'Daha İyi Sen' için İlk Seansının %25‘i Bizden!
0 850 700 03 03
İyi Hisset

Ebeveynlik Stilleri ve Çocuk Gelişimine Etkileri

Yazar: Web ve Tıbbi Yayın Kurulu
HiDoctor tarafından onaylandı
7 DK
28 Temmuz 2025 tarihinde yayınlandı
Yazı Boyutu:
a
a
7 dakikalık okuma
Yazı Boyutu:
a
a

Her çocuk kendi kişiliğiyle birlikte doğar. Bu yüzden aynı ailede yetişmiş çocuklar birbirinden farklı gelişim gösterebilir. Bu farklılık bazen şaşırtıcı seviyelerde dahi olabilir.

Ancak çocukların maruz kaldıkları davranış stillerinin, sosyal becerilerini ve çevreye uyum sağlama yeteneklerini şekillendirmeye katkıda bulunduğu bilinen bir gerçektir. Bu davranış şekillerinin ana malzemesi ise ebeveynlik stilleridir.

Peki, ebeveynlik stilleri nelerdir ve bu stillerin çocuklar üzerinde etkileri nasıl olur?

Ebeveynlik Stili Ne Demek?

Ebeveynlik stili, anne ve babaların çocuklarına yönelik tutum, davranış ve yaklaşımlarını ifade eden bir terimdir. Bu terim, ebeveynlerin sorumluluklarını yerine getirirken çocuklarıyla nasıl iletişim kurduğu ile ilgilidir. Buna göre sergilenen her davranış, çocukların yetişkinlik dönemindeki duygusal gelişimlerini güçlü bir şekilde etkiler.

Her birey, ebeveyn olurken ve adım adım bu rolü inşa ederken kendi hikayesini ve deneyimlerini de beraberinde getirir. Buna uygun kişisel bir tarz oluşturur ve bu tarzı diğer faktörlerle birleştirerek kendi ebeveynlik stilini yaratır.

Ebeveynlik Stilleri Ne Zaman ve Nasıl Ortaya Çıktı?

Ebeveynlik stillerine yönelik en gerçekçi araştırmalar 20. yüzyılda başladı. İlk olarak, 1930 yılında Alfred Adler, çocuk eğitimi üzerine bir ders kitabı yayınladı. Bu kitapta psikologlar ve psikiyatristler tarafından yaygın olarak kullanılan psikolojik terimlere yer verdi. Bu kavramları çocuk gelişimine ve ailenin evde vereceği eğitime uyarladı.

1930’ların sonuna gelindiğinde Ronald Lippitt, Kurt Lewin ve Ralph K. başta olmak üzere ünlü sosyal psikologlar çeşitli çalışmalar yapmaya başladı. Çalışmalarda sıklıkla anne ve babaların tutumlarının çocuğun gençlik dönemi davranışlarını nasıl etkilediği araştırıldı. Araştırmalar bir süre sonra saha deneylerine evrildi. Psikologların tümü, yaptıkları deneyler sayesinde ebeveynlik tarzı araştırmalarının kurucuları olarak kabul edildi.

Yapılan deneylerin içeriği otoriter ve demokratik ebeveynler ile ilgiliydi. İlk defa stiller arası ayrım bu dönemde gerçekleşti. 1970’lere kadar yürütülen çalışmalarla ebeveynlik stillerinin tipolojik kavramları oluşturuldu. Bu çalışma aynı zamanda gelecek araştırmalar için çığır açıcıydı. Çünkü yeni nesil ebeveynlik stilleri arasında ayrımın ampirik olarak doğrulanması sağlandı.

Ebeveynlik Stilleri Nelerdir?

Ebeveynlik yaklaşımlarının çocukların gelişimi üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Farklı tutumlarla dolu ebeveynlik stilleri, çocuğun karakterinin, kişiliğinin, sosyal ve duygusal becerilerinin oluşumunda ve gelişiminde önemli bir rol oynar.

Dünyaca ünlü birçok psikolog, ebeveynlik tutumları üzerinde çeşitli araştırmalar yapmıştır. Bu psikologlardan en çok tanınanı ise Diana Baumrind’dir. 1960’lı yıllarda gündeme getirdiği araştırmalarla ünlenen Baumrind, ebeveynlerin çocuklarına olan yaklaşımlarını titizlikle incelemiştir. Hâlâ geçerliliğini koruyan bu davranış kalıpları günümüzde Baumrind ebeveynlik stilleri olarak tanımlanmaktadır.

