En büyük hedefinizin ne olduğunu hatırlıyor musunuz? Bazı insanların bu soru için hazırlanmış harika cevapları vardır. Kimileri üniversiteyi birincilikle bitirmeyi kimileri ise harika bir ev almayı hedefler. Sizin de varacağınız yol bu örneklerle aynı olabilir. Herhangi bir müzik aletini çalmayı öğrenmeyi veya muzdarip olduğunuz hastalığın üstesinden gelmeyi içeren hayaller kurmuş olabilirsiniz.
Saydığımız bu hedeflerin hiçbiri kolay değildir! Bütün bunlara sadece hayal kurarak ve günden güne amaçsız bir şekilde yaşayarak ulaşamazsınız. Bir hedefe ulaşmak için ilgi, merak, çaba ve niyet gereklidir. Çünkü tepeye tırmanmak için istekli olmak, başlamak için gücünüzü ve motivasyonunuzu oluşturur.
Peki, hedeflere giden yolda niyet ederek başlamak ve bu doğrultuda planlar hazırlamak nasıl bir fark yaratır? Gelin, bu sorunun cevabına yakından bakalım!
Hedeflere Ulaşmanın Anahtarı: Niyet Etmek
Herkesin küçük ya da büyük hedefleri vardır. Hedefiniz ne olursa olsun, ona ulaşabilmeniz için kararlılıkla yol almanız gerekir. Ancak bu yolda atacağınız adımların düşünce ve niyetle inşa edilmesi gerekir.
Çünkü niyet, hedefe ulaşma isteğinizin bilinçli bir şekilde dile getirilmesidir. Bu sadece dilek veya hayal değil, aynı zamanda eyleme geçme kararlılığıdır.
Kimi insanlar başarıya ulaşmak için niyet etmeden önce plan yapmaya başlar. Fakat bu yolun yarısına geldiğiniz zaman, artık motivasyon eksikliği ve stres ile el ele gideceğiniz anlamına gelir.
Bununla birlikte, hedefleri için niyet eden insanlar yolun sonuna çok daha çabuk ulaşır. Zira niyet etmek, hedefe ulaşma yolunda verdiğiniz kararları pekiştirir. Bu da zorluklarla karşılaştığınızda pes etmemenizi sağlar. Hedefe daha kararlı ve emin adımlarla ilerlemenizi mümkün kılar.
İnanmak ve İnancı Korumak
Hedef belirlemek ve bu yolda niyet etmek oldukça değerli bir şeydir. Ancak hedeflerinizin ve niyetinizin askıda kalmaması için sağlam kararlar almanız gerekir. Sağlam kararlara da ancak ve ancak inancın gücüyle erişilir. Tahmin edebileceğiniz gibi, planladığınız zirve, bulunduğunuz yerden oldukça yüksekte olacaktır.
Oraya ulaşmak için her şeyin kusursuz olmasını beklemek ise en büyük hatalardan biri olacaktır. Çünkü zirveye giden yolda birçok engelle karşılaşacaksınız ve işler her zaman mükemmel bir şekilde ilerlemeyecektir.
Burada devreye girmesi gereken şey, kendinize ve hedefinize olan inancınızdır. Ona ulaşmayı ne kadar istiyorsunuz ve en önemlisi kendinize ne kadar inanıyorsunuz?
Unutmayın ki mükemmel bir yol ve kusursuz bir hedef yoktur. Bu yüzden de çıkacağınız yolda olası tehlikelere karşı dimdik ayakta duracağınıza inanmalısınız. Düşmek veya tökezlemek sizi zaman zaman geriye çekebilir. İşte tam da böyle zamanlarda niyet ettiğiniz o günü hatırlayın ve kendinize şu soruları sorun: Ben nereye ulaşmak için niyetlendim ? Şu an orda mıyım ? Şu an bu durumda olmamım sebebi ne ? ve Devam etmek için ne yapmalıyım ?. Bu sorular hem sizi niyet ettiğiniz o ana götürerek içiniz de azalan motivasyonu geri kazanmanıza yardımcı olur hem de bulunduğunuz noktada kendi kendine bir geri bildirim verme fırsatı doğurur.
Düşünmek ve Planlamak
Niyetiniz ne olursa olsun, hedefinize ulaşmak için sağlam bir plana sahip olmalısınız. Çizdiğiniz rotada her zaman doğru yola çıkamayabilirsiniz. Hatta kimi zamanlar yolunuzu da kaybedebilirsiniz. Bunun için bütün olasılıkları önceden değerlendirmeli ve gerekirse güncellemelisiniz.
Hoşunuza gitmeyen yolu nasıl daha iyi hale getirebileceğinizi düşünmeniz gerekir. Niyetinizi planlamak, gerçekten ne istediğinize ve bunlar olmazsa nasıl düzelteceğinize açıklık getirecektir.
Fikirleri Eyleme Dönüştürmek
Hayatın koşuşturması nedeniyle sık sık meşgul olabilirsiniz veya zihniniz olumsuz düşünceler tarafından kuşatılmış olabilir. Fakat inancınızı kuşanıp harekete geçmezseniz, muhtemelen bir daha geçemeyeceksiniz. Bu yüzden, hayalini kurduğunuz o hedef için fikirlerinizi her zaman eyleme dönüşteremezsiniz.
