Bağımlılık, her kesimden insanı etkisi altına alabilecek düzeyde bir problemdir. Dizilerde ve filmlerde sıklıkla duyduğumuz bu kavram, genellikle uyuşturucu madde kullanımı, alkol veya sigara ile özdeşleştirilir.
Bağımlı olan birini düşünenlerin aklında, genellikle kullandığı maddenin etkisiyle kendini kaybetmiş birinin görüntüsü canlanır. Bahsettiğimiz bu tablo gerçekten oldukça yaygın olsa da, bağımlılık kavramı yalnızca bunlarla sınırlı değildir.
Aslında insanlar, görünüşte zararsız olan birçok farklı unsura karşı bağımlılık geliştirir. Temas da bu unsurlardan biridir. Sürekli birilerine dokunma ihtiyacı hissetmek, karşı taraf bundan hoşlanmasa bile aynı davranışı sürdürmeye devam etmek temas bağımlılığı adı verilen problemin en önemli işaretlerindendir.
Dıştan bakıldığında bu davranış türünü “Tatlı bir sevgi” göstergesi olarak görebilirsiniz. Ancak tekrarlayıcı ve bazı zamanlarda oldukça can sıkıcı olan bu hareketlerin ana nedeni de diğer bağımlılıklarla hemen hemen aynıdır.
Bu içeriğimizde, temas bağımlılığı ne demek, nasıl başlar ve nasıl tedavi edilir gibi yaygın sorulara cevap vereceğiz. Hazırsanız, vakit kaybetmeden başlayalım!
Kişinin, dokunma isteğini engelleyemediği ve karşı tarafa rahatsızlık verebilecek kadar ileri düzeyde temas etme arzusu barındırma durumuna temas bağımlılığı hastalığı adı verilir.
Temas bağımlısı insanların iç dünyası genellikle oldukça karışıktır. Birey, adlandıramadığı fakat bir türlü içinden çıkamadığı kaygı, stres gibi duyguları bastırmak için bu davranış tipini benimsemiştir.
Sevdiğiniz insanlara dokunma ve sarılma isteği insan doğasının temelinde vardır. Son derece insani olan bu hisler bizi yatıştırmaya yardımcı olabilir. Ancak, her şeyde olduğu gibi, bu davranış türünde de aşırıya kaçmak sakıncalıdır. Tıpkı diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi, bu bağımlılığın altında yatan nedenler araştırılmalı ve tedavi edilmelidir.
Sevgi ve saygıyı ifade etmenin birden fazla yolu vardır. Bunlar arasında en çok tercih edileni, karşı tarafla fiziksel temas kurmaktır. Uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınıza sarılmak veya her gününüzü birlikte geçirdiğiniz arkadaşınızla el sıkışmak insan doğasının ayrılmaz bir parçasıdır.
Bildiğiniz gibi, cildimiz önemli dokularla donatılmıştır. Dokunma duyumları algılandığı zaman bu sinyal beyne iletilir ve o esnadan itibaren oksitosin hormonu salgılanmaya başlar.
Bu hormon, kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olurken, kaygılı ve depresif düşünceleri sizden uzaklaştırır. Bütün bunlar göz önünde tutulduğunda, sevdiğimiz insanlarla temas etmenin fiziksel ve ruhsal öneminin farkına varabiliriz. Fakat bu temas etme durumu aşırıya kaçtığında profesyonel yardım almanız gerekebilir.
Temas bağımlılığı, tıp literatürüne yeni girmiş bir kavramdır. Dolayısıyla, onu diğer hastalıklardan ayıracak kadar güçlü ve spesifik durumlar henüz kaydedilmemiştir.
Bununla birlikte, özellikle psikologlar tarafından dikkatle incelendiğinde, göze çarpabilecek bazı sinyaller vardır. Aşağıdaki belirtilerin tümü, bu problemden muzdarip olan danışanlardan derlenmiştir ve hemen hemen hepsinde ortak bir şekilde görülmüştür.
