Pek çok mesajın ve enerjinin hedefi olduğumuz günlük yaşantımızda, zihinsel enerjimizi kontrol edebilmek, neredeyse imkansızlaşıyor. Eminim, girdiğiniz ortamlarda, görüştüğünüz insanlarda olan enerjinin sizi etkilediğini gününüzün geri kalanını oldukça farklı bir şekilde geçirmenizi sağladığı tecrübesini edinmişsinizdir. Oysa tüm bunlardan soyutlanarak kendi enerjimizi kendimizin muhafaza etmesi de mümkün. Bu enerjilerden izole olmak ve günlük yaşantımızda ruhumuzun zarar görmeden işlevsel hale gelmesini sağlayabiliyoruz. Bunu yapmak için her ne kadar yalnızca kendinize ihtiyaç duyacak olsanız da ilk etapta yapmanız gereken, bir ruh sağlığı profesyonelinden yardım almak olacaktır. HiDoctor’un alanında deneyimli psikologlarından bu konuda destek alabilirsiniz.
Hayatın yoğunluğu ve karmaşıklığı ile birlikte hepimiz zaman zaman kendimizi yorgun, dikkati dağılmış, uykulu, kafası karışık veya tükenmiş hissederiz. Yaşadığımız bu düşük duygu durumunu ise “hiç enerjim yok” ya da “enerjim kalmadı” diyerek ifade ederiz. Bu tabirler aslında tam da yaşadığımız durumun iyi bir anlatıcısı olmaktadır.
Einstein, tüm maddelerin ve insanların enerjiden ve titreşimlerden meydana geldiğini söyler. Aristoteles ise enerjiyi “potansiyeli aktiviteye dönüştüren yapı” olarak tanımlar. Gün içerisinde yapmak zorunda olduğumuz ya da yapmak istediğimiz tüm işler için gereken kaynak zihinsel enerji ve ruhsal enerjidir.
Zihinsel enerji; tanrı, kader, akıl ya da ruh kavramları kadar eskidir. Tarih sayfaları karıştırıldığında zihinsel enerji kavramının 19. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişinin olduğu ancak bu geçmişin bilimsellikten uzak kaldığı görülür. Thomas A. Edison’un bile 1896 yılında zihinsel enerji kavramını kullandığı ve başarının şartı olarak gösterdiği bilinir.
Günümüze biraz daha yaklaştığımızda ise ruhsal enerji kavramının öneminin gün geçtikçe arttığını görürüz. Daha hızlı bir hayatın içinde yaşıyoruz ve bu hayat bizim durup dinlenmemiz için çok az fırsat tanıyor. Her gün cevaplanması gereken e-postalar, gidilmesi gereken davetler, hazırlanması gereken işler arasında durup kendimizi şarj edebilmemiz ve akıl sağlığımızı korumamız oldukça güç görünüyor. Zihinsel enerji ise bu noktada özellikle günümüz dünyasında oldukça önemli bir hal alıyor.
Bir tanıma göre zihinsel enerji, bir problem üzerinde uzun süreler dikkatini odaklayabilme, dikkatimizi dağıtan şeyleri engelleyerek problem çözme arayışında ısrar etme olarak tanımlanır. Bu yetenek, herkesin kabul edeceği gibi başarılı olmak için önemli ve gerekli bir unsurdur.
Zihinsel enerjide 3 farklı bileşen bir araya gelerek, kişinin uzun süre dikkatini bir konuya odaklamasını sağlar. Bu şekilde kişi, konu hakkında farklı bağlantılar kurabilir. Bu üç bileşenden ilki motivasyondur. Motivasyonu düşük kişiler, uzun süre aralıksız çalışamaz. Bu da dikkatlerinin dağılmasına sebep olur.
Zihinsel enerjinin ikinci bileşeni ise biliştir. Biliş, bir ruh bilimi terimidir ve bir canlının bilinçli duruma gelmesi anlamına gelir. Bir işe odaklanırken bilincimizin tamamen o işin detaylarının farkında olması gerekir. Böylece kişi, diğerlerinin göremediği noktaları fark edebilir.
Son bileşen ise enerji ruh halidir. Pozitif bir ruh haline sahip olduğunuzda, yaptığınız iş her ne olursa olsun bilgiye daha açık olursunuz. Bu da daha hızlı ve kolay bir şekilde öğrenmenizi ve konu hakkında yorum yapabilmenizi sağlar.
Bu tanımlamalardan anlaşılacağı üzere ruhsal (zihinsel) enerji; bir işi tamamlayabilmek için gereken itici güç, dikkatimizi uzun süreli toplayabilmek, o iş ile ilgili bir sorun yaşadığımızda çözümler üretebilmek ya da yapmamıza engel teşkil edecek bir durum oluştuğunda onu zihinsel olarak tolere edebilmek için ihtiyacımız olan motivasyonu sağlayan ve ruh halini düzenleyen enerjidir.