Diana Baumrind’in dört ana kategoriye ayırdığı ebeveynlik modelleri şunlardır:

  • Demokratik Ebeveynlik
  • İzin Verici Ebeveynlik
  • İhmalkar Ebeveynlik
  • Otoriter Ebeveynlik

1. Demokratik Ebeveynlik Stili

Çocukların duygu ve isteklerinin yetişkinler ile aynı öneme sahip olduğu ebeveynlik tarzı, demokratik ebeveynlik olarak adlandırılır. Bu stili benimseyen anne ve babalar çocukların aile toplantılarına katılmasına izin verir. En önemli kararlar da dahil olmak üzere bütün konular çocuğun olduğu ortamda konuşulur ve onun ne düşündüğü sorulur.

Ancak bu, tamamen anne ve babadan bağımsız olarak hareket edildiği anlamına gelmemektedir.  Net kurallar ve sınırlar çerçevesinde çocuklarını bağımsız olma konusunda cesatrelendirirler. Anne ve babalar yine yetkili ebeveynliğe devam eder. Çocukların davranışlarının hatalı olduğu durumlarda onlara hem yol gösterir hem de kontrolü ellerinde tutarlar. Üstelik, belirli yön ve yönlendirmede bulunurlar. Fakat bu yönlendirmeler çocuğun kendini ifade etmesine engel değildir. Aksine, çocukların istek ve ihtiyaçları göz önünde tutularak, uzun vadede yaratıcılık, öz farkındalık, özerklik ve inisiyatif durumları teşvik edilir. Çocukların davranışlarının hatalı olduğu durumlarda onlara hem yol gösterir hem de kontrolü ellerinde tutarlar.

Demokratik ebeveynlik tarzı diğer stillerle karşılaştırıldığında orta spektrumda yer alır. Bir yandan, çocukların sınırlara bağlı kalmayı öğrenmeleri için net kurallar koyulur. Öte yandan, bir çocuğun mümkün olduğunca özgür gelişim gösterme durumu tehlikeye atılmamış olur. Bu nedenle kurallar otorite sağlama amacı gütmez. Yalnızca çocukların mümkün olduğunca rahat hareket edebilecekleri bir çerçeve oluşturmak için gereklidir.  Araştırmacı Maccoby ve Martin bu konuda yaptıkları çalışmalar da yetkili demokratik tarzdaki ebeveynlerin çocuklarının; otoriter  ve izin verici tarzdaki ailelerde büyüyen çocuklara göre akademik yeterlilik, sosyal, gelişim ve öz saygı alanlarında daha yüksek puanlar aldıklarını ortaya koymuşlardır.

2. İzin Verici Ebeveynlik Stili

İzin verici ebeveynlik sınırların çok az olduğu, anne ve babaların mümkün olduğunca geri planda durduğu bir stildir. Davranışların odak noktası, çocuğun bağımsız gelişimini sağlamak ve her koşulda desteklemektir. Ancak bu, bir çocuğun ihmal edildiği anlamını taşımaz. Ebeveynler her zaman çocuklarının isteklerine cevap verir fakat onları sorgulamazlar.

Ebeveynlerin geri planda durması ise bazen çocukların zorlanmasına neden olabilir. Özellikle zaten içine kapanık olan çocuklarda bu ebeveynlik stili, hızlı bir tükenmişlik duygusuna yol açar. Çünkü anne ve babalar çocuklarının oyunlarına hiçbir şekilde müdahale etmezler. Çocuk isteklerini istediği zaman söyleyebilir ancak bu bir öneri alacağı anlamına gelmez. Bunun farkına varan çocukta davranışlarının sonuçlarını hesaba katmadan hareket etme eğilimi görülebilir.

3. İhmalkar Ebeveynlik Stili

Ebeveynlerin sorumluluklarını yerine getirmediği, çocuğun temel ihtiyaçlarını ihmal ettiği ve çocukta güven duygusu sağlamadığı tutumlar ihmalkar ebeveynlik olarak adlandırılır. Bu kavram, aynı zamanda ilgisiz ebeveynlik stili olarak da bilinir.

İhmalkar ebeveynler, çocuğun istek ve ihtiyaçlarına karşı duyarsızdır. Onun geleceğine yatırım yapmaz ve hatta günlerinin nasıl geçtiğiyle bile ilgilenmezler. Bu sebeple de çocuğun nerede olduğundan çoğunlukla habersizlerdir.

