Kısa bir zaman diliminde çok fazla ders içeriğini öğrenme fikri adeta rüya gibidir. Bu yüzden birçok öğrenci öğrenebildiği kadar öğrenmeye ve beynini sınav konularıyla doldurmaya çalışır.
Yine aynı öğrenciler, sınavdan çıktığı andan itibaren herhangi bir ilerleme kaydetmediği hissine kapılabilir. Eminiz ki bu fikirler sizin için de yabancı değildir. Ancak endişelenmeyin! Çünkü etkili öğrenmeyi mümkün kılan birbirinden farklı ders çalışma teknikleri vardır. Bunları uyguladığınız takdirde çok daha başarılı olabilirsiniz.
Peki, en verimli ders çalışma yöntemleri nelerdir?
Öğrenme yöntemleri, öğrenmeyi kolaylaştırmayı amaçlayan araçlardır. Bu sayede öğrenci daha fazla bilgi edinebilir ve öğrenme becerilerini geliştirebilir. Temel olarak kavrama ve öğrenme, insanlarda doğuştan gelen bir beceridir. Bunu geliştiren ve kalıcı hale getiren ise tekniklerdir.
Birçok öğrenci bunun teoride farkındadır; fakat iş pratik uygulamaya geldiğinde zorlaşır. Çünkü, etkisi kanıtlanmış birbirinden farklı akılda kalıcı ders çalışma yöntemleri vardır. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür:
Pomodoro, İtalyanca kökenli bir kelimedir ve domates anlamına gelir. Yöntemin yaratıcısı Francesco Cirillo’nun metodolojisini oluştururken kullandığı zamanlayıcının şekli domatese benzediği için ona bu ismi koymuştur.
Pomodoro tekniği, yoğun çalışma seansları yoluyla verimliliği artırmayı amaçlayan etkili zaman yönetimi tekniklerinden biridir.
Günümüzde birçok çalışan ve öğrenci pomodoro tekniğini kullanmayı tercih etmektedir. Bunun sebebi, tekniğin oldukça basit bir şekilde uygulanabilir olmasıdır.
Pomodoro tekniği genel olarak şu aşamaları içerir:
Verimli ders çalışma teknikleri arasında belki de en dikkat çekeni pomodoro tekniğidir. Bu kadar dikkat çekici olmasını sade ve kolay uygulanabilir olmasına borçludur. Sistematik bir şekilde pomodoro tekniği ile ders çalışan öğrenciler, bir süre sonra konsantre olamama probleminin önüne geçmeye başlayacaktır.
Peki, pomodoro tekniği ile nasıl ders çalışılır? Uygulamanız gereken adımlar şu şekildedir:
Bazı öğrenciler dört seans boyunca çalışması gereken konuları tamamlar. Bazı öğrenciler ise konuları bu dört seansa sığdırmakta zorlanır. Siz de ikinci gruba dahil olabilir ve bu aşamada ne yapacağınızı merak ediyor olabilirsiniz. Böyle bir problemle karşılaştığınızda aşağıdaki üç adımı uygulamaya daha fazla gayret etmeniz gerekir:
Cornell tekniği not almak, düzenlemek ve işleri özetlemek için kullanılan popüler bir tekniktir. 1950’li yıllarda Cornell Üniversitesinden Profesör Walter Paul tarafından geliştirilen bu teknik hâlâ yaygın olarak kullanılmaktadır.
Cornell tekniği, verimli ders çalışmak isteyen öğrenciler için kullanışlı bir strateji olmaya devam etmektedir. Teknik, öğrencilerin defterlerini her günün dersi için aynı şekilde ayarlamalarını gerektirir. Her sayfanın üstüne dersin adı, çalışma tarihi ve dersin konusu yazılmalıdır.
Ardından aşağıdaki adımlar takip edilmelidir:
Nimonik teknik ya da diğer adıyla anımsatıcı teknik, özellikle ezberlenmesi zor olan konular için oldukça kullanışlıdır. Örneğin, tarihleri, tarihi şahsiyetleri veya ilgili kavramları bu teknikle kolay bir şekilde öğrenebilirsiniz. Bu, öğrenme ve gözden geçirme stratejilerini herhangi bir bilgi türüne uygulamakla ilgili değildir.
