Bugüne kadar hiç ihtiyacı olmamasına rağmen bir şeyler çalmaktan zevk alan birine rastladınız mı? Böyle birine hiç rastlamamış olsanız bile izlediğiniz filmlerde muhakkak böyle bir vaka görmüşsünüzdür. Kleptomani olarak tanımlanan bu durum, halk arasında daha çok çalma hastalığı ismiyle biliniyor.
Peki, kleptomani nedir, belirtileri nelerdir, kimlere kleptoman denir ve çalma hastalığı tedavi edilebilir mi? Aklınızda oluşabilecek tüm bu soru işaretlerini gidermek için doğru yerdesiniz. Dilerseniz, girizgâhı daha fazla uzatmadan konuya hızlı bir giriş yapalım!
Çalma hastalığı olarak bilinen kleptomani, kişinin aslında ihtiyaç duymadığı eşyaları ve maddeleri çalma dürtüsüdür. Çeşitli kaygılardan ötürü genellikle gizli tutulan bu rahatsızlık, giderek ilerleyip yasal problemlere davetiye çıkaracak boyuta ulaşabilir.
İlk kez 1816 yılında tanımı yapılan ve yine aynı yıl literatüre giren kleptomani, 1838 yılı ile birlikte şu anki adıyla anılmaya başlamıştır. Bu rahatsızlık genel olarak değeri düşük eşyaları çalma dürtüsü ile kendini gösterir. Ayrıca kleptomani hastaları çoğunlukla psikiyatrik destek almaktan çekindiği için bu rahatsızlıklarını gizleme eğilimindedir.
Kleptomani kelimesi köken olarak Yunancadaki ‘’kleptes’’ sözcüğünden türemiştir. ‘’Kleptes’’ ise Yunancada ‘’hırsız’’ anlamına gelmektedir. Ayrıca bu rahatsızlıktan muzdarip olan ve çalma hastalığı bulunan kişilere ‘’kleptoman’’ denir. Bu hastalığın kesin bir tedavisi ne yazık ki yoktur. Ancak ilaç tedavisi ya da psikoterapi sayesinde kleptomanların dürtüleri kontrol altına alınabilir. Yani böyle bir rahatsızlığınız varsa kendinizi asla çaresiz hissetmeyin. Bir sağlık kuruluşuna başvurmaktan ve profesyonel yardım almaktan asla çekinmeyin.
Çalma hastalığı kendini birçok şekilde belli eder. En yaygın belirtisi ise ihtiyaç duyulmayan eşyaları çalma konusundaki dürtüye karşı koyamama halidir. Buna ek olarak kleptomani belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Çalma hastalığının nedenleri konusunda ortaya birkaç teori atılsa da kesin sebepler henüz tam olarak bilinmemektedir. Örneğin, bu konuda ortaya atılan bir teori, kleptomaninin temelinde beyindeki sinir hücreleri ile iletişimi sağlayan nörotransmitterlerdeki değişikliklerin yattığını savunmaktadır. Bunun yanı sıra başka sebeplerin varlığı da söz konusu olabilir. Bu olası sebepler göz önünde bulundurulduğunda, en yaygın kleptomani nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Kleptomani semptomları gösteren birey, ilk olarak vakit kaybetmeden psikolojik destek almak için bir uzmana başvurmalıdır. Öncelikle rahatsızlığın teşhisi için söz konusu kişiyi fiziksel ve psikolojik bir değerlendirme süreci bekler. Çalma hastalığı aslında bir çeşit dürtü kontrol bozukluğu olduğu için kesin tanı için uzman bazı yöntemlere başvurabilir. Kişinin kleptoman olup olmadığını anlamak için kullanılan teşhis yöntemlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Uzman kişi, genellikle bu değerlendirme yöntemlerine bağlı kalarak hastalığı teşhis edebilir. Bunun ardından da olası tedavi seçenekleri değerlendirmeye alınır.