İhmalkar ebeveynlik stilini benimseyen anne ve babalar, çocuklarının hayatında pek fazla yer almazlar. Çok az kural koyarlar ve sevgilerini çok az hissettirirler. Çocukluğunu kayıtsız ebeveynlik stili ile geçiren kişilerin, yetişkinlik dönemlerinde depresyon ve öfke problemi gibi psikiyatrik rahatsızlıklara yakalanma olasılığı daha yüksektir. Ayrıca bu çocukların saldırganlık eğiliminin daha yüksek olduğu ve akademik başarılarının daha düşük olduğu görülmektedir.

4. Otoriter Ebeveynlik Stili

Otoriter ebeveynlik tarzı, sosyal psikologlar tarafından tanımlanan ilk ebeveynlik stillerinden biridir. Geçmişte, otoriter bir yetiştirme tarzı normal olarak kabul edilmiş ve bu nedenle de geniş kitlelere yayılmıştır.

Otoriter ebeveynlik stili, ailede güçlü bir hiyerarşik düzen ile karakterizedir. En üstte her zaman anne ve babalar vardır. Bu kişiler katı kurallar koyarlar, çocuklarını kontrol ederler, esnek davranıldığında cezalandırma yöntemine başvururlar.

Çocuk, ebeveynlerin bütün kurallarına uymak zorundadır. Çünkü çocuğun görüşü dikkate alınmayacağı gibi, bu kuralların sorgulanmasına da izin verilmez. Çocuk her şeye rağmen yine de inat ederse gittikçe şiddetini artıran cezalara başvurulur. Bununla birlikte, çocuk doğru bir davranış sergilediğinde nadiren övgüyle bahsedilir. Ebeveynler ile çocuklar arasında görüş alışverişi az düzeydedir. Baumrind 1968 yılındaki çalışmasında, otoriter ailede büyüyen çocukların daha fazla kaygılı, mutsuz ve saldırgan davranışlar gösterme eğiliminde olduğu görülmüştür.

Ebeveynlik Stili Neden Önemlidir?

Ebeveynliğe geçiş, insanların yaşam döngülerinde beklenen bir aşamadır. İlk çocuğun doğumu, hem yeni nesil bir hikâyenin başlangıcını ifade eder hem de bireyleri çift olmanın da ötesine, aile olmaya teşvik eder.

Bu aşama, eşler arasındaki ilişkide ve yeni doğan bebeğin gelişiminde bir kriz dönemini doğurur. Çünkü yalnızca belirli sorumlulukları olan iki kişi, artık yeni bir bireyin gelişmesinden birebir sorumludur.

Ebeveynler çocuklarını yetiştirirken kendi ailesinden, çevresinden ve kültürel faktörlerden etkilenir. Farklı etkenlerin bir arada olması anne ve babalarda kafa karışıklığı yaratır. Bu da yanlış veya hatalı bir stil benimsenmesine neden olur.

Erken çocukluk döneminde bebeğinize ne verirseniz, gelecek yaşamında da onların meyvesini toplarsınız. Eğer çok katı bir tutum sergilemişseniz çocuğunuzun yetişkinlik döneminde içine kapanık ve sessiz olmasını yadırgamamanız gerekir.

Yahut tam tersi bir şekilde ilgisiz ebeveynlik tutumları sergilediyseniz çocuğunuzun ilerleyen yaşlarında kişilik bozukluğu yaşaması, kural tanımaz karaktere sahip olması ve hatta madde bağımlılığına yönelmesi şaşırtıcı değildir.

Bu örnekler göz önünde tutulduğunda, davranış kalıplarının çocuklar üzerindeki etkisi net bir şekilde görülmektedir. Çocuğunuza nasıl davranırsanız, o davranışların normal olduğunu aşılarsınız. Dolayısıyla ideal ebeveynlik stilini benimsemeli ve yüksek benlik saygısına sahip bireyler yetiştirmek için çaba harcamalısınız.

Ebeveynlik Stilleri Neden Farklılık Gösterir?

Ebeveynlik stillerinin anne ve babaların çocuğu yetiştirme tarzını ifade ettiğini söylemek mümkündür. Onların çocuğa karşı sergilediği temel tutumu tanımlar ve belirli durumlarda tekrarlayan fiillere dayanır. Ancak bunun şekillenmesi yalnızca tutumlar ve değerlerle alakalı değildir. Aynı zamanda ebeveynlerin kendi çocukluklarından gelen deneyimler de bu noktada söz sahibidir.

