'Daha İyi Sen' için İlk Seansının %25‘i Bizden!
0 850 700 03 03
İyi Hisset

Travmaya Eşlik Eden Ruhsal Sorunlar

Yazar: Web ve Tıbbi Yayın Kurulu
HiDoctor tarafından onaylandı
2 DK
17 Ocak 2024 tarihinde yayınlandı
Yazı Boyutu:
a
a
2 dakikalık okuma
Yazı Boyutu:
a
a

İnsanlar, doğası ve yapısı gereği geçmişten bugüne yaşadığı her şeyi bir telefon gibi belleğinde kaydeder. Kimi zaman bu yaşananlar gözle görünür olmasa da gizli bölmede saklanmaya devam edebilir ve gelecekte belirli şekillerde ortaya çıkabilir. Bu yaşanan olaylar fiziksel ya da ruhsal olabilir.

Travma ise tanık olunan veya bizzat yaşanan tehdit unsuru olarak görülen bu olayların gelecekte farklı şekillerde ve farklı zamanlarda yerli yersiz kendini hatırlatmasıdır.

Geçmişte travmalar yaşayan bazı insanlar hayatlarını sorunsuz şekilde sürdürebilirken; birçok kişi geçmişte yaşadığı olayların etkisinden çıkamaz ve sık sık bu durumla yüzleşmek zorunda kalır.

Kişi kontrol mekanizmasını kullanmakta zorlanır ve olayı tekrardan yaşar. Sonuç olarak, istenmeyen ve çok daha dirençli olan ruhsal sorunlarla karşılaşır. Peki, bu ruhsal sorunlar ve duygusal tepkiler nelerdir?

Bu yazımızda, travmaya eşlik edebilecek ruhsal sorunların neler olduğuna değineceğiz.

Travmaya Eşlik Eden Ruhsal Sorunlar ve Duygusal Tepkiler Nelerdir?

Travmaya eşlik eden ruhsal sorunlar, yaşanan travmanın türüne göre değişkenlik gösterebilir. Öncelikle, travmanın fiziksel mi yoksa ruhsal mı olduğunu ayırt etmek gerekmektedir.

Genel olarak travmaya eşlik eden başlıca ruhsal sorunlar ve duygusal tepkiler;

  • Depresyon,
  • Kaygı bozukluğu,
  • Aşırı stres,
  • Takıntı,
  • Yeme bozukluğu olarak sıralanabilir.

Bu ruhsal sorunlar travmanın bir parçası hatta hatırlatıcı unsurlarıdır. Ruhsal problemleri tedavi etmenin en önemli adımı da onları yakından tanımaktır.

Kimse tanımadığı bir düşmanla savaşamaz. Bu yüzden hastalığın kendine ait tanımlarını bilmek çok önemlidir.

Artan Depresif Hal Sonucu Oluşan Depresyon

İnsanlar travma sırasında kendisini çaresiz ve zayıf hissettiği gibi sonrasında da çok da farklı hissetmeyebilir. Travma sonrası depresyon en çok karşılaşılan durumlardan biridir; çünkü yaşanan travma henüz atlatılmış veya tam olarak atlatılmış değildir.

Bu süreç depresif bir hal ile başlar. Akabinde depresif halin sürekli hale gelmesi ile birlikte depresyonla devam eder. Umutsuzluk kişinin bedenine hakim olur ve kolayca çıkılamayacak bir yola girilir.

Kaygı Bozukluğu

Hayatımızı tehdit eden ve aşılması zor olarak görülen travmatik olay yaşandıktan sonra beraberinde ”ya tekrar yaşarsam” düşüncesini getirebilir. Kişiyi sarsan travmatik olay sonrasında kaygı hali durumunun ortaya çıkması normal ve beklenilen bir durumdur.

Kişi genel olarak kendini güvende hissetmez ve her zaman kaygılı bir hal takınır. Bu kaygılı hal; kişinin her şeyden, özellikle de kendinden, şüphe etmesine neden olur. Zihinde dolaşan düşüncelerle başa çıkmakta zorlanan birey, zaman içerisinde herkesten izole bir yaşam sürmeye çalışır.

Her zaman gittiği mekanlara gitmez, sürekli olarak konuştuğu insanlarla konuşmaz. Bu, kendini tehlikelerden korumak için aldığı kişisel önlemlerdir. Tedavi edilmediği durumda ilerler ve OKB’ye dönüşür.

Takıntılı Bir Hal Almak

Yaşanılan travma sonrası sarsıcı olayı unutamamak takıntıya yol açabilir. Kişi takıntılı hale geldiği zaman herhangi bir konuda karar vermekte zorlanmalar yaşayabilir.

Zorluklar yaşanması travmanın etkisinin devam ettiğini ve artık takıntıya yol açtığını gösterir. Kişi travmatik olayın etkisinden tam olarak çıkamamıştır ve olayı sık sık hatırlama eğilimindedir.

Duygusal Hasar Sonrası Fiziksel Hasar: Yeme Bozukluğu

Yeme bozukluğu genelde geçmişte görülen zorbalık gibi duygusal hasarlar sonrasında ortaya çıkan bir durumdur. Örneğin, bahsi geçen kişi, zayıflıktan ötürü geçmişte aldığı yaralardan ve sert eleştirilerden dolayı hiçbir şey yemeyerek kendini açlığa mahkum edebilir veya tam tersi bir etki göstererek aşırı yemeye başlayabilir. Şişmanlık durumunda da sonuç farklı değildir. Yine açlığa mahkumiyet veya daha da fazla yeme gibi yeme bozukluğu durumları görülebilir.

Hipokondriyazis: Hastalık Hastalığı

Kişinin sağlığı konusunda sonsuz endişe duyması, bedeninde ortaya çıkan bazı belirtileri hastalığa bağlaması hastalık hastalığı olarak adlandırılmaktadır.

Genellikle hayatı tehdit eden bir hastalıkla yakından tanışan insanlarda görülür. Birey, vücudunda fark ettiği en ufak değişikliği saatlerce internette aratır ve en ağır hastalığın kendisinde olduğuna inanır.

Hipokondriyazis hastalığı olan kişiler, hastalıklar hakkında durmaksızın araştırma yaparlar. Okuduğu şeyler tamamen fiziksel ve kanıtlanabilir olsa dahi bunlardan etkilenmekten geri duramazlar. Hatta çevresinde herhangi birinin hastalandığını duyduğunda aynı hastalığın kendisinde de olabileceğini düşünür.

Bazen bu düşünceden de öteye geçer ve bahsi geçen kişi oluyormuş gibi hissettiği belirtileri yakınlarıyla paylaşmaya başlar. Buradaki amaç, etrafındaki herkesi hasta olduğuna inandırmaktır.

Yorum Gönder
İlgili İçerikler
Daha İyi Bir Sen için E-Bültenimize Abone Ol!