Bağlanma Korkusu, duygusal ve fizyolojik anlamda bağlanmaktan irrasyonel ve aşırı korku olarak karakterize edilir. Bağlanma korkusuna sahip olan kişiler, genellikle yakın ilişkiler kurmaktan kaçmazlar ya da birileri ile yakınlaşma konusuna uzak değillerdir ancak böyle ilişkiler kurduklarında, partnerini iterler ya da ilişkilerini sabote ederler.Problem genellikle kişinin kendisini bir anda karşı tarafa çok yakın bulması ile başlar. Bağlanma korkusu, çocukluk travmaları, istismar geçmişi veya ihmal durumu ile bağlantılı olabilir. Bu durumun üstesinden gelmek, kendinizi ve korkunuzun sebeplerini anlamak, bunları tetikleyen tetikleyicileri bulmak biraz uzun sürebilir. Fakat psikoterapi ile artan farkındalık sayesinde kişi problemleri keşfeder ve bunları çözebilecek güce sahip olur. Tedavi için psikoterapi süreci yeterli olacaktır. Kişi tedavi sonunda sağlıklı ilişkiler kurmaya başlayabilir ve kendini keşfeder.
Bağlanma korkusu, kişinin bireysel alanına müdahale olacağı korkusuyla ilişkide bağlanmaktan korkması olarak tanımlanır. İnsanın yapısında ait olma ve bağlanma gibi temel duygular bulunur.
Bağlanma korkusu bireyin özgürlüğünün kısıtlanması ve kontrolünü kaybetme endişesi ile gelişen bir olgudur. Sonuç olarak bağlanmaktan kaçınma ve bireyler arası ilişkilere yönelmeme gibi durumlar ortaya çıkar. Aşırı bağlanma davranışları sağlıklı olmadığı gibi bağlanma korkusu da psikolojik olarak tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır.
Bağlanma Korkusu Çeşitleri Nelerdir?
Genellikle terk edilmekten ve acı çekmekten korkan bireylerin çocukluklarından taşıdıkları bir kaygıyla bağlanmaktan korkmaları söz konusudur. Bağlanma korkusu çeşitleri duygusal ilişkilerde daha yoğun olarak ortaya çıkmakla birlikte yalnızca ikili ilişkiler için geçerli değildir.
Bağlanmaktan korkan kişilerin tepki verdikleri ilişki biçimleri farklılık gösterse de temel benzerlikleri ilişkilerinde benmerkezci hareket etmeleridir. Amaçları önceden yaşadıkları ve acı veren ayrılık, güvensizlik ya da ilgisizlik gibi durumları yaşamamak için savunmaya geçmektir.
Bağlanma korkusu yaşayan kişiler bu davranışları genelde bilinçli şekilde gerçekleştirmez ancak bilinçaltında yatan nedenlerin anlaşılması önemlidir. Bunun için bağlanma korkusu çeşitleri ve tedavi süreci ile ilgili bir uzmandan destek almak gerekir.
Bağlanma Korkusu Belirtileri Nelerdir?
Bağlanma korkusu belirtileri kişilerin tüm yaşamını olumsuz etkileme özelliğine sahip bazı olgular içerir. Kişinin bireysel şekilde yaşamını sürdürmek istemesi, mevcut durumundan memnun olması, ilişkinin sonlanacağına dair içten içe korku taşıması ve karşısındaki kişinin doğru kişi olup olmadığına dair yoğun endişelerin bulunması gibi belirtilerden söz edilebilir.
Ayrıca geçmişte tecrübe edilen ilişkilerin olumsuz anıları da bağlanma korkusunun temel belirtileri arasında gösterilebilir. Zaman zaman yukarıda sayılan durumların farklı kişilerde de gözlemlenmesi olağandır. Ancak kişinin ilişkilerini ciddi anlamda kötü etkileyen belirtilerin varlığı bağlanma korkusuna işaret edebilir.
Bağlanma Korkusu Atakları Nasıl Olur?
Bağlanma korkusu atakları kişiden kişiye değişebilir ve buna bağlı olarak tedavi süreci de çeşitlilik gösterir. Bağlanma korkusu yaşayan birey; özgürlüğünün kısıtlandığı duygusuna kapıldığı an herhangi bir sorun olmasa bile ani şekilde ilişkiden uzaklaşma eğilimi gösterebilir. Bu durum karşı taraf için anlaşılmaz ve zor bir süreçtir.
