Çalışanlarınızın kurumunuza ne kadar bağlı olduğunu ya da çalışan bağlılığının kurumunuz için ne ifade ettiğini hiç düşündünüz mü? Bu, çalışanlarınızın şirket hakkında olumlu konuştuğu anlamına mı geliyor? Ya da rakip firmalardan gelen teklifler geri mi çevriliyor?
Çalışan sadakati, tuhaf bir şekilde, eksik olduğunda belirgin hale gelen bir niteliktir. Bu noktada, neyin çalışan bağlılığı olarak nitelendirildiğini bilmek de ayrıca önemlidir.
Peki, bütün yönleriyle çalışan bağlılığı nedir? Nasıl sağlanır? Çalışan bağlılığını artırmak için yapılması gerekenler nelerdir?
Çalışan bağlılığının birden fazla tanımı vardır. En geniş şekliyle, kişinin işverenler tarafından motive edilerek desteklendiği ve duygusal yatırımın sonucu olarak çalışanın iş yerine karşı hissettiği bağlılık, çalışan bağlılığı olarak tanımlanır.
Aynı zamanda çalışan sadakati olarak da bilinen bu kavram, yaygın kanının aksine, sadece çalışanın şirkette geçirdiği süre ile ilgili alakalı değildir. Bunun yanı sıra kişinin kuruma ve kurumun değerlerine olan duygusal, psikolojik bağlılığıyla da yakından ilgilidir. Duygusal ve psikolojik bağlantı ise saygı ve güven ile desteklenir.
Çalışanlar; yaptıklarından dolayı değer gördüğünü, desteklendiğini ve çeşitli şekilde takdir edildiklerini hissettiklerinde, yaptıkları işe bağlılık gösterme olasılıkları yüksektir.
Bu nedenle, çalışan deneyiminin önemini anlamak ve kurum içinde çalışan bağlılığını geliştirmek için bazı stratejiler uygulamak çok önemlidir. Bu stratejilere geçmeden önce çalışan bağlılığının seviyelerini anlamakta fayda vardır.
Bütün çalışanların değer yargıları ve şirketten beklentileri farklıdır. Kimileri için maaşın vaktinde yatması yeterli olurken, kimileri için psikolojik ve manevi desteğin de verilmesi gerekir.
Çalışanların farklı beklentilere ve isteklere sahip olması, onların şirkete aynı oranda bağlı olmadığını gösterir. Bu da aşağıdaki çalışan bağlılığı seviyelerinin ortaya çıkmasına neden olur:
Dilerseniz, bu seviyeleri daha yakından mercek altına alalım!
İş yerleri hakkında olumlu düşüncelere sahip kişilerdir. Bu kişilerden genellikle “marka savunucuları” olarak bahsedilir. Çevrelerindeki diğer çalışanları çalışmak için teşvik ederler. Bağlılığı yüksek çalışanlar, işletmeye olan bağlılıkları nedeniyle uzun bir süre boyunca aynı kurumda çalışabilirler.
Bu seviyedeki çalışanları, işini seven ve yöneticisine karşı orta derecede olumlu görüş besleyen kişiler oluşturur. Bu kişiler, şirketi ne kadar severse sevsinler, olumsuz yönlerini eleştirirler ve işverenin kusurlarını göz ardı etmezler.
İşverenleri hakkında güçlü fikirlere sahip olmayan çalışanlardır. İşverenin manevi desteğinin olmaması ve çalışanın emeğini görmezden gelmesi gibi faktörler çalışanları umursamazlığa iter. Kayıtsız çalışanların işe gitmesinde temel amaç ödeme almaktır.
Genellikle kuruma asgari düzeyde katkı sağlarlar. Motivasyon kaybından ve bazen de tükenmişlik sendromundan yakındıkları için şirketin hedeflerine veya misyonuna katkıda bulunmazlar. Bu kişilerin işten ayrılma olasılığı oldukça yüksektir. Farklı bir firmada daha iyi koşullarda iş imkanı buldukları zaman istifa ederler.
Bağlı olmayan çalışanlar, işlerinden de patronlarından da hoşlanmazlar. Kuruluşun değerlerini veya hedeflerini umursamazlar. Şirkete en ufak bir bağlılık hissetmedikleri için işten ayrılma riski en yüksek olan kişiler olarak tanımlanabilirler.
Bağlı olmayan çalışanlar, başka bir firmaya geçmeye hazır olduklarında işten ayrılabilirler. Bunun yanında, ikinci bir işi hazır etmeseler bile, işletmenin yaşam tarzlarına veya etik değer algılarına uygun olmadıklarını fark ettiklerinde yine istifa edebilirler.
