Bir bebeğin gelişimine eşlik etmek, belki de bu hayatta başınıza gelebilecek en harika şeylerden biridir. Bebeğiniz yeni şeyler keşfederken onun gülümseyişine tanık olmak hiçbir duygu ile kıyaslanamaz. Ancak işler her zaman sandığınız gibi toz pembe gitmeyebilir. Bebeğiniz iki yaşına geldiğinde gülümsemenin yerini çığlıklar alabilir. Tekrarlanan ağlama nöbetleri, huzurlu uykunun önüne geçebilecek kadar kuvvetlidir artık.
Eğer yukarıdaki örnekler size çok tanıdık geliyorsa çocuğunuz 2 yaş sendromu belirtileri gösteriyor olabilir. Peki, 2 yaş sendromu nedir?
Genellikle 18 aylıkken başlayan ve çocuğun 3-4 yaşına kadar sürebilen duygu ve davranış değişiklikleri 2 yaş sendromu olarak adlandırılır. Bu dönemde çocuk kendisini ebeveynlerinin kimliğinden ayırmaya çalışır ve kendi kimliğini ortaya koyabilmek için çeşitli hareketlerde bulunur. Böylece, dünyadaki kapladığı yerin farkına varır, ihtiyaçlarını daha iyi belirler ve gerektiğinde onlar için ısrarcı olmaya cesaret eder.
Bu dönem aslında normal ve faydalı olan bir süreçtir. Bebeğe iyi bir şekilde eşlik edildiğinde sadece birkaç haftada atlatılabilir. Ancak ne yazık ki birçok ebeveyn, bu dönem hakkında bilgisiz ve çocuğun hareketleri karşısında çaresizdir. Bu da çocuğun gelişiminin uzamasına ve 2-3 haftalık sürecin yıllar boyu sürmesine neden olur.
2 yaş sendromu çocuğun özerklik kazanmaya başladığı bir dönemdir. Her çocuğun özerklik süreci birbirinden farklıdır. Bazıları için 2 yaş sendromu uyku düzensizliği ile özdeşleşmişken; bazıları için bu ağlama krizleriyle eş değer olabilir.
Öte yandan, bu dönemi yakından tanıyabileceğiniz bazı 2 yaş sendromu belirtileri de vardır:
Çocuğunuz büyümeye devam ettikçe hem fiziksel hem de duygusal olarak değişimlere uğrar. Bu dönem de normal gelişim sürecinde yaşanan kritik bir aşamadır. Dolayısıyla da 2 yaş sendromu nedenlerinden bahsederken biyolojik süreç dışındaki faktörlere değinmek pek doğru değildir. Her şey biyolojik temelli olarak değerlendirilir.
Çocuğunuz 2 yaşına geldiği zaman çevresinde olup biten her şeyi daha iyi anlamaya başlar. Ancak bu anlama, tanımaya ve anlatmaya evrilmez. Bu nedenle de çocuğunuz hissettiklerini ifade etmekte zorlanır. İlk kez karşılaştığı duygular karşısında çaresiz hisseder ve bu da onu hem stresli ruh hali yaşamaya hem de öfkeli davranışlar sergilemeye iter.
Burada çocuğu anlayabilmek ve duygularını ifade etmesi için onu desteklemek sürecin kısa bir sürede sonlanmasına katkıda bulunur. Fakat tam tersi bir davranış sergilediğinizde çocuğunuz sizi rol modeli alarak öfkeyi ve kaygılı olmayı rutin haline getirir. Bu da sendrom gelişmesine neden olabilir.
2 yaş sendromu, genellikle çocuğunuz henüz 18 ila 30 aylık dönem arasındayken başlar. Ancak her çocuğun gelişim süreci farklı olduğu için daha erken veya daha geç de başlayabilir.
2 yaş sendromu genellikle 3-4 yaşlarında sonlanır. Bununla birlikte, ebeveynin tutumları, çevresel faktörler ve çocuğun psikolojik gelişimi süreyi uzatabilir veya daha da kısaltabilir.
Son derece normal olan bu süreç tıbbi bir hastalık değildir. Dolayısıyla da direkt olarak bir teşhis sürecinden bahsetmek yanlıştır. Ancak, yine de çocuğunuzun davranışları sizde endişe uyandırıyorsa ve gelişiminde gözle görülür bir gerileme fark ediyorsanız pedagog veya çocuk psikiyatristlerinden destek alarak sendrom hakkında detaylı bilgilendirme talep edebilirsiniz. Uzman desteği sayesinde bu süreci en kolay şekilde atlatabilirsiniz.
2 yaş sendromunu yönetmek hem ebeveyn hem de çocuk için çok zordur. Bir ebeveyn olarak, bunalmış hissediyorsanız ve aynı şekilde çocuğunuz son derece stresli görünüyorsa 2 yaş sendromu ile başa çıkmak için aşağıdaki önerileri dikkate almak faydalı olabilir.
2 yaş sendromu gece ağlama krizi ile karakterizedir. Gündüz maruz kaldığı bir eşya, duyduğu herhangi bir söz veya anlamlandıramadığı herhangi bir nesne yatmadan önce korkuya ve gece ağlayarak uyanmalarına neden olabilir.
Eğer bu durumla sık sık karşılaşıyorsanız nazik ve sakinleştirici bir uyku ritüeli ile çocuğunuza güven vermeyi deneyebilirsiniz.
Çocuğunuz daha önce bayılarak yediği bir yemeği, bu yaşta keskin bir şekilde reddetme eğilimi taşıyabilirler. Bunu normale çevirmek için yemel sunumlarını çeşitlendirebilirsiniz. Bilmece gibi oyunları deneyerek çocuğunuzu yeni tatlarla tanıştırabilirsiniz.
Önceleri pantolonunu giyemeyen çocuğunuz şu sıralar ayakkabı bağcığı için sizinle inatlaşabilir. Bunun temelinde yatan neden, ne istediklerini net bir şekilde biliyor olmalarıdır ve bu aslında iyi bir şeydir. Sergiledikleri dirençleri yumuşatmak için talimatınızı daha komik bir sesle ifade edebilirsiniz veya onlara iki farklı seçenek sunabilirsiniz.
Hayır kelimesini duymak yetişkinler için bile kolay değildir. Bu nedenle, reddettiğiniz şeylerin çocuğunuzun ağlamasını veya öfkelenmesini tetikliyor olması aslında çok da şaşırtıcı olmamalıdır.
Zira onların beyinleri henüz hayal kırıklıklarıyla normal bir şekilde başa çıkacak kadar olgunlaşmamıştır. Dolayısıyla da size sunduğu fikirlere sürekli hayır demek, sendromun şiddetini artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bunun yerine onu sakinleştirin ve verdiği yanıtı kabul edin.
Çocuğunuz bu yaşa geldiğinde özellikle abur cubur dediğimiz yiyecek grubuna karşı ilgi duymaya başlar. Ara sıra çikolata yemesinde veya anne keki yerine dondurmayı tercih etmesinde pek bir sorun yoktur.
Ancak, bu tarz yiyeceklerin yoğun olarak tüketilmesi beyinlerindeki dopamin seviyesinde artışa neden olur. Bu da hiperaktif ve öfkeli bir çocuk olmalarının önünü açarak sendromun her zamankinden şiddetli geçmesine katkıda bulunur. Dolayısıyla beslenmeye mutlaka özen gösterin ve bir uzmana başvurmaktan çekinmeyin.
Çocuğunuz evde sakin bir şekilde duruyorsa ancak dışarı çıktığında bambaşka bir karaktere bürünüyorsa bu uyarımız size göre! Evdeyken son derece sakin olan bir çocuk, dışarı çıktığında çevresindeki insanların dikkatini çekmek ve onlara “Ben artık büyüdüm” imajı vermek için normal olmayan davranışlarda bulunabilir. Bunun önüne geçmenin en basit yolu ise süpermarket gibi uyarıcı alanlardan kaçmaktır.
Çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu duygusal yakınlığı koşulsuz bir şekilde sunduğunuzdan emin olun. Sık sık onu sevdiğinizi söyleyin ve bunu hissettirmek için küçük jestler yapın. Çocuğunuzu üzgün ya da stresli gördüğünüz zaman ona sarılmaktan çekinmeyin. Hatalı bir davranış sergilediğinde kızmak yerine suç ortaklığına girişin.
Çocuğunuz 2 yaş sendromuna girdiği zaman benimsemeniz gereken birkaç davranış vardır:
2 yaş sendromunda çocuk kendini ve çevresini fark etmeye başlar. Sıklıkla duygu değişimleri yaşar ve bunu davranışlarına yansıtır.
Yeni bir döneme giren çocuk, duygularıyla ilk kez tanıştığı için onları tam olarak ifade edemez. Kendini kelimelerle ifade edemediği için de öfkelenebilir.
Bu sendromun süresi, tamamen çocuğun gelişimine bağlı olarak değişiklik gösterir. Ancak genel olarak 10 ila 15 aylık bir süreç boyunca devam ettiğini ifade edebiliriz.
2 yaş sendromu her çocuğun yaşadığı normal bir süreçtir. Bu süreçte öfkeli ve stresli bir çocuk görmeniz normaldir. Ancak çocuğunuzun motor becerileri ilerlemek yerine geriliyorsa, o zaman tıbbi yardım almanız gerekebilir.