin ve diğer hayati hormonların düzenlenmesinde büyük rol oynayan sağlıklı yiyecekler tüketilebilir. Beslenme tercihlerinin doğru düzenlenmesi için diyetisyene başvurulabilir.
Değerlerimizin somut şekilde incelenmesi ve kişisel beslenme düzeninin oluşturulmasında diyetisyenlerin rolü büyüktür. HiDoctor’ın online diyetisyen hizmeti ile çevrim içi kanallar üzerinden ihtiyacınız olan beslenme düzeni ile ilgili diyetisyen desteği alabilirsiniz.