Seviyelerine göre çalışanları sınıflandırdığımıza göre, artık çalışan bağlılığının önemini anlatmaya geçebiliriz.
Çalışan bağlılığı kurumsal başarının ayrılmaz bir parçasıdır. Çalışanın sahip olduğu sadakat duygusu, üretken ve istikrarlı bir çalışma ortamının yaratılmasında önemli bir rol oynar.
Şirkete güçlü bir şekilde bağlı olan kişiler, kurumun başarısına katkıda bulunmak için ellerinden geleni yaparlar. Bu, kısa bir süre sonra daha yüksek verime, gelişmiş performansa ve ortak bir hedefe yönelmeye dönüşür.
Ayrıca iş yeri kültürüne katkıda bulunan sadakatin önemi yalnızca bunlarla sınırlı değildir. Çalışan bağlılığını önemli kılan diğer etkenler şu şekildedir:
Yapılan araştırmalar, sadık çalışanların diğer meslektaşlarına göre %17 daha fazla üretken olduğunu kanıtlamıştır. Şirkete ileri düzeyde bağlı olan kişilerin hedefe ulaşmak için isteğe bağlı çaba harcama olasılıkları çok yüksektir. Bu da aynı işten daha fazla verim almanın mümkün olduğu anlamına gelir.
Şirkete bağlı olan çalışanların başka bir yerde çalışmak için geçerli bir nedeni yoktur. Sadık çalışanlar, katkılarından dolayı takdir edileceklerini ve gerektiğinde hem psikolojik hem de manevi olarak destekleneceklerini bilirler.
Duydukları güven, onların hem bugüne hem de geleceğe aynı bağlılıkla bakmasını sağlar.
Bağlılığı yüksek çalışanlar, hem işe hem de müşterilere aynı oranda önem verirler. Dolayısıyla hizmet almak isteyen müşterilerin tamamına yakını kurumdan mutlu ve memnun olmuş şekilde ayrılır.
İş yerine bağlı çalışanların kronik hastalıktan ya da obeziteden muzdarip olma olasılığı daha düşüktür. Çünkü iş yeri, çalışanların mental sağlığını destekler ve onların fiziksel sağlığını dikkatlice takip eder.
Bağlılığı az olan çalışanlar odaklanma sorunu yaşar. Bu da dikkatsizlikten kaynaklanan iş kazalarını beraberinde getirir. Ancak kuruma sıkıca bağlı olan çalışanlar çevrelerinde olup bitenlerin daha fazla farkındadır.
Böylece, ellerindeki işlere daha dikkatli bir şekilde odaklanabilirler. Bu konuda yapılan bir araştırma, bağlılığın yüksek olduğu iş yerlerinde, diğer firmalara göre %70 oranında daha az iş kazasının meydana geldiğini göstermiştir.
Kuruluşta yer alan her kişinin çalışan bağlılığı üzerinde etkisi vardır. Bununla birlikte, kurumun yönetici sınıfında yer alan bireylerin ve insan kaynakları departmanının sorumluluğu sıradan bir çalışana göre daha yüksektir.
Öte yandan, çalışan bağlılığını sağlama konusunda yöneticilerin sorumluluk ve rollerini şu şekilde listeleyebiliriz:
Çalışan bağlılığı teorik olarak işe alım sürecinde başlar. Ancak bağın oluşması ve ilerlemesi için destekleyici olmak çok önemlidir. Bağlılık da bir duygudur ve bütün duygular gibi, onun da güçlü ve zayıf olduğu anlar olacaktır.
Bir çalışanın yeterli olduğunu kabul etmek veya eksik yönlerini belirlemek için ekstra çaba harcamak gerekir. Bu konular üzerine eğilmeniz, çalışan bağlılığının temelini oluşturacaktır.
Çalışanların mevcut iş yerlerinden ayrılma kararına birçok faktör katkıda bulunur. Personelin neden ayrıldığını merak eden ve bu konuda adım atmak isteyen işverenler için bu faktörler oldukça önemlidir.
Çalışan bağlılığını etkileyen faktörlere ilişkin örnekleri ise şu şekilde listeleyebiliriz:
Çalışan bağlılığının tanımı bir şirketten diğerine farklılık gösterecektir. Zira bağlılık, tanımlanması ve ölçülebilmesi zor bir kavramdır. Ancak şirketinizde çalışan sadakatini artırmak için atabileceğiniz önemli adımlar vardır.
Birçok yönetici, çalışanları arasındaki davranışları düzeltebileceğine inanır. Ancak bu yaklaşım her zaman sağlıklı sonuçlar vermez. Çabanız, çalışanlarınızın içindeki en iyi olma arzusunu ortaya çıkarmaya yönelik olmalıdır. Bunu sağlayabilmenin en garanti yolu ise çalışan bağlılığını artırmak için tavsiyeler almaktır.