Her bireyin algılama biçimi, kültürü ve kader tayini birbirinden farklıdır. Bu da birbirinden farklı ebeveynlik stillerinin oluşmasına neden olur. Çünkü ilgili stilin uygulanması ebeveynlerin kişisel inançları sayesinde gerçekleşir. Ancak bu tek başına geçerli olabilecek kadar güçlü bir neden değildir. Bundan çok daha baskın gelen kültürel ve toplumsal normlar, farklı ebeveynlik stillerinin oluşmasında ve uygulanmasında etkilidir.

Ebeveynlik Stilleri Çocukları Nasıl Etkiler?

Ebeveynlik tarzlarının çocukların duygusal ve bilişsel gelişimi üzerindeki etkisi artık tartışılmaz bir gerçekliktir. Bu farklı eğitim biçimleri çocuklarda kişiliğin, öz yansıtmanın ve refahın inşası için çok önemlidir.

Şimdi, ebeveynlik stillerinin çocukların gelişimini nasıl etkilediğine detaylı olarak göz atalım.

Otoriter Ebeveynlerin Çocuk Gelişimine Etkileri

Otoriter ebeveynlik tarzından bahsederek başlayabiliriz. Bu ebeveynlik modeli, ebeveynlerin çocukları üzerinde uyguladığı sertlik ve sıkı kontrol ile karakterizedir. Bu model başlangıçta çocuğu disipline etmek için etkili gibi görünse de, çocuğun bağımsızlık duygusunu, yaratıcılığını ve duygusal ifadesini kısıtlama eğilimindedir. Sonuç olarak, bu ebeveynlik tutumu ile yetişen çocuklar duygularını yönetmekte zorluk yaşayabilirler.

İhmalkar (İlgisiz) Ebeveynlerin Çocuk Gelişimine Etkileri

İhmalkar ebeveynlerin yetiştirdiği çocuklar ise depresyon ve aşırı öfke gibi birbirine zıt psikolojik durumlardan muzdarip olabilir. Çünkü doğruyu ve yanlışı tek başına öğrenmeye çalışan çocuk, büyüdüğü zaman karmaşık bir ruh haline sahip olacaktır. Hatta bundan da öte, zararlı ve yararlı şeylerin net bir şekilde öğretilmemesi, onu alkol ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklara itebilir.

İzin Verici Ebeveynlerin Çocuk Gelişimine Etkileri

İzin verici ebeveynler ilk iki tarza göre biraz daha normal sayılabilir. Ancak yine de bir bebeğin gelişimi için tam olarak ideal bir tarz olduğunu söylemek pek mümkün değildir. Çünkü ailenin daima geri planda durmak istemesi, çocuk üzerindeki baskının artmasına neden olacaktır. Her şeyle ve bütün engellerle tek başına ilgilenmek zorunda kalan çocuk, başta ailesi olmak üzere bütün insanlara karşı güven problemi yaşar.

Demokratik Ebeveynlerin Çocuk Gelişimine Etkileri

Demokratik ebeveynlik stilinin en ideal model olarak gösterildiğini biliyor muydunuz? Peki, neden? Cevabı basit! Çünkü bu modelde çocuğun yapacakları ve yapmayacakları belirli kurallarla çerçevelenmiştir. Ancak bu, çocuğun konuşmasına ve kendini sağlıklı bir şekilde ifade etmesine engel değildir. Aksine, korunma ihtiyacı karşılanan çocuk düşüncelerini çekinmeden söyleyebilir.

Demokratik bir anne baba ile büyüyen çocuğun yetişkinlik dönemi ilişkileri de oldukça sağlıklıdır. Sosyal ilişkileri kuvvetli olduğu için yalnızlık çekmez ve haksızlığa uğradığı durumlarda kendini savunmaktan geri durmaz. Öz güven eksikliği yaşamaz ve kendini çok daha iyi bir şekilde ifade edebilir. Bunların yanı sıra iletişimi de kuvvetli olur.

Gördüğünüz gibi, ebeveynlerin benimsediği stile bağlı olarak, çocukların gelişim süreci epey değişkenlik gösterebilir. Siz de çocuğunuzu geleceğe en doğru şekilde hazırlamak istiyorsanız profesyonel bir uzmandan destek alın. Uzmanın yönlendirmelerine bağlı kalmayı asla unutmayın!

Yorum Gönder
İlgili İçerikler
Daha İyi Bir Sen için E-Bültenimize Abone Ol!