Bağlanma korkusu atağı sırasında tam tersi tepki görülmesi de olasıdır. Karşı tarafın uzaklaştığı durumlarda yoğun bir korku ve endişe atağı ile birlikte partneri sıkacak kadar bağımlılık davranışları gösterilebilir.
Online Bağlanma Korkusu Tedavisi Öncesi Nasıl Hazırlanılmalı?
Online bağlanma korkusu tedavisi öncesi kişinin mevcut sorunu kabullenmesi ve rahatsızlığın çözümüne dair destek alacağını bilmesi önemlidir. Psikolojik bir hazırlık süreci, tedavi öncesi kişinin rahatlamış ve olumlu bir şekilde terapiye başlamasına olanak tanır.
Online sunulan bağlanma korkusu tedavisi öncesinde uzman terapistle iletişime geçilebilir ve hazırlık süreci ile ilgili ayrıntılı bilgi alınabilir. Genellikle tedavi süresince uygulanacak her adım terapinin ilk seansında danışana anlatılır.
Online bağlanma korkusu tedavisi amaçları yüz yüze gerçekleştirilen tedavi süreçleri ile benzer şekilde ilerler. Aradaki tek fark tedavinin uygulandığı mekandır. Yüz yüze yapılan bağlanma korkusu tedavisinde bireyler terapistin hizmet verdiği mekânda destek alırken; online bağlanma korkusu tedavisi için farklı mekanlardan uzmanla çevrimiçi bağlantı kurmak mümkün hale gelir.
Bağlanma korkusu tedavisinin temel amacı; bireyin tüm sosyal ilişkilerini derinden etkileme kapasitesine sahip olan bağlanma korkusunun kalıcı şekilde çözümlenmesidir. Aynı zamanda kaçınma davranışlarına neden olan ve kişiyi yalnızlık duygusuna iten bağlanma korkusu belirtilerinin de tedavi edilmesi hedeflenir.
Bağlanma Korkusu Tedavisi Teknikleri Nelerdir?
Psikolojik kaynaklı tüm fobilerde ve kaygı bozukluklarında tercih edildiği gibi bağlanma korkusu tedavisi teknikleri içinde en çok tercih edilen yöntemlerin başında terapiler gelir.
Bağlanma korkusu başta olmak üzere çok sayıda korkunun temelinde geçmiş deneyimler yatar. Bu nedenle bilişsel davranışçı terapi ve diğer teknikler aracılığıyla sorunun ortaya çıkışı ve bireyin bilinçaltı kabulleri anlaşılmaya çalışılır.
Psikoterapi; bağlanma korkusu tedavisinde uygulanan temel yöntemler arasında yer alır. Ayrıca gerek duyulursa ilaç desteği ile terapi birlikte tercih edilebilir.
Bağlanma Korkusu Tedavisi Ayırıcı Özellikleri Nelerdir?
Psikolojik destek ve terapi süreçlerinde her bir kaygı bozukluğu ve korkunun kendine has tedavi yöntemleri bulunur. Buna bağlı olarak bağlanma korkusu tedavisinin de alanda uzman ve deneyimli kişilerce doğru teknikler uygulanarak yapılması gerekir.
Bağlanma korkusu tedavisinin ayırıcı özelliklerinin başında rahatsızlığın çözümüne has uygulanan yöntemler gelir. Ayrıca bireyin ilişkilerini olumsuz etkileme riskine sahip olan bağlanma korkusunun ortadan kaldırılması için sorunun kaynağına inilmesi söz konusu olur. Bağlanma korkusunun, çözümü mümkün olan bir rahatsızlık olduğu bilinmeli ve uzman desteğine başvurulmalıdır.
Bağlanma Korkusu Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Çoğunlukla ikili ilişkilerde kendini gösteren ve kişide ilişkinin özgürlüğünü kısıtlayacağına dair endişe oluşturan bağlanma korkusunun tedavi uygulaması bireyin belirtilerine ve rahatsızlığın durumuna göre farklılık gösterir.
