Takıntı veya obsesif düşünce, günümüzde pek çok kişinin hayatına olumsuz yönde etki eden psikolojik bir sorundur. Çoğu bireyde görülen takıntı, günlük yaşamda bireyleri rahatsız edici boyuta ulaştığında strese yol açabilir ve yoğun düşünceler ile ortaya çıkan takıntı kendini davranış boyutunda gösterir. Peki, takıntılardan kurtulmak için neler yapılabilir?
Takıntı Nedir?
Takıntı, psikiyatri alanında “yanlış olduğu bilinen fakat kişinin zihninden uzaklaştıramadığı istek dışı saplantılı düşünceler” olarak tanımlanırken, psikolojik desteğe ihtiyaç duyulan ve kişinin yaşamını zorlaştırıcı pek çok belirti ile kendini gösteren bir rahatsızlık olarak ifade edilir. Takıntının belli tür ve boyutlarının bulunduğundan söz edilebilir.
Takıntılar (Obsesif Düşünceler) Nasıl Oluşur?
Obsesif düşünceler, çok farklı etken ve sonuçlarla ilerleyen süreçler bütünüdür. Takıntılar hayatımızı ciddi anlamda zorlaştıran ve bir türlü kafamızdan atamadığımız olumsuz fikirler olarak kendini belli eder. Peki obsesif düşünceler nasıl ortaya çıkar?
Bu konuda farklı unsurları göz önünde bulundurmak gerekebilir. Çünkü her bireyin yaşadığı takıntı sorunu farklı bir nedene bağlı olarak gelişebilir.
Takıntıların oluşması vücudumuzdaki serotonin ve diğer hormonların çalışma sistemi ile yakından ilgilidir. Bununla birlikte yaşadığımız olumsuz süreçlerde geliştirdiğimiz kişisel tepkiler, yani bir anlamda baş etme çabası obsesif düşüncelerin ve davranışların gelişimine neden olabilir. Çocukluktaki travmalar, genetik yatkınlık ve daha pek çok etken takıntıya eğilimli olmamıza yol açabilir.
Takıntılardan Kurtulmak Mümkün Mü?
Takıntı, psikolojik kaynaklı bir rahatsızlıktır ve tedavisi elbette mümkündür. Bu noktada ilk anlamamız gereken şey takıntının boyutu ve bizi nasıl etkilediğidir. Takıntıların bireyin yaşamını olumsuz etkilemeye başladığı noktada destek alınması önemlidir.
Takıntılardan kurtulmak yalnızca kişisel çaba ya da sadece uzman desteğiyle gerçekleşmeyebilir. Burada iş birliği ile hareket etmek ve bireyin bu konuda çaba göstermesi çok önemlidir. Eğer siz de takıntılarınızdan yorulduysanız ve günlük yaşamınızı daha kolay bir hale getirmek için bir uzman desteğine başvurmak isterseniz HiDoctor üzerinden ‘Obsesif-Kompulsif Bozukluk’ alanında uzmanlaşmış psikologlara ulaşabilirsiniz.
Takıntılar genelde düşünce boyutunda meydana gelir ve kişinin iradesiyle uzaklaştıramadığı mantık dışı fikirler halinde kendini gösterir. Bu da takıntı sorunu yaşayan bireyin kendini arada kalmış hissetmesine ve devamlı kaygı yaşamasına sebep olur. Bu kaygının dışa vurumu genelde takıntılı davranışlar şeklinde olur. Dolayısıyla obsesif düşünceler hem düşünce hem davranış boyutunda görülebilir. Takıntılardan kurtulmak için öncelikle bunun psikolojik bozukluk boyutunda olup olmadığının anlaşılması fayda sağlayabilir.
Psikolog görüşü ile takıntılı düşüncelerin ölçüsü daha net anlaşılabilir. Kişinin kendi başına yapabileceği en temel ayrım ise takıntı yapılan davranışların yaşamını ne ölçüde etkilediğidir. Yani takıntılarınız gündelik yaşamınızı olumsuz etkilemeye başladıysa bu sağlıksız bir duruma işaret eder ve yardım almayı ertelememek gerekir.
Takıntılardan Kurtulabilmek İçin Yapılabilecekler
Takıntılardan kurtulmak elbette çözümsüz bir durum değildir. Zihnimize istemeden yerleşen ve aşırı sıkıntıyla kendini belli eden takıntıları yenmek için bireysel olarak bazı yöntemler uygulanabilir.
Takıntılı düşüncelerin tüm insanların yaşayabileceği bir süreç olduğunu kabullenmek önemlidir. Şimdi, takıntılardan kurtulmak için yapılabilecek bazı uygulamalarla devam edelim:
Takıntılardan kurtulmak isteyen pek çok kişi sürekli beklenti içindedir. Adım atmak için doğru zamanı beklemek yerine bir an önce bunun için çaba göstermeli ve aşabileceğinize dair inançlı olmalısınız. Unutmayın doğru zaman şu andır.
Özellikle takıntı gibi insanın iradesi dışında gelişen düşüncelerin varlığında umutsuzluk görülebilir. Durum nasıl olursa olsun takıntılardan kurtulmak için umutsuzluğu yenmeniz gerektiğini, en azından kendinizi bu konuda motive etmenin çok önemli olduğunu bilmelisiniz.
Takıntılardan kurtulmak için etkili ve oldukça basit bir yöntem de not tutmaktır. Kulağa ilginç gelse de kişinin istenmeyen düşüncelerini dışarı aktararak rahatlaması mümkündür ve obsesif düşünceleri atlatma konusunda fayda sağlar.
Takıntıları olan pek çok insan bu sorunu görmezden gelmeye çalışır. Aslında takıntıları kabullenmek atılabilecek en önemli adımlardan biridir. Farkındalık kazanmak çözüm üretme konusunda da ilerleme sağlar.
Sonuç
Obsesif düşünceler, kişinin iradesi dışında oluşan ve tekrarlayan sağlıksız düşünce kalıplarıdır. Takıntılar bazen günlük yaşamı ciddi anlamda olumsuz etkileyebilecek boyutta olabilir. Bu aşamada farkındalık kazanmak ve takıntı sorununun çözümlenebilir bir rahatsızlık olduğunu bilmek önemlidir.
Bireyin tek başına çözümleyemediği obsesif düşüncelerle ilgili yardım alması oldukça doğal ve faydalıdır. Eğer siz de takıntılardan kurtulmak için bir uzmana başvurarak destek almak istiyorsanız HiDoctor online terapi hizmetine başvurabilirsiniz. HiDoctor sistemindeki alanında başarılı ve uzman psikologlar, takıntı ve obsesif kompulsif bozukluk gibi süreçlerle ilgili yardım sunar.
Her birey farklı bir karaktere sahiptir ve potansiyel davranış kalıpları bu karakter çevresinde gelişir. Bu nedenle insan kişiliğini anlamak, psikologlar için bile uğraş gerektiren oldukça karmaşık bir iştir. Neyse ki, zihnin gizemlerini çözmeye yardımcı olan ve insan kaynaklarından askeriyeye kadar birçok farklı alanda kullanılan güvenilir araçlar var. Bunlardan biri de Minnesota çok yönlü kişilik envanteridir. […]
Çocukların en önemli değişikliklere adım attığı çağlardan birisi okul çağıdır. Okul çağı, çocukların sosyal, fiziksel ve duygusal gelişimlerinin hızlandığı ve önemli değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Bu süreçte çocuklar, etkileşim kurduğu kişilere karşı çeşitli davranış problemleri geliştirebilir. Başta kolayca fark edilmeyen problemler, çocukların hem akademik başarılarını hem de sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Çocuklar, doğal olarak, […]
Cömertlik, sadece maddi yardımla sınırlı olmayıp zaman, emek ve ilgi gibi pek çok biçimde ifade edilebilir. Toplumsal hayatta önemli bir yere sahip olan bu davranış kalıbı, bireyin sadece çevresine değil, kendi psikolojik iyi oluşuna da katkı sağlamaktadır. Araştırmalar, cömertlik pratiklerinin kişilerin topluma ve sevdiklerine yarar sağlayabilmesinden dolayı kendilerini yeterli hissetmesi, kendinden ve yaptığından tatmin olmuşluk […]
Dr. Nossrat Peseschkian tarafından geliştirilen Pozitif Psikoterapi, insanın içinde bulunduğu duruma farklı açılardan bakabilmeyi amaçlar. Bu sebeple, kişilerin sorunlarına/çatışmalarına çözüm ararken bireysel, toplumsal, biyolojik ve sosyolojik boyutlardan yaklaşır. Pozitif Psikoterapi ekolünün temelini Denge Modeli oluşturur. Denge Modeli, 4 temel alan üzerinde durmaktadır. Beden ve duyular İş ve Başarı İlişkiler Gelecek ve Fantezi Ruhsal açıdan sağlıklı […]
Çoğu insan, kendisini yetenekli ve dayanıklı olarak nitelendirmeyi sever. Nitekim, güçlenmiş, zorluklara göğüs germiş ve yaşamının kontrolünü eline almış bir insan olmak, her bireyi mutlu eder. Ancak bazen, ne kadar güçlü olduğumuzu düşünürsek düşünelim, diğer insanların yardımına ihtiyacımız olduğunu gösteren olaylar ortaya çıkar. Bazı insanlar bu durumlarda kendini zihinsel ve duygusal olarak sıkışmış hissederken; bazı […]
Her insan, bazı zamanlarda kaygı ve stres duygularını arttıran, işte veya kişisel yaşantısında konsantrasyon güçlüğüne neden olan düşüncelerle meşgul olduğu bir dönem yaşar. Geçmiş ve gelecekle ilgili bu rahatsız eden düşünceler, o anda var olmayı ve şimdiki zamanda mutlu olmayı engeller. İşte, tam da bu noktada bilinçli farkındalık egzersizleri devreye girer! Mindfulness olarak da bilinen […]
İyi bir yaşam, her şeyden ve herkesten önce, kişisel olarak kendinize uygun bir yaşamdır. Peki, kendinizi iyi tanımadan, size ve ihtiyaçlarınıza uygun bir hayat inşa etmeniz mümkün müdür? Ne yazık ki, çoğu kişi için bu mümkün değildir. Onlar için yaşam uçsuz bucaksız bir okyanusta akıntıyla yolculuk etmek gibidir. Peki, bu yolculuk nasıl dizginlenir? Bahsi geçen […]
Her canlının içinde benliğinin odak noktası yatar. Örneğin; bir fincan kahvenin özü çekirdektir, etin özü proteindir. İnsanın özü ise kendisidir. Herşey özüyle birlikte güzeldir. İnsan da bu kurala dahildir. Çünkü kendi gibi olamayan herkes, er ya da geç toplum tarafından arzulanan ve kabul edilen normlara sürüklenir. Bütün bireylerin herkesleştiği ve kimsenin kendisi gibi olamadığı bir […]