İşte bu konuda size verebileceğimiz önemli ipuçları:
Aidiyet duygusu, çalışan bağlılığı artırmanın yolları arasında en çok dikkat çeken maddedir. Çünkü çalışanlar, kendilerini ait hissettiklerinde işlerine ve hedeflere daha bağlı hale gelir.
Siz de güçlü bir aidiyet duygusu oluşturmak için çalışanlarınıza büyüme ve gelişme fırsatı yaratın. Onlara özel olduklarını hissettirin. Sizinle çalışırken ne kadar rahat hissederlerse, aidiyet duyguları o kadar gelişecektir.
Finansal teşvikler ve psikolojik destek programları mükemmel motivasyon kaynakları olabilir. Klasik olarak verilen yıl sonu ikramiyesi dışında sunabileceğiniz çeşitli teşvik programlarını araştırabilirsiniz. Kişisel günler, spor salonu üyelikleri ve sağlıklı yaşam programları buna örnek olarak gösterilebilir.
Çalışanların ayrılma nedenlerinden en önemlisi güvenli olmayan çalışma ortamlarıdır. Bu nedenle, karşılıklı güvene dayalı ve pozitif bir çalışma ortamı yaratmak, çalışan bağlılığını aşılamaya ve geliştirmeye yardımcı olabilir.
Çalışanların fiziksel sağlığını önemsediğinizi gösterin. Rahat bir çalışma alanı yaratmak için yatırım yapın. Açık çalışma alanı ve ergonomik sandalye buna örnek olarak gösterilebilir.
Çalışanlar artık eskisinden daha fazla iletişim kurmak istiyor. Ancak stres veya işsiz kalma korkusu onların konuşmalarını engelleyebilir. Bu nedenle, özellikle de insan kaynakları uzmanlarının, açık iletişimi teşvik eden bir ortam yaratması zorunludur. Soru sormakta özgür olabilecekleri toplantılar yapın ve gerekirse anonim iletişim kanalları açın.
Sağladığınız geri bildirimin yapıcı olduğundan emin olun. Örneğin, çalışanınıza yalnızca “Çok iyisin” demek; onlara gelecekte ne yapmaları gerektiği konusunda bilgi vermez. Bunun yerine, onlara ilerlemeleri için daha açık bir yol haritası verin
Karar alma süreçlerinize çalışanlarınızı dahil etmeyi düşündünüz mü? Eğer düşünmediyseniz, şimdi bunu yapmanın tam sırası!
Çalışanlarınızın fikirlerini ve size sunduğu geri bildirimleri dinlemeye ve kabul etmeye açık olun. Bu sadece kendilerini değerli hissetmelerini saplamaz; aynı zamanda şirkete olan bağlılıklarını da artırır.
Çalışanın kuruma bağlı olup olmadığını ölçmek bazen zor olabilir. Sadece sohbet etmek veya birkaç soru sormak bağlılık düzeyini anlamak için yeterli değildir.
Yeni programlar geliştirmek ve bunu uygulamak için profesyonel yardım almak ve çalışan bağlılığı ölçeği kullanmak gerekir. En sık kullanılan ölçekler ise anket ve bire bir görüşmelerdir.
Çalışan bağlılığı anketi, iş yeri ortamını anlamada ve mevcut düzeni geliştirmede çok önemli bir rol oynar. Anketin kuruma ve çalışanlara faydası şu şekildedir:
Çalışan Bağlılığı Anket Soruları Nasıl Olmalı?
Çalışan bağlılığı anketleri tasarlanırken bütün seviyeleri hedeflemek önemlidir. Bu aşamada tercih edebileceğiniz çalışan bağlılığı anket soruları şu şekildedir:
Kuruluş Geneli İçin:
Ekipler İçin:
Yıllık performans inceleme günleri artık eski moda olarak tanımlanıyor. Aylık bire bir performans görüşmeleri ise eskiyen ve artık kullanılmayan bu yöntemin yerini alıyor. Çünkü bire bir görüşmelerle iki yönlü performans değerlendirmesi yapılır. Hedefler tartılır ve görüşmelerin sonucuna göre güncellemeye gidilir.
Gördüğünüz gibi, çalışan bağlılığını sağlamak için bütün yönleriyle düşünülerek hazırlanmış stratejiler gerekir. Bu da sadece işini titizlikle yürüten profesyonellerin yapabileceği bir iştir.
Siz de bu süreçte profesyonel yardım almak için kurumsal psikolojik destek hizmetimizden yararlanabilirsiniz. Alanında uzman kurumsal psikologlarımızın yönlendirmesi ile geleceğe çok daha emin adımlarla ilerleyebilirsiniz.