'Daha İyi Sen' için İlk Seansının %25‘i Bizden!
0 850 700 03 03
İyi Hisset

Kaygıyla Yaşamak: Günlük Hayatta Pratik Uygulamalar

Yazar: Web ve Tıbbi Yayın Kurulu
HiDoctor tarafından onaylandı
4 DK
17 Ocak 2024 tarihinde yayınlandı

11 Mart 2024 tarihinde güncellendi
Yazı Boyutu:
a
a
4 dakikalık okuma
Yazı Boyutu:
a
a

Kaygıyla yaşamak, rutin hayatımızın kaçınılmaz bir parçasıdır. Herkes kaygıyı birbirinden farklı şekilde yaşarken, hızlı kalp atışı ve ‘’Şimdi ne yapacağım?’’ düşüncesi çok tanıdıktır.

Kendimizi kaygıdan tamamen kurtaramasak da üzerimizde yarattığı etkiyi bastırmak ve bununla yaşamayı öğrenmek için uygulayabileceğimiz bazı kaygı ile başa çıkma stratejileri vardır.

Bu içeriğimizde, kaygı sizi bunaltmaya başladığı andan itibaren onunla savaşabilmek için hayata geçirebileceğiniz birbirinden farklı stratejilere değineceğiz. Hazırsanız, daha fazla vakit kaybetmeden başlayalım!

Sizi Neyin Endişelendirdiğini Bulun

Kaygıyı tamamen yok etmek neredeyse imkansızdır. Ancak sizi kaygılandıran durumların farkına vararak onu kontrol altında tutabilirsiniz. Böyle anlarda kendinize şu soruyu sormalısınız: Neden böyle hissediyorum? Bu soruya vereceğiniz cevaptan sonra artık onu önlemek için adım atabilirsiniz.

Aşağıdaki örnek durumlara göz atarak sizi neyin kaygılandırdığına dair bir ipucu elde edebilirsiniz:

  • Yeni sosyal çevre,
  • Yeni insanlarla tanışmak,
  • Uykusuzluk,
  • Kariyerinizdeki ilk iş günü,
  • Yalnızlık,
  • Yoğun iş stresi,
  • Aile içerisindeki iletişimsizlik.

Kaygınızın tetikleyicisi yukarıdaki örneklerden herhangi biri olabileceği gibi bambaşka bir faktör de olabilir. Bu konuda en sağlıklı değerlendirme için bizimle iletişime geçebilir, alanında uzman psikologlarımızdan profesyonel destek alabilirsiniz.

Dikkatinizi Dağıtın

Sizi kaygılandıran faktörü buldunuz. Peki, şimdi ne yapacaksınız? Böyle durumlarda bazen, kısa bir süreliğine bulunduğunuz ortamdan ayrılmak en iyisidir. Her ne olursa olsun, kaygı düzeyini düşürmeye yardımcı olacak farklı bir aktivite ile dikkatinizi dağıtmaya çalışın. Biraz sakinleştikten sonra, yenilenmiş enerjinizle bulunduğunuz ortama geri dönebilirsiniz.

Egzersiz Yapmaya Özen Gösterin

Düzenli olarak yapılan egzersizin zihinsel sağlık üzerinde birden fazla faydası vardır. Kanıtlanmış en büyük faydalarından biri, dikkatinizi günlük endişelerinizden uzaklaştırması ve yalnızca o ana odaklanmanızı sağlamasıdır. Bunun yanı sıra, kas gerginliği gibi kaygının fiziksel etkileriyle mücadele etmenizi kolaylaştırır.

Yaptığınız egzersizle gerilen kaslarınız gevşemeye başlar. Bunun ötesinde, egzersiz, olumsuz duygulara karşı zihinsel dayanıklılık geliştirmenize yardımcı olur. Dikkatinizi vererek yaptığınız çalışmalar esnasında beynin yürütme işlevinden sorumlu bölgesindeki aktiviteler tetiklenir. Böylece endişeli düşünceleriniz üzerinde her zamankinden daha fazla kontrol sahibi olabilirsiniz.

Meditasyon Rutini Oluşturun

Hepimiz meditasyonun fiziksel ve zihinsel olarak yararlı olabilecek sakinleştirici bir aktivite olduğunu duymuşuzdur. Bunu biraz daha genişletecek olursak şu soruya yönelebiliriz: Meditasyonun kaygı üzerindeki etkisi tam olarak nedir?

Meditasyonun temel amacı, zihninizde geçen düşünceleri tanımak ve onları yargısız bir şekilde anlamaya çalışmaktır. Bu esnada huzur veren şey, yanlış yapma korkusuna sahip olmamanızdır. Gözlerinizi kapattığınız sürece rahatlamanın ayrılmaz bir parçasını başarıyla tamamlıyorsunuz demektir.

Ancak, bazı kişilerde meditasyonun işe yaramadığını görebiliriz. Bunun en büyük nedeni, meditasyonu düzenli olarak gerçekleştirmemektir. Düzenli bir rutin oluşturduğunuzda endişelerinizi ve kaygılarınızı daha fazla kontrol altında tutabildiğinizi görebilirsiniz.

Uyku Düzeninize Dikkat Edin

Sağlıklı uykunun kaygı ile başa çıkma konusunda oldukça etkili olduğunu biliyor muydunuz? Mümkünse geceleri 7 – 9 saat uyumayı hedef haline getirmelisiniz. Bunu yaparken aynı saatlerde uyumaya ve uyanmaya çalışmalısınız.

Kaygı bazen uykuya dalmanızı engelleyebilir. Rahat bir şekilde uykuya dalmak için gece rutininizde ufak değişiklikler yapabilirsiniz. Sıcak bir banyo yapmak, kitap okumak, ekrana maruz kalma süresini azaltmak kendinizi iyi bir gece uykusuna hazırlamak için uygulayabileceğiniz şeylerdir.

Çevrenizle İletişim Kurun

Kaygının pes etmediğini hatta daha da kötüleştiğini düşünüyorsanız, duygularınızı yakın bir arkadaşınızla, aile üyelerinizle veya terapistinizle konuşmayı deneyebilirsiniz. Hislerinize sırtınızı dönmek bazen onları daha da kötüleştirebilir. Onlar hakkında konuşmak rahatlamak için mükemmel bir adımdır.

Bunun çok daha ötesinde, anlaşıldığınızı hissetmek de sizi gevşetebilir. Kaygılarınız için onay almak ve sadece “Seni anlıyorum” cümlesini duymak bile hislerinizin doğal olduğuna dair güvence oluşturabilir.

Sosyal Medya Kullanım Sürenizi Azaltın

İnternet, çağımızın en büyük iletişim araçlarından biridir. Sevdiklerimizle iletişim kurabilir ve en güzel anlarımızı onlarla paylaşabiliriz. Ancak, yine internet aracılığıyla sonsuz miktarda bunaltıcı bilgiye de maruz kalabiliriz.

Gördüğünüz kötü bir haber telefonu kapatmanızla birlikte zihninizden kaybolmaz. Gün içerisinde istemsizce onu hatırlayabilir ve kaygılanabilirsiniz.

Sonuç olarak, sosyal medyanın kaygınızı tetiklememesi için onlardan biraz uzaklaşmak en iyisidir. Bunun yerine kendinize ve şimdiki ana odaklanabilirsiniz.

İşlerinize Ara Vermeyi Deneyin

Kaygınızın ana kaynağı işiniz ise zaman zaman ara vermek sizin için oldukça sağlıklı olacaktır. Evinden farklı bir konumda çalışanlar için günlük izne ayrılmak kolay olabilir. Peki, iş hayatı ile ev hayatının birbirine karıştığı ve sınırların bulanık olduğu “Evden çalışma” pozisyonunda ne yapabilirsiniz?

Eğer, evden çalışan biriyseniz konfor alanınızla stres alanınız birbirine karışmış demektir. Ancak bu sizi korkutmasın! Hemen harekete geçebilir ve kaybettiğiniz refahı yeniden kazanabilirsiniz. Sıcak çayınızı ya da kahvenizi yanınıza alarak doğayla buluşabilir, merak ettiğiniz filmi izlemeye gidebilir veya en sevdiğiniz kitabı okumak için deniz kenarını ziyaret edebilirsiniz.

Etrafta Rahatlatıcı, Tanıdık Bir Şey Arayın

Neden sürekli aynı şeyleri izlediğimizi veya sürekli aynı restoranlara gittiğimizi hiç merak ettiniz mi? Cevabı çok basit: Aşinalık! Önceden tecrübe ettiğimiz şeyleri tekrarlarken daha rahat hissederiz. Çünkü bizi neyin beklediğini kestirebiliriz.

Eğer stresli bir gün geçiriyorsanız tanıdık bir yere dönmek bu bağlamda faydalı olacaktır. En sevdiğiniz restorandan sipariş verebilirsiniz veya sevdiğiniz dizinin en komik bölümünü tekrar izleyebilirsiniz. Aşinalıkta teselli vardır. Bu yüzden sizi şaşırtmayacak rahatlatıcı şeylere dönmek yanlış değildir.

Beslenmenize Dikkat Edin

Ne yediğiniz sandığınızdan çok daha önemlidir. Bazı gıdalar ruh sağlığınıza iyi gelirken bazıları mevcut durumunuzu daha kötü hale getirebilir. Örneğin, gün içerisinde yüksek kafein tüketiyorsanız ve şekerli gıdalardan vazgeçemiyorsanız kaygınızda artış yaşanması kaçınılmazdır.

Bu tarz yiyecek ve içecekler uzun süreli aktiflik sağlamaz. Bunun yerine, uyanıklığınızı kısa bir süre için yükseltir ve bu yükselişi her zaman hızlı bir düşüş izler. Dolayısıyla, enerji seviyelerindeki ani düşüşler ruh sağlığınızı doğrudan etkileyecektir.

Gördüğünüz gibi kaygıyla yaşamak ve onunla başa çıkmak için atabileceğiniz pek çok adım mevcuttur. Siz de bu uygulamalar hakkında daha fazla bilgi almak ve kaygı ile nasıl başa çıkabileceğinizi öğrenmek için profesyonel yardım almayı unutmayın!

Yorum Gönder
İlgili İçerikler
Daha İyi Bir Sen için E-Bültenimize Abone Ol!