Zihinsel enerji katmanları, bir bütün halinde çalışarak kişilerin zihinsel enerji seviyelerini belirler. İnsanların içlerinde barındırdıkları enerjiler ve yaydıkları titreşimler hem dünyevi bedenlerini hem de çevrelerinde bulunan insanları etkiler.
Ruhsal enerji katmanlarının her birinin dünyevi beden ile bağlantısı vardır. Çeşitli beden bölgelerimizi etkileyebilir ve bir sorun yaşadığımızda sorunu çözmek için bize bir çıkış yolu gösterirler.
Zihinsel enerji katmanları ve bu katmanların etkiledikleri beden bölümleri içten dışa doğru olacak şekilde şunlardır;
Eterik Beden: Çevreden gelen uyarıları, diğer insanların ve eşyaların ilettikleri titreşimleri bireysel alana alarak hissetmemizi sağlar. Diğer enerji katmanları ile bağlantıyı sağlar ve fiziksel bedenimizin ikizi olarak anılır. Beden bölümlerimizden mide, eterik bedenimizin kapakçığı görevini görür ve enerjisini buradan alır. Bir diğer önemli özelliği ise günlük hayatta yediğimiz, içtiğimiz şeylerin ya da sağlık durumumuzun ruhsal enerjimizin bu katmanını oldukça etkiliyor olmasıdır. Sağlığı bozulan insanların ruhsal enerjileri de bundan dolayı bozulur.
Duygusal Beden: Bu katman duygularımızdan enerjisini alır ve hissettiğimiz her şeyden de beslenir. Mutluluk, tutkulu olmak ya da sevgiyi hissetmek gibi bütün olumlu duyguların yanında üzüntü, nefret, öfke gibi duyguları da kontrol altına alabilen insanların ruhsal enerjilerini kontrol altında tutabilecekleri bilinir. Bunun yanında bilinçaltımıza ittiğimiz duyguları da içinde barındırır. Bunlar kontrol edilmezse ruhsal enerjimizi düşürebilir. Bedensel olarak bağlı olduğu bölümümüz ise kalptir.
Zihinsel Beden: Düşüncelerimizi etkileyen ruhsal enerji katmanıdır. Çoğu insan, günlük hayatında düşünceleri ile duygularını birbirine karıştırır ve sorunlar yaşar. Kararlar alırken duygularını ön plana koyar ve yanlış yargılara ulaşır. Bundan dolayı sık sık duygusal beden ile zihinsel beden birbirine karıştırılır. Bunun yanında aşırı mantıklı düşünmek ya da aşırı duygusal düşünmek ruhsal enerji dengesini bozar. Bu iki katmanı dengede tutmak ise mutlu bir hayat getirir. Alın ve boğaz bu katmanın bedensel bölümleridir.
Ruhsal Beden: Bu enerji katmanının tamamen sevgi, tanrısal yanımız ve inançlarımız ile ilgili olduğu söylenir. Kişi farkındalığını artırdıkça bu enerji katmanı da güçlenir ve dengesini bulur. Erdemli olarak tanımladığımız insanların yanında huzurlu hissetmemizin sebebi de budur. Fiziksel bedenimizin ve diğer bütün katmanların enerjisi artırır.
Ruhsal enerji düşüklüğünün nedenleri araştırıldığında en önemli nedenin monoton gündelik hayat olduğunu görürüz. İnsan beyni her gün kurulan yeni sinir ağları ile gelişir. Yaşlılığa doğru ise bu sinirler ölür ve zihinsel enerjimiz düşer.
Bir başka neden ise yaşanılan ağır travmalar olarak gösterilir. Zihinsel enerji düşüklüğünün göstergelerinden birisi de depresyondaki gibi uyku hali ve bir iş üzerinde odaklanamamadır. Travmalar, derin depresyona ve zihinsel enerjide düşüklüğe neden olur. Travma yaşamış bir kişinin stres sistemi sürekli elem halindedir ve bu günlük hayatını etkiler. Bir işe kendini uzun süre odaklayamaz ya da uzun süre sürdüremez. Kişinin, travmalarla baş etmek ve zihinsel enerjisini artırmak için profesyonel yardım alması gerekir.
Ruhsal enerjinin azalması günlük hayatımızı oldukça etkiler. İnsanların özellikle teknolojinin getirdiği elektromanyetik yüklerden kurtulma isteği, günlük hayatta karşımıza çıkan olumsuz haberler ve bilgi bombardımanından sağ kurtulabilme çabası ile birlikte geçmişte kullanılan doğal metotlara geri dönmek kaçınılmaz olmuştur. Bütün bunlarla birlikte ruhsal enerjiyi yükseltme yolları aranmaya başlanmıştır.
Ruhsal enerjimizi artırmak için kendi günlük ve çalışma hayatımızda yapabileceğimiz şeylerden bazıları şunlardır;
Günümüzde tüketilen besinlerin kimyasal yüklerinin fazla olduğu ve bu besinlerin bağırsaktan süzülürken kana toksin maddeleri salgıladıkları biliniyor. Bu kan ise beynimize iletiliyor. Paketlenmiş gıdalardan ve işlenmiş şekerden uzak durmak zihinsel enerjinizi artıracaktır.
Açık havada egzersiz yapmak solunumu destekler, dokularda oksijeni ve oksijence zenginleşen kan hücrelerinin sayısını artırır ve daha iyi beslenen bir beyin meydana gelir.
Gece uykusunu yeterince almanın genel uyarılmışlık düzeyini iyi bir seviyede tuttuğu ve gündüz odaklanmamız gereken işe daha uzun süre odaklanmamızı sağladığı bilinir.
Sosyal medya gibi mecralardan çıkarak çevrenizde olumlu düşünebilen, sizi ileriye taşıyabilecek insanlarla samimi ve dürüst ilişkiler kurmak zihniniz için motivasyon kaynağı olacaktır. Bunun sonucunda ise ruhsal enerjiniz yükselecektir.
Çok karmaşık bir zihin odaklanmakta zorlanır ve yaratıcı işler ortaya koyamaz. Bu noktada zihin düzenleyici metotları kullanmak işe yarayacaktır.
Yapılan iş ile yapmaktan hoşlanılan hobilerin kombinasyonunun zihinsel enerji seviyesinde artışa neden olduğu bilinen bir gerçektir.
Zihnimize zorlayıcı görevler vererek ruhsal ve zihinsel enerjimizi yükseltebiliriz. Bugün her gün yürüdüğünüz yoldan değil de ara yolları deneyerek işe başlayabilirsiniz.
Zihni pozitif düşüncelere odaklamanın en basit yolu, televizyon ve haber sitelerindeki olumsuz haberlerden uzak durmaktır.
Ruhsal enerjimizi kontrol altında tutmanın en iyi yolu ruhsal enerjiyi artırmak için sıraladığımız maddeleri hayatımıza kanalize etmek ve sürekliliklerini sağlamaktır. Ancak insan olarak hayatımız inişlerden ve çıkışlardan meydana gelir. Her zaman ruhsal enerjimizi denetim altında tutamayız ve ipin ucu bir yerlerde kaçabilir. Böyle durumlarda yapılacak nefes egzersizleri, meditasyonlar ya da yoga gibi aktiviteler bizim dikkatimizi toplamamıza, işimize devam etmemize ve oyunda kalmamıza yardımcı olacaktır.
Zihinsel imajinasyon tekniği de zihinsel enerji kontrolünü sağlayan ve yükselten yöntemlerden biridir. Başta sporcular olmak üzere pek çok meslek dalında iş verimini artırmak için kullanılır. Yapacağınız işe başlamadan önce beyaz duvarları olan bir oda, odanın ortasında bir masa ve masanın üzerinde içi su dolu bir sürahi hayal etmenin zihninizin boşalmasına ve işe odaklanmanıza faydası olacaktır.
Ruhsal enerjimizi yükseltmemize ve zihinsel enerjimizi denetlememize yardımcı olacak bir diğer yöntem ise spiritüel/ruhsal enerji masajıdır. Ruhsal enerji masajı köklerini Florence Nightingale, Martha Rogers ve Jean Watson gibi hemşirelerin elleriyle enerji akışlarını kontrol etmenin hastalar için faydalı olduğunu keşfetmeleri ile atmıştır.
Terapötik dokunma olarak da adlandırılan ruhsal enerji masajı baş, boyun ve göğüs gibi enerji alanlarına 3-5 dakika dokunulması ile yapılır. Bu yöntem günümüzde gittikçe popülerleşmeye başlamış ve faydaları görülmüştür. Yapılan araştırmalar sonucunda zihinsel enerji masajının hastalarda stresi, depresyonu ve anksiyeteyi azalttığı kanıtlanmıştır.
Ruhsal enerji masajı sadece sorunları gidermek için değil; ayrıca yaşam kalitesini artırmak, zihinsel ve ruhsal enerjiyi yükseltmek ve yapılan işlere odaklanma süresini uzatabilmek için de kullanılır.
Gün geçtikçe daha da önemi artan ve artık bilimsel temelleri de atılan zihinsel enerji ve ruhsal enerji kavramları hayatımızın da odak noktası olmaya başladı. Ruhsal enerjinizi artırmak ve zihinsel enerjinizin kontrollerini elinize almak için HiDoctor’un online psikolog hizmetinde yer alan uzman ve deneyimli psikologlardan yardım alabilirsiniz.
HiDoctor’un uzman psikologları hakkında bilgi edinmek için daha önce hizmet alan danışanların yorumlarına ve değerlendirmelerine bakabilir ve istediğiniz psikologdan randevu alabilirsiniz. Üstelik bunu evinizin konforunda ya da ihtiyaç duyduğunuzda öğle aranızda dahi yapabilirsiniz.