Çocukların en önemli değişikliklere adım attığı çağlardan birisi okul çağıdır. Okul çağı, çocukların sosyal, fiziksel ve duygusal gelişimlerinin hızlandığı ve önemli değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Bu süreçte çocuklar, etkileşim kurduğu kişilere karşı çeşitli davranış problemleri geliştirebilir. Başta kolayca fark edilmeyen problemler, çocukların hem akademik başarılarını hem de sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir.
Çocuklar, doğal olarak, kendi sorunlarını o yaşlarda tam olarak çözecek bilinçte değildir. Dolayısıyla kendilerinden yaşça büyük ve yetişkin birisinin yardımına ihtiyaç duyarlar. Bu noktada aile ve öğretmenlerin yardımı çok önemlidir. Aileler ve öğretmenlerin sorunları etkili bir şekilde yönetebilmesi için de problemi kapsamlı bir şekilde ele alması gerekir.
Peki, okul çağındaki çocuklarda en sık görülen davranış problemleri nelerdir? Bu problemleri çözmek için hangi adımlar atılmalı ve nelere dikkat edilmelidir?
Okul Çağındaki Çocuklarda Görülen Davranış Problemleri Nelerdir?
Yaşa uygun olmayan ve çocuğun sosyal, okul veya aile ilişkilerini önemli ölçüde bozan davranış kalıpları, davranış sorunları olarak nitelendirilir. Bunlar, dikkatsizlik gibi hafif bozukluklardan saldırganlığa kadar daha şiddetli biçimlere bürünebilen davranışları içerir.
- Duygusal bozukluklar,
- Davranış bozuklukları,
- Gelişimsel bozukluklar.
Duygusal Bozukluklar
Duygusal bozukluklar, çocukların duygularını yönetmede, sosyal ilişki kurmada ve hatta günlük işlevlerini dahi yerine getirmede zorluk yaşamalarına neden olan rahatsızlıklardır. Bu bozukluklar genellikle duygusal tepkilerle ve okul hayatındaki bozulmalarla karakterizedir.
En yaygın duygusal bozukluklar şu şekildedir:
- Anksiyete: Okul kaygısı yaşayan çocuklarda ortaya çıkan bozukluktur. Anksiyete sorunu yaşayan çocuklar genellikle okula gitmek istemezler. Öğretmene yanıt verirken ve arkadaşlarıyla iletişim kurarken çekingen davranırlar.
- Depresyon: Çocuk ve depresyon terimlerini yan yana görmek garip gelmiş olabilir. Ancak, okul çağındaki çocuklarda umutsuzluk ve sürekli üzüntü ile karakterize bu hastalığın görülmesi hiç de sürpriz değildir. Motivasyon kaybı, derslere karşı ilgisizlik ve iştah değişiklikleri çocuklarda depresyon sürecinde gözlemlenebilir.
Davranış Bozuklukları
Çocukların kuralları göz ardı ettiği, otoriteye karşı muhalif davranışlar sergilediği bozukluklardır. En sık görülen davranış bozuklukları şu şekildedir:
- DEHB: Dikkat eksikliği ve hiperaktivite, aşırı hareketlilik ve dürtü kontrolünde zorluk ile karakterizedir. Bu sorundan muzdarip çocuklar ödevlerini tamamlamada ve sınıf arkadaşlarıyla iletişim kurmakta zorluk yaşarlar.
- Karşıt olma: Otorite figürlerine karşı itaatsizlik karşıt olma olarak tanımlanır. Ufak bir tartışma kolayca öfke nöbetlerine dönüşebilir. Önemsiz bir konuda bile çocukta bir diretme söz konusu olabilir ve dediğim dedimcilik yapabilir. Karşıt olma durumu aile içi çatışmalara ve disiplin sorunlarına da neden olabilir.
- Yalan söyleme: Bazı çocuklar sıkça yalan söyleme eğilimindedir. Çoğunlukla bunun altında aile içindeki huzursuzluk veya özgüven eksikliği gibi problemler yatar.
Gelişimsel Bozukluklar
Okul çağındaki çocukların sosyal ipuçlarını anlamakta ve işlemekte güçlük çektiği anları tanımlayan bir bozukluktur. Sıklıkla aşağıdaki formlara bürünür:
- Otizm: Sosyal iletişimde zorluk, tekrarlayıcı davranışlar ve sınırlı ilgi alanları ile karakterizedir. Şüphelenilen durumlarda klinik destek alınır ve belirli testler ışığında tanı konur.
- Öğrenme güçlükleri: Disleksi, disgrafi ve diskalkuli gibi öğrenme zorluklarını ifade eden sorunlardır. Düşük öz saygıya ve okula gitmeyi reddetmeyi beraberinde getirir.
- Motor koordinasyon bozukluğu: Basit motor becerilerinde zorluk ve güçlük, aktiviteleri gerçekleştirmede güçlük ile karakterize bozukluktur. Bu çocuklar herkesin kolayca yaptığı faaliyetleri bile yapmakta zorluk çekerler.
Okul Çağındaki Çocuklarda Davranış Problemlerinin Belirtileri Nelerdir?
Okul çağındaki çocuklarda birçok davranış problemi ortaya çıkabilir. Örneğin, önceden sakin olan bir çocuk, son dönemlerde öfke patlaması yaşayacak kadar agresif ve aşırı sinirli birine dönüşebilir. Birçok ebeveyn ve eğitimci bunun daha çok şımarıklıktan kaynaklandığını düşünür.
Oysa sergilenen davranış, değişiklikleri beraberinde birbirinden farklı semptomları da getirir. Bunları bilmek ve anlamaya çalışmak çocuğa karşı olan tutumunuzu değiştirmek ile birlikte aynı zamanda ona kontrol dürtüsü kazandırmanıza da yardımcı olacaktır.
En sık görülen belirtiler şu şekildedir:
- Dikkat dağınıklığı: Görevleri tamamlamada zorluk, kolayca dikkatin dağılması.
- Hiperaktivite: Sürekli hareket halinde olma ve yerinde duramama.
- Dürtüsellik: Düşünmeden hareket etme, beklemekte zorlanma, sabırsızlık.
- Agresif davranışlar: Kavga etme, fiziksel şiddete eğilim.
- İtaatsizlik: Kurallara uymama, otoriteye karşı gelme.
- Yalan söyleme: Olan bir şeyi inkar etme ya da hayali bir olay yaratma.
- Sosyal anksiyete: Sosyalleşmekten kaçınma, iki ilişkilerde çekingen olma.
- Genel anksiyete: Endişe ve korku hali.
- Depresyon: Mutsuzluk, motivasyon eksikliği, enerji düşüklüğü.
- Düşük özsaygı: Eleştirilme hissi, güven eksikliği.
Okul Çağındaki Çocuklarda Davranış Bozukluğunun Nedenleri
Çocuklar, genellikle durduk yere davranış bozuklukları geliştirmez. Çocukların davranış bozukluğu geliştirmesinin altında yatan birçok neden vardır. Güçlü bir birliktelik kuran biyolojik, çevresel ve psikolojik faktörler, çocuğun aslında bir sonuç olan davranış bozukluğuyla iç içe geçmesine neden olur.
En sık görülen nedenler şu şekildedir:
- Genetik yatkınlık: Davranış bozukluklarında genetik faktörlerin de rolü vardır. Ailede davranış problemleri varsa çocuğun aynı sorunları geliştirme riski oldukça yüksektir.
- Nörolojik etkenler: Otizm spektrum bozuklukları ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi nörolojik durumlar davranış sorunlarına yol açabilir.
- Beyin kimyası: Beyindeki kimyasal dengesizlikler davranış problemine katkıda bulunur.
- Travma: İstismar, ihmal veya şiddet gibi travmatik bir olay yaşamak, davranış problemlerinin ortaya çıkmasında ana nedenler arasındadır.
- Aile dinamikleri: Aile içi çatışma, boşanma ve sürekli tekrar eden tartışmalar çocuğun farklı davranışlar sergilemesine yol açar.
- Ebeveyn tutumları: Çok sert ve otoriter olan ebeveynler isyan edecek çocuklar yetiştirir. Bunun tersi bir şekilde aşırı hoşgörülü olan ebeveynler çocuğun dürtüsel sorunlar yaşamasına neden olur.
- Okul ortamı: Okul ortamında yaşanılan zorluklar ve özellikle çocukların maruz kaldığı akran zorbalığı ve diğer akademik zorluklar davranış sorunlarına yol açabilir.
- Diğer hastalıklar: Uyku bozuklukları ve beslenme yetersizlikleri gibi sağlık sorunları çocukların davranışlarını etkileyebilir.
- Teknolojik bağımlılık: Teknolojinin sağlıksız ve uygun olmayan bir şekilde kullanımı çocuklarda davranış bozukluklarını ortaya çıkarabilir. Oyun bağımlılığı ve uygunsuz internet içerikleri çocukların olumsuz davranış geliştirmesine neden olur.
Çocuklarda Görülen Davranış Bozukluklarının Tedavisi Nasıl Yapılır?
Davranış problemlerinin tedavisi, problemin türüne ve yoğunluğuna göre değişir. Genellikle aşağıdaki yöntemlerin birkaçı kombinlenerek tedavi uygulanır:
- Bilişsel davranışçı terapi: BDT ya da bilişsel davranışçı terapi, çocukların düşünce ve davranışlarını değiştirmelerine yardımcı olur. Özellikle depresyon ve anksiyete gibi duygusal problem yaşayan çocuklar için etkilidir.
- Oyun terapisi: Bazı çocuklar duygularını ifade etmekte zorlanır. İfade etmede zorluk çeken çocuklar için genellikle oyun terapisi tercih edilir. Oyun terapisi, çocukların duygularını ifade etmelerine ve bunlarla başa çıkmalarına yardımcı olur.
- İlaç tedavisi: DEHB olan çocuklar için dikkat artırıcı ilaçlar kullanılır. Depresyon ve anksiyete yaşayan çocuklar için düşük dozlu anksiyolitik veya antidepresan kullanılabilir. Ancak, ilaç tedavisinin uzman tarafından uygulanması çok önemlidir.
- Aile terapisi: Aile üyeleri çocuklarıyla nasıl sağlıklı şekilde iletişime geçeceğini tam olarak bilmeyebilir. Aile üyelerinin bir arada alacağı terapi ile ebeveynler çocuklarını nasıl daha iyi anlayabileceklerini öğrenirler. Yanlış olan iletişim şekilleri doğrularıyla değiştirilir ve empati duygusu geliştirilir.
- Özel eğitim hizmetleri: Öğrenme güçlüğü olan çocuklar için bireysel hazırlanmış bir programdan yararlanılabilir.
- Pozitif pekiştirme: Öğretmen ve ebeveyn çocuğun olumlu davranışlarını takdir edebilir ve ödüllendirebilir. Bu, olumlu davranışı pekiştirerek çocuğun daha çok olumlu davranış sergilemesini teşvik edebilir.
Eğer bu konuda terapi almak ve çocuğunuzun davranış problemlerine çözüm bulmak istiyorsanız bize ulaşabilirsiniz. Uzmanlarımızdan alacağınız online terapi desteğiyle güzel günlere yeniden kucak açabilirsiniz!
İlgili Kategoriler