Bir amacınız varsa ve bu amaç doğrultusunda niyet ettiyseniz, sadece düşünmek yeterli değildir. Yol boyunca çaba harcamanız gerekir. Bazen de bir amaç uğruna bir sürü şey yapmışsınızdır ama kendiniz hiçbir şey yapmamış gibi hissedersiniz veya tatmin olmazsınız böyle durumlarda o konuyla ilgili yaptığınız her şeyi anlık not edin. Çünkü bu, yolun yarısına geldiğinizde ve yorulduğunuzu hissettiğinizde devam etmenizi sağlayacaktır. Umutsuzluğa kapılmanızın önüne geçecektir.
Sonuç olarak, “Ne istediğime dair hiçbir fikrim yok” veya “Acaba bunu yapabilir miyim?” gibi düşünceler hedefleriniz için güvenilir düşünceler değildir. İlerlemenin tek yolu niyet etmek ve peşinden gideceğiniz yol boyunca ince ayarlar yapmaktır.
Birdenbire niyetinizi gerçekleştirmenin sihirli kıvılcımını bekliyorsanız, bunun asla elinize ulaşmayacak bir hayal olduğunu hatırlamalısınız. Niyetleriniz ve hedefleriniz için çabalamalısınız.
Ne yapmanız ve ne yapmamanız gerektiğini anlayarak seçimlerinizin kontrolünü elinize alın ve fikirlerinizi eyleme dönüştürmeye başlayın!
Cömertlik, sadece maddi yardımla sınırlı olmayıp zaman, emek ve ilgi gibi pek çok biçimde ifade edilebilir. Toplumsal hayatta önemli bir yere sahip olan bu davranış kalıbı, bireyin sadece çevresine değil, kendi psikolojik iyi oluşuna da katkı sağlamaktadır. Araştırmalar, cömertlik pratiklerinin kişilerin topluma ve sevdiklerine yarar sağlayabilmesinden dolayı kendilerini yeterli hissetmesi, kendinden ve yaptığından tatmin olmuşluk […]
Dr. Nossrat Peseschkian tarafından geliştirilen Pozitif Psikoterapi, insanın içinde bulunduğu duruma farklı açılardan bakabilmeyi amaçlar. Bu sebeple, kişilerin sorunlarına/çatışmalarına çözüm ararken bireysel, toplumsal, biyolojik ve sosyolojik boyutlardan yaklaşır. Pozitif Psikoterapi ekolünün temelini Denge Modeli oluşturur. Denge Modeli, 4 temel alan üzerinde durmaktadır. Beden ve duyular İş ve Başarı İlişkiler Gelecek ve Fantezi Ruhsal açıdan sağlıklı […]
Çoğu insan, kendisini yetenekli ve dayanıklı olarak nitelendirmeyi sever. Nitekim, güçlenmiş, zorluklara göğüs germiş ve yaşamının kontrolünü eline almış bir insan olmak, her bireyi mutlu eder. Ancak bazen, ne kadar güçlü olduğumuzu düşünürsek düşünelim, diğer insanların yardımına ihtiyacımız olduğunu gösteren olaylar ortaya çıkar. Bazı insanlar bu durumlarda kendini zihinsel ve duygusal olarak sıkışmış hissederken; bazı […]
Her insan, bazı zamanlarda kaygı ve stres duygularını arttıran, işte veya kişisel yaşantısında konsantrasyon güçlüğüne neden olan düşüncelerle meşgul olduğu bir dönem yaşar. Geçmiş ve gelecekle ilgili bu rahatsız eden düşünceler, o anda var olmayı ve şimdiki zamanda mutlu olmayı engeller. İşte, tam da bu noktada bilinçli farkındalık egzersizleri devreye girer! Mindfulness olarak da bilinen […]
İyi bir yaşam, her şeyden ve herkesten önce, kişisel olarak kendinize uygun bir yaşamdır. Peki, kendinizi iyi tanımadan, size ve ihtiyaçlarınıza uygun bir hayat inşa etmeniz mümkün müdür? Ne yazık ki, çoğu kişi için bu mümkün değildir. Onlar için yaşam uçsuz bucaksız bir okyanusta akıntıyla yolculuk etmek gibidir. Peki, bu yolculuk nasıl dizginlenir? Bahsi geçen […]
Her canlının içinde benliğinin odak noktası yatar. Örneğin; bir fincan kahvenin özü çekirdektir, etin özü proteindir. İnsanın özü ise kendisidir. Herşey özüyle birlikte güzeldir. İnsan da bu kurala dahildir. Çünkü kendi gibi olamayan herkes, er ya da geç toplum tarafından arzulanan ve kabul edilen normlara sürüklenir. Bütün bireylerin herkesleştiği ve kimsenin kendisi gibi olamadığı bir […]
Bazı rahatsızlıklar, yaş fark etmeksizin, bütün insanlarda her an meydana gelebilir. Mide bulantısı da bebeklerden yetişkinlere kadar herkeste zaman zaman ortaya çıkan problemlerden biridir. Kişinin günlük yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bu durum, çoğunlukla soğuk algınlığı, reflü ve gastrit gibi hastalıkların belirtisi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu sağlık problemlerinin bir an önce çözülmesi gerekir. Zira bulantının […]
Tüm bireyler kendilerini diğer bireylerden ayıran bazı duygulara sahiptir. Diğer taraftan bireylerin farklı şekillerde deneyimlediği ortak duygular da vardır. Kıskançlık da bu ortak duygulardan biridir. Örneğin, partneriniz eski sevgilisinden bahsettiğinde veya partnerinizin önceki ilişkisine ait fotoğraflarına denk geldiğinizde rahatsız edici olabilecek duygular hissetmeniz oldukça doğaldır. Kıskançlık duygusu da bunlardan bir tanesidir. Kıskançlık duygusu, çok fazla […]