Kleptomani mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Bu yüzden erkenden profesyonel yardım almak hayati öneme sahiptir. Unutmayın ki psikiyatrist ve psikologların tedavi sürecinde çok kritik bir rolü vardır. Öte yandan, kleptomani tedavisinde herkes için geçerli tek bir yöntemden söz etmek pek doğru olmayacaktır.
Zira süreç boyunca dürtüleri kontrol altına almak için bazı yöntemler uygulanır. Bazen ilaç tedavisi ile birlikte yürütülen bu tedavi sürecinde, dürtülerle başa çıkabilmesi için danışana terapi seçeneği önerilir. Dilerseniz, çalma hastalığının tedavisi için uygulanan yöntemleri üç ana başlık altında ele alıp biraz daha detaylandıralım:
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) sayesinde dürtülerinizi nasıl kontrol edebileceğinizi, tetikleyicilerden nasıl kaçınabileceğinizi ve hastalıkla baş etme mekanizmalarını öğrenebilirsiniz. Ek olarak aile terapisi ve psikodinamik terapi gibi seçeneklerden de yararlanabilirsiniz.
Çalma hastalığının tedavisinde ilaçlara başvurulabilir. Özellikle de antidepresanlar, antikonvülzanlar ve duygu durumu düzenleyici ilaçlar dürtülerin yatıştırılması bakımından yardımcı olabilir.
Kleptomaniden kurtulmak ve süreci daha iyi yönetebilmek adına yardım gruplarından destek alabilirsiniz. Sizinle benzer süreçlerden geçmiş ve hastalığın üstesinden gelmiş kişilerle iletişime geçmeniz size büyük fayda sağlayabilir.
Artık siz de kleptomaninin nasıl bir rahatsızlık olduğunu ve bu rahatsızlıkla nasıl başa çıkılabileceğini biliyorsunuz. Ancak son bir detaydan daha bahsetmemizde fayda var. Zira çalma davranışına genel olarak depresyon ve anksiyete gibi rahatsızlıklar da eşlik edebilir.
Bu noktada başvuracağınız uzman kişi, durumu detaylı bir şekilde değerlendirerek sizin için en doğru tedavi planını belirleyecektir. Bu yüzden size yardımcı olmaya çalışan sağlık profesyonellerine daima kulak vermeli ve onların tavsiyelerine mutlaka uymalısınız.
Eğer yüz yüze gerçekleştirilen terapilerde kendinizi rahat hissedemiyorsanız online terapi seçeneğini değerlendirebilir, HiDoctor gibi güvenilir bir platformdan gönül rahatlığıyla destek alabilirsiniz.
Kleptomani hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir. Ayrıca aile üyelerinde herhangi bir kleptoman bulunan kişilerde bu rahatsızlığın görülme ihtimali daha yüksektir. Buna ek olarak, yine aile üyelerinde obsesif kompulsif bozukluk (OKB), madde bağımlılığı veya alkol bağımlılığı varsa kleptomani oluşma riski normale oranla daha fazladır.
Çalma hastalığı, özellikle ergenlik dönemi ve sonrasında başlar. Ancak 4-8 yaş arası çocuklarda bile ortaya çıkması mümkündür.
Bu rahatsızlığın tedavisi için uzmanlar, dürtüleri kontrol altına almaya odaklanır. Hastalığı tamamen bitirecek kesin bir tedavi seçeneği olmasa da uzman yardımı sayesinde bu hastalıkla başa çıkmak mümkündür.
Kleptomanide genetik ve aile hikayesinin oldukça etkili olduğu söylenebilir. Yani bir kişide bu rahatsızlık varsa aile üyeleri de bir nevi risk altındadır.
Kleptoman kişilere toplum önünde suçlayıcı ve kırıcı davranmamak gerekir. Özellikle de karalayıcı bir tutum bireye asla yardımcı olmayacaktır. Bunun yerine çalma hastalığının bir davranış bozukluğu olduğu ve profesyonel yardım alarak bu hastalıktan kurtulabileceği anlatılmalıdır.