İşte, en yaygın temas bağımlılığı belirtileri:
İnsan, doğası gereği sosyal ihtiyaçları olan bir varlıktır. Mutsuzken birine sarılmak yahut sinirliyken sevdiğimiz insanın şefkat dolu sözlerine ihtiyaç duymak veya sığınmak doğamızın önemli bir parçasıdır. Bu eylemler belirli sınırlar çerçevesinde yapılır ve çoğunlukla her iki tarafın da huzurlu hissetmesine olanak tanır.
Diğer yandan, sarılmanın veya herhangi bir şekilde temas etmenin sınır tanımadığı ve normal algıları aştığı durumlar da vardır. Temas bağımlılığı olarak nitelendirilen bu davranışların gerçekleştirilme amacı, anlık olarak hissedilen kaygı ve endişenin azaltılmasıdır.
Ancak bu, buzdağının sadece görünen kısmıdır. Psikoloji literatürüne “hastalık” olarak giren bu bağımlılığın, kişinin çocukluk yaşantısına kadar ilerleyen sebepleri vardır.
İşte, davranışların kaynağını oluşturan temas bağımlılığı sebepleri:
Temas bağımlılığı hem toplumun hem de psikoloji biliminin yeni tanıştığı bir kavramdır. Özellikle pandemi döneminden sonra gündeme gelen hastalığın tam olarak nasıl başladığı konusunda net bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Bununla birlikte, bu konuda çalışmalarını sürdüren bazı psikologlar hastalığın çocukluk döneminde oluşmaya başladığını ancak ergenlik ve yetişkinlik döneminde kendini daha fazla belli ettiğini söylemiştir.
Birçok insan bebeklerin hiçbir şeyden haberdar olmadığını düşünür. Oysa gerçek, sanılandan çok daha farklıdır. Araştırmalar 0 – 5 yaş arasındaki bebeklerin kişilik gelişiminde çevrenin etkisini kanıtlamıştır.
Bahsi geçen dönemde, anne – babasından yeteri kadar sevgi görmemiş veya güvenli bir ortamda çocukluk geçirmemiş çocukların bağımlılıklara daha fazla yatkın olduğu bilinen bir gerçektir. Temas bağımlılığı da diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi çocukluk döneminde tohumlanmış ve ergenlik döneminde filizlenmiştir.
Temas bağımlılığı, bireyi ve çevresindeki diğer kişileri olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır. Sürekli olarak fiziksel temasta bulunma isteği, danışanın çevresinde yer alan kişiler için önemli bir sorun haline gelebilir.
Sorunun devam etmesi durumunda arkadaşlık ilişkileri bozulabilir ve zamanla danışan tek başına kalabilir.
Elbette ki temas bağımlılığının zararları bunlarla sınırlı değildir! Hastalığa sahip bireylerin karşılaşması muhtemel olan sorunlar şu şekilde sıralanabilir:
Yukarıda sıraladığımız zararların tümü, kişiyi ve sosyal hayatında yer alan insanları olumsuz olarak etkileyecektir. Bunlarla karşılaşmamak ve mevcut refah düzeyini kaybetmemek için temas bağımlılığının tedavi edilmesi gerekmektedir.
Hastalıkları ortaya çıkaran birden fazla neden vardır. Bu nedenler hastalığın oluşmasına kaynaklık eder. Bunun yanı sıra bazı durumlar, tam olarak neden sayılmasa bile, hastalığın tetikleyicisi olarak kayıt altına alınır.
Örneğin, diyabetin oluşma nedeni genetik sebepler olabilir. Ancak çok fazla şeker tüketmek diyabet atağının tetikleyicileri arasındadır. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi, temas bağımlılığını da tetikleyen bazı faktörler vardır:
Temas bağımlılığını yenmek, fiziksel ve ruhsal sağlığınızı geri kazanmanıza yardımcı olacaktır. Profesyonel destek bilimsel tedavi yöntemleri, elbette hastalığın iyileşmesinde en büyük paya sahiptir. Ancak bunun dışında tedavinizi destekleyebileceğiniz küçük ama etkili birkaç adım vardır.
Siz de aşağıdaki adımları takip ederek temas bağımlılığı isteğinizin önüne geçebilirsiniz:
Temas bağımlılığı, altında önemli psikolojik rahatsızlıkları barındırabilen ciddi bir hastalıktır. Dolayısıyla, kişinin normal hayatını geri kazanabilmesi için en kısa sürede profesyonel bir destek talebinde bulunmak gerekir.
Temas bağımlılığı tedavisi, uzman psikologlar tarafından yürütülür. Hastadan alınan anamnezler sonucunda kişiye özel bir tedavi planlaması yapılır.
Bu tedavi planlaması aşağıdaki prosedürlerin tamamını ya da birkaçını içerebilir:
Bireyin kaygı ve yalnızlık gibi duygularını bastırabilmek için başvurduğu yoğun dokunma ihtiyacı temas bağımlılığı olarak adlandırılır. Bu bağımlılıktan muzdarip bireylere ise temas bağımlısı denir.
Temas bağımlılığı, hem bireye hem de çevresindeki diğer kişilere zarar veren bir hastalıktır.
Bu bağımlılık, cinsiyetten cinsiyete değişiklik göstermemektedir. Bu yüzden temas bağımlısı erkek veya temas bağımlısı kadın gibi bir ayrım söz konusu değildir. Sürekli sarılma ve karşıdaki insanı rahatsız edecek kadar dokunma ihtiyacı her iki cinsiyet için de eşit orandadır. Dolayısıyla hastalığı erkeklerde temas bağımlılığı ya da kadınlarda temas bağımlılığı şeklinde ayırmak doğru olmayacaktır.
Evet, temas bağımlılığı psikolojik bir hastalıktır. Tedavisi yalnızca uzman psikologlar ve psikiyatristler tarafından uygulanmaktadır.
Temas bağımlılığının altında birbirinden farklı sebepler yatmaktadır. Bu sebepler arasında en fazla öne çıkanı çocukluk dönemlerinde yaşanan sevgi eksikliğidir. Bunun dışında onaylanma ihtiyacı, kaygı bozukluğu ve kişilik bozuklukları da temas bağımlılığının altında yatan sebepler arasında gösterilebilir.
Temas bağımlılığının temelinde dokunma eylemi yatmaktadır. Kişi, bu dürtüsünün önüne geçemez ve yanında bulunduğu kişiye temas etmek ister. Temas gerçekleştikten sonra hasta rahatlamaya ve zihninde dolaşan olumsuz düşüncelerden uzaklaşmaya başlar. Bunun aksi durumunda ise danışan temas edemediğinde yoksunluk çekmeye başlar. Kaygı ve stres duygularıyla karşı karşıya kalır.
Arkadaşınız veya ailenizde yer alan bir birey temas bağımlısı olabilir. Bu durumda ona karşı nasıl davranmanız gerektiğini düşünebilirsiniz. Öncelikle karşınızdaki insanı anlamaya çalışın ve bunun önlenemeyen bir dürtü olarak ortaya çıktığını kabullenin. Yakınınızı tedavi konusunda cesaretlendirin ve bu süreçte yanında olacağınızın garantisini verin. Kurduğunuz bağı koparmayın ve mümkünse sarılma ihtiyaçlarına sert tepkiler vermeyin.
Temas bağımlılığı tedavisi kişiye özgü planlanmaktadır. Hastalığın oluşum nedeni ve kişideki etkisi belirlendikten sonra hastaya özel tedavi süreci oluşturulur. Psikolog ile görüştükten sonra tedavinin kaç seans süreceği hakkında net bir bilgiye erişebilirsiniz.
Temas bağımlılığı ile mücadele ediyorsanız bu konuda yalnız olmadığınızı bilmelisiniz. Bir şeyi yenmenin en kolay yolu onu olduğu gibi kabul etmektir. Bunun dışında, terapileri aksatmamaya özen göstermelisiniz. Terapiler zihninizin sakinleşmesi için oldukça önemlidir. Eğer terapinizi ilaç tedavisi ile destekliyorsanız ilaçlarınızı saati saatine alın. Yakınlarınızla hisleriniz hakkında konuşun ve spor yapmaya çalışın.
Temas bağımlılığı için online terapi almak doğru bir tercih olabilir. Yine de bunun kesin kararı, danışanı inceleyen psikolog tarafından verilmelidir. Eğer siz de bu konuda net bilgi almak isterseniz, dilediğiniz uzmanla online görüşme ayarlayabilir ve aklınızdaki soru işaretlerine cevap bulabilirsiniz!