Daha farklı bir şekilde, aracın kullanımını belirli bir amaçla bağlamsallaştırma ile ilgilidir. Karmaşık terimleri daha basit ve daha eğlenceli bir şekilde ezberlemek buna örnektir.
Tekniğin birçok uygulama biçimi vardır. Nimonik ders çalışma tekniği şu şekillerde uygulanabilir:
Bütün öğrenciler, farklı sınıfta olsalar bile, tek bir amaca odaklanır: Dersleri başarıyla geçebilmek. Bunu yapmak için verimli ders çalışma tekniklerinden yararlanmak gerekir. Klasikleşmiş genel tekniklerin yanı sıra, aşağıdaki stratejileri uygulayarak dersten alınan verimi artırabilirsiniz:
İlk ağızdan duyacağınız sözler evde çalışacağınız derslerden çok daha verimlidir. Çünkü evde ders çalıştığınız zaman konuyu anlatan ve anlayan sadece sizsiniz. Okulda ise göreviniz sadece odaklanarak dinlemektir. Katıldığınız derste aklınıza takılan soruları hemen sorabilir ve gerektiğinde öğretmeninizden aynı noktayı tekrar etmesini isteyebilirsiniz.
Bu öneriyi muhtemelen öğrencilik hayatınız boyunca duymuşsunuzdur. Bunun nedeni ise klasik ve ezberlenmiş bir öneri olması değildir. Aksine, konu tekrarı yapmak, defalarca kez denenmiş ve başarı sağlanmış bir stratejidir. Peki, konu tekrarı yapmanın neden bu kadar önemli olduğunu biliyor musunuz?
Konuları bütün detaylarıyla hatırlamak ve anlamadığınız noktaları tekrar ederek öğrenmek size başarı sağlayacak etkili bir yöntemdir.
‘’Erken kalkan yol alır’’ lafı atalarımızdan günümüze kadar gelmiş bir sözdür. Siz de bu sözün önemini idrak etmeli ve mümkün olan en erken saatte ders çalışmaya başlamalısınız. Çünkü beyninizin boş ve en verimli olduğu zamanlar bu saatlerdir.
Akşam ders çalışmak istediğinizde gün içerisinde yaşadıklarınız yüzünden kendinizi yorgun hissedebilirsiniz. Bu da motivasyon eksikliği yaşamanıza neden olarak ders çalışmanızı engelleyecektir.
Zamanınızın tümüne hakim olmanız mümkün değildir. Ancak, etkili bir plan yaparak elinizdeki zamanı en verimli şekilde değerlendirebilirsiniz. Çalışma saatlerinizi ve vereceğiniz molaları not edin.
Gününüzün kalan diğer kısımlarını bu plana göre ayarlayın ve bunu mümkün olduğunca uygulayın. Bu sayede kaygı ve panik gibi duyguların önüne geçebilirsiniz.
Zaman zaman ders çalışmaya karşı isteksiz olabilirsiniz. Bu durum, sizinle birlikte milyonlarca öğrencinin yaşadığı yaygın bir problemdir. Böyle durumlarda sizi en çok neyin motive ettiğini düşünün: İleride yapmayı istediğiniz meslek mi? İşsizlik korkusu olmadan süreceğiniz bir hayat mı? Neden çalıştığınızı hatırlayın ve dersinize tekrar başlayın.
Çalışma ortamı saatlerinizi geçireceğiniz ana yerdir. Burası ne kadar rahatlatıcı olursa o kadar verimli ders çalışırsınız. Bel ağrıtmayan ergonomik sandalyeleri tercih edebilir veya boyun ağrınız için boyun yastığı kullanmayı düşünebilirsiniz.
Ders çalışacağınız yerde odaklanamamaya neden olan unsurlar bulunmamasına dikkat etmelisiniz. Kabul etmeliyiz ki, her gencin hayran olduğu ünlü birileri vardır. Yine kabul edilmelidir ki, bu kişileri her gün görmek mutluluk hormonunun artmasına katkı sağlayabilir.
Bu düşünceyle odanıza poster asmış olabilirsiniz; ancak bu ders çalışmanızı engelleyebilir. Aynı şekilde telefon veya tablet gibi elektronik aletleri de odanızdan uzaklaştırmalısınız. Zira tek bir mesaja bakmak dahi saatlerinizin kaybolmasına neden olabilir.
Ders çalışırken önemli noktaları not almaya özen göstermelisiniz. Anladığınızdan emin olduğunuz bir dersi saatler sonra unutabilirsiniz. Unuttuklarınızı tekrar anımsayabilmek için kısa ve anlaşılır notlar tutabilirsiniz.
Bazı öğrenciler sadece dinleyerek anladığını ifade ederken, bazıları görsel açıdan desteklenmiş derslerde daha rahat hissettiğini söylüyor. Siz her ikisine de dahil olabilir veya tam tersi bir öğrenme stilini benimseyebilirsiniz.
Hangisine yatkın olduğunuzu bulduğunuzda ders çalışma düzeninizi ona göre değiştirmelisiniz.
Bütün gününüzü tek bir konuya ayırmanız mantıklı değildir. Bunun en basit örneği, çoğu öğrencinin kurduğu “Saatlerce çalıştım ama hiçbir şey anlamadım” cümlesidir.
Çünkü gününün en az 4-5 saatini tek bir derse ayıran öğrenci, zihnini dinlendirmek için aktivite yapmaya zaman bulamaz. Bu yüzden etkili zaman yönetimi stratejilerini öğrenin ve gün içerisinde farklı şeyler yapabilmenizin önünü açın.
Uyku, hem zihninizin hem de bedeninizin dinlenmesi için önemli bir gereksinimdir. Gündüz okula gidip geldikten sonra ders çalışabilir ve bunu geceye taşıyabilirsiniz. Ancak bu, zamanla verimliliğin düşmesine ve hatta çeşitli uyku problemleri yaşamanıza neden olacaktır.
Bu yüzden uyku düzeninizi ayarlamalı ve yeterince uyuduğunuzdan emin olmalısınız. Dahası, bunun hem fiziksel hem de mental sağlığınız için son derece önemli olduğunu unutmamalısınız.
Yemek yemek veya yememek fiziksel olarak etkileneceğiniz bir durumdur. Bu sebeple veriminiz düşebilir ve dersinize odaklanamayabilirsiniz. Yemeğinizi yedikten sonra biraz sindirim için zaman ayırarak veya aç bir şekilde ders çalışmayarak bunun önüne geçebilirsiniz.
Beyninizi bir makine olarak düşünebilirsiniz. Bir makineyi aralıksız olarak kaç saat çalıştırabilirsiniz? Bu düşünceden yola çıkarak zihninizin sakinleşmesine ve dinlenerek enerji toplamasına yardımcı olabilirsiniz.
Aynı anda birkaç farklı konuya odaklanamazsınız. Örneğin, televizyon izlerken ders çalışamazsınız. Bu ve bunun gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak durmalısınız.
Öğrendiklerinizi ve gün içinde aldığınız notları uyumadan önce tekrar etmek konuyu kalıcı hale getirecektir. Yatma saatinden birkaç dakika önce notlarınızı okuyabilirsiniz.
Bütün teknikleri uygulasanız bile zaman zaman ders çalışırken zorlandığınızı hissedebilirsiniz. Bunun nedeni çevrenizde ders çalışmanızı engelleyen aşağıdaki unsurların varlığıdır:
Kütüphane yerine evde ders çalışmayı istiyorsanız bazı noktalara dikkat etmeniz gerekir. İşte, evde verimli ders çalışmanızı kolaylaştıran püf noktalar:
Siz de bu tavsiyelerimizi uygulayarak ders çalışma verimliliğinizi artırabilir ve eğitim hayatınıza çok daha başarılı bir şekilde devam edebilirsiniz.