Bağlanma korkusunun sebepleri kişiden kişiye değişebildiği gibi tedaviye dair ayrıntılar da bireysel olarak belirlenir. Bir nevi kaçınma davranışı olarak ifade edilebilecek bağlanma korkusunun tedavi aşaması tanının konulması ile başlar. Ardından terapist ve danışan birlikteliğinde hangi tedavinin uygulanacağına dair netlik kazanılır. Genellikle psikoterapi seansları ile başlayan tedavi aşamasında gerekirse diğer tekniklerden de destek alınabilir.
Bağlanma korkusu tedavisinin avantajı her şeyden önce kişileri istemeseler bile yalnızlığa sürükleyebilecek endişe kaynaklarının çözüme kavuşturulmasıdır.
Kişi kendisine müdahale edildiği hissi ile bağlanmaktan kaçınarak mutlu hissettiği bir ilişkiden dahi uzaklaşmayı tercih edebilir. Bu tercih esasen bilinçli bir seçim olmaktan öte kişinin çocukluktan beri geliştirdiği savunma mekanizmasının bir parçasıdır. Çözümünde doğru bir bakış açısının ortaya konulması oldukça önemlidir. Tedavinin olumlu şekilde tamamlanmasıyla bağlanma korkusunun kalıcı şekilde ortadan kalkması beklenir.
Online Bağlanma Korkusu Tedavisi Sonrası Ne Yapmalıyım?
Online bağlanma korkusu tedavisinin ardından bireyin terapi süresince öğrendiği bilgileri mümkün olduğu ölçüde günlük yaşamına aktarması ve deneyimlemesi faydalı olabilir. Örnek olarak ataklar sırasında gelişen olumsuz duyguların yerine yeni ve olumlu duyguların konulması etkili olacaktır.
Bununla birlikte bağlanma korkusunun bireyin inanç ve çabasıyla aşılabilecek bir durum olduğunun bilinmesi gerekir. Elbette bu aşamada bir uzman desteği ile birlikte hareket etmek gerekir. Tedavinin ardından belirti ve atakların tamamen çözümlenmesi için kişinin kendine zaman tanıması önemlidir.
Bağlanma korkusu konusunda uzman desteğine ihtiyaç duyma sebeplerinin başında kaygı bozukluklarının bireysel olarak atlatılmasının zorluğundan bahsedilebilir. Bağlanma korkusunun tedavisi ile ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olmak ve terapi desteklerine başlamak için HiDoctor’ın online psikolog hizmetinden faydalanabilirsiniz. HiDoctor alanında uzman yüzlerce psikolog ile evinizin konforunda veya dilediğiniz yerden başta bağlanma korkusu olmak üzere tüm fobilerin çözümü için online psikolog hizmeti almanızı sağlar.
Sıkça Sorulan Sorular
Bağlanma Korkusu Tedavisi Yasal mı?
Bağlanma korkusu tedavisi uzman terapist eşliğinde sunulduğunda tamamen yasal bir sürece tekabül eder.
Bağlanma Korkusu Tedavisi Kaç Seans Olur?
Bağlanma korkusu tedavisi seans sayısı danışanın yaşadığı rahatsızlığın boyutuna ve ihtiyaç duyduğu tedavi aşamalarına göre değişir.
Bağlanma Korkusu Tedavisi Zararları Nelerdir?
Psikolojik kaynaklı rahatsızlıklar zamanında çözümlenmediği takdirde zararlı olması olasıdır ancak tedavi sürecinin özel bir zararı olması beklenmez.
Bağlanma Korkusu Tedavisi Fiyatları Hangi Kriterlere Göre Değişir?
Bağlanma korkusu tedavisi fiyat aralığı uygulanan tedavi yöntemi, hizmet veren kurum ve seans sayısı gibi birden fazla kritere bağlı olarak belirlenir.
Bağlanma Korkusu Tedavisi Hizmeti Sunan En İyi Online Psikoloğu Nasıl Seçerim?
Bağlanma korkusu tedavisi hizmeti sunan ve alanında başarılı şekilde hizmet veren online psikolog seçimi yapılırken uzmanın alandaki eğitim ve deneyimlerine önem vermek gerekir.
Her birey farklı bir karaktere sahiptir ve potansiyel davranış kalıpları bu karakter çevresinde gelişir. Bu nedenle insan kişiliğini anlamak, psikologlar için bile uğraş gerektiren oldukça karmaşık bir iştir. Neyse ki, zihnin gizemlerini çözmeye yardımcı olan ve insan kaynaklarından askeriyeye kadar birçok farklı alanda kullanılan güvenilir araçlar var. Bunlardan biri de Minnesota çok yönlü kişilik envanteridir. […]
Çocukların en önemli değişikliklere adım attığı çağlardan birisi okul çağıdır. Okul çağı, çocukların sosyal, fiziksel ve duygusal gelişimlerinin hızlandığı ve önemli değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Bu süreçte çocuklar, etkileşim kurduğu kişilere karşı çeşitli davranış problemleri geliştirebilir. Başta kolayca fark edilmeyen problemler, çocukların hem akademik başarılarını hem de sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Çocuklar, doğal olarak, […]
Cömertlik, sadece maddi yardımla sınırlı olmayıp zaman, emek ve ilgi gibi pek çok biçimde ifade edilebilir. Toplumsal hayatta önemli bir yere sahip olan bu davranış kalıbı, bireyin sadece çevresine değil, kendi psikolojik iyi oluşuna da katkı sağlamaktadır. Araştırmalar, cömertlik pratiklerinin kişilerin topluma ve sevdiklerine yarar sağlayabilmesinden dolayı kendilerini yeterli hissetmesi, kendinden ve yaptığından tatmin olmuşluk […]
Dr. Nossrat Peseschkian tarafından geliştirilen Pozitif Psikoterapi, insanın içinde bulunduğu duruma farklı açılardan bakabilmeyi amaçlar. Bu sebeple, kişilerin sorunlarına/çatışmalarına çözüm ararken bireysel, toplumsal, biyolojik ve sosyolojik boyutlardan yaklaşır. Pozitif Psikoterapi ekolünün temelini Denge Modeli oluşturur. Denge Modeli, 4 temel alan üzerinde durmaktadır. Beden ve duyular İş ve Başarı İlişkiler Gelecek ve Fantezi Ruhsal açıdan sağlıklı […]
Çoğu insan, kendisini yetenekli ve dayanıklı olarak nitelendirmeyi sever. Nitekim, güçlenmiş, zorluklara göğüs germiş ve yaşamının kontrolünü eline almış bir insan olmak, her bireyi mutlu eder. Ancak bazen, ne kadar güçlü olduğumuzu düşünürsek düşünelim, diğer insanların yardımına ihtiyacımız olduğunu gösteren olaylar ortaya çıkar. Bazı insanlar bu durumlarda kendini zihinsel ve duygusal olarak sıkışmış hissederken; bazı […]
Her insan, bazı zamanlarda kaygı ve stres duygularını arttıran, işte veya kişisel yaşantısında konsantrasyon güçlüğüne neden olan düşüncelerle meşgul olduğu bir dönem yaşar. Geçmiş ve gelecekle ilgili bu rahatsız eden düşünceler, o anda var olmayı ve şimdiki zamanda mutlu olmayı engeller. İşte, tam da bu noktada bilinçli farkındalık egzersizleri devreye girer! Mindfulness olarak da bilinen […]
İyi bir yaşam, her şeyden ve herkesten önce, kişisel olarak kendinize uygun bir yaşamdır. Peki, kendinizi iyi tanımadan, size ve ihtiyaçlarınıza uygun bir hayat inşa etmeniz mümkün müdür? Ne yazık ki, çoğu kişi için bu mümkün değildir. Onlar için yaşam uçsuz bucaksız bir okyanusta akıntıyla yolculuk etmek gibidir. Peki, bu yolculuk nasıl dizginlenir? Bahsi geçen […]
Her canlının içinde benliğinin odak noktası yatar. Örneğin; bir fincan kahvenin özü çekirdektir, etin özü proteindir. İnsanın özü ise kendisidir. Herşey özüyle birlikte güzeldir. İnsan da bu kurala dahildir. Çünkü kendi gibi olamayan herkes, er ya da geç toplum tarafından arzulanan ve kabul edilen normlara sürüklenir. Bütün bireylerin herkesleştiği ve kimsenin kendisi gibi olamadığı bir […]
