Melankolik depresyon, ağır depresyonun bir alt türüdür ve melankoli ile karakterizedir. Melankolik depresyona sahip olan kişiler özellikle hayatın yaşamaya değmeyeceği düşüncesi ve bunun çevresinde oluşan duygularla mücadele etmeye çalışırlar. Yoğun bir umutsuzluk ve hüzün görülür. Bu durum doğal olarak hayatın pek çok alanını etkiler. İş ve okulda performansın düşmesine, sosyal anlamda kişilerarası problemlere ve fiziksel sorunlara sebep olur. (uykusuzluk, iştahı kaybetme gibi) Semptomlar genel depresyona benzese de bireyler farklı farklı semptomlar da geliştirebilirler. Her türlü, melankolik depresyon, tedavi edilebilen bir depresyon türüdür. Konuşma terapisinin merkezde olduğu ilaçlarla desteklenen bir tedavi planıyla bu durum ortadan kaldırılabilir.
Depresyon insanlarda farklı pek çok sebeple ortaya çıkabilecek psikolojik bir hastalıktır. Birçok insan için kendini üzüntü ve mutsuzluk içine boğulmuş şekilde hissettiği bu dönemin altında yatan birden fazla neden olabilir. Bu nedenler bazen bağıl hastalık süreçleriyle birlikte bazı zamanlarda travmatik (akut) şekilde bazen de rutin hayatın verimsizliği gibi güncel veya sosyolojik sebeplerle ortaya çıkabilir.
Depresyon hastalığı aslında altta yatan sebeplere bir tepki olarak doğar ve gelişir. Onun ortaya çıkış sebepleri bulunmadan, azaltılmadan veya aşılmadan bu sürecin atlatılması zorlaşabilir.
Depresyon ya da melankolik depresyon hastanın fiziki durumu, psikolojik zemini, sosyolojik bağı ve özel hayatına göre farklı tepkimelerle ortaya çıkabilir ve şiddeti farklılık gösterebilir. Dolayısıyla geçiş süreci ve tedavi şekilleri de bu hastalıklar için birbirinden bağımsız olarak gerçekleşir.
Oluşumu, derinleşmesi, gelişimi ve iyileştirilmesi gibi süreçlerin her hastada değişik değerlerde seyrettiği hüzün hastalığının tedavi süreçlerinde de farklı zaman dilimlerine ihtiyaç duyulur.
Depresyonun genel semptomları melankolik depresyonda da sıklıkla görülür. Ancak iki durum arasında belirtilerin yoğunluğu bakımından farklar bulunur.
Melankolik depresyonda hüzün, umutsuzluk, uykusuzluk, mutsuzluk ve karamsarlık gibi yaygın belirtilerin çok daha derin ve yoğun yaşanması söz konusu olur.
Melankolik depresyonun kendine has karakteristik semptomlarından biri de acziyet duygusudur. Bu depresyon türüne yakalanan bireyler çoğu zaman kendilerini aciz ve güçsüz hisseder. Amaçlarına ulaşmak, kendileri için bir hedef koyarak onu gerçekleştirmek gibi olgulara karşı negatif düşünme eğilimleri yaygındır. İleri seviye melankolik depresyon çeşitleri için kendine zarar verme düşüncelerine kapılmak da hastaların yaygın eğilimlerinden biridir.
Melankolik depresyon, tedavisi tıbbi yöntemlerle yapılan hastalıklar arasında yer alır. Bu tedavilerin çerçevesinin belirlenebilmesi; kişinin psikiyatri uzmanlarından hastalığın tanısını almasıyla mümkün olur. Birbirinden farklı seviyelerde, farklı belirtilerin ortaya çıkması ve ilerleyiş düzeniyle yaşanabilen bu depresyon türünde tanıyı uzman psikiyatrlar koyabilir.
Tanının konulmasının ardından hastanın sahip olduğu fizyolojik, psikolojik özellikler baz alınarak ve hastalığın seviyesi ölçülerek psikologlarla tedavi süreçlerine başlanabilir. Melankolik depresyon yaşayan kişilerin gam, aşırı üzüntü, umutsuzluk gibi düşüncelerinin hafifletilmesine çalışılır.
Aşırı efkâr eğiliminin yaygın görüldüğü melankolik depresyonun altında yatan pek çok farklı sebep bulunur. Bunlar fiziki hastalıkların insan psikolojisinde sebep olduğu sendromlar olabileceği gibi; genel olarak psikolojik sorunlara ve hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkar.
Bazı psikiyatrik hastalıklar melankolik depresyon belirtileri ile birlikte seyredebilir. Altta yatan nedenlerin araştırılması ve teşhis sürecinde ayrıştırılması, hastaların yaşadığı olumsuz etkileri ve belirti yoğunluklarını azaltmak için uygulanacak tedavinin belirlenmesinde önem taşır. Melankolik depresyon tedavisi bağıl nedenlerin anlaşılmasıyla şekillenebilir.
Depresyon çeşitleri arasında en ağır belirtilerin gözlemlendiği melankolik depresyonun orta yaşlı bireylerde görülmesi yaygın bir durumdur. Genç yaşta hüzün hastalığı veya çocuklukta melankolik depresyonun ortaya çıkması için ani sebepler söz konusu olabilir.
Travmatik bir olgu, olay veya maruziyet çocukların ve gençlerin bu ağır depresyon türüne yakalanmasına sebep olabilir. Bunun dışında bireylerin altta yatan psikolojik hastalıkları veya farklı fiziksel hastalıklardan etkilenmeleri sonucu da melankolik depresyona yakalanmaları; aşırı yalnızlık ve hüzün hissiyatından kurtulamadıkları bir dönem geçirmelerine neden olur.
Gebelik döneminde kadınların psikolojik ve fizyolojik olarak yaşadığı büyük değişimler söz konusudur. Hormonal dengenin kurulması için vücudun gösterdiği çaba, dış etkenlere karşı duyulan aşırı hassasiyet, strese dair kırılgan yapı gibi durumlar sebebiyle normal zamanlara oranla gebelik dönemlerinde kadınlar için depresyon riski daha yüksek olabilir. Altta yatan fiziki sorunlara da bağlı olabilen hamilelikte melankolik depresyon, farklı psikolojik hastalıklarla da ilişkilendirilebilir.
Yaşlılıkta melankolik depresyon bireylerin zihinsel ve fiziksel yorgunluklarına bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, farklı hastalıkların yandaşı olarak da yaşanan bir sendrom olabilir.
İleri yaştaki bireylerin psikolojik ve zihinsel performansları, gençlere oranla daha hassas bir döngüye sahip olduğundan; farklı hastalıklardan etkilenme oranları, stresle baş etme ve aşırı baskıyı kaldırabilme güçleri daha düşük olabilir. Altta yatan sebeplerin araştırılması için profesyonel muayene ve tetkik yapılması, melankolik depresyon tedavisinin ileri yaştaki bireylerde başarıyla yürütülmesi adına gereklidir.
Anlık hüzün hastalığı genelde ani negatif durumlar sonrası veya uzun süreli stres/baskıya karşı yer yer ortaya çıkan ancak yoğun belirtilerin yaşandığı sendromlardan biridir.
Keder hissiyatının anlık olarak yoğun şekilde ortaya çıkması bireylerin yaşamında bir dengesizlik yaratabilir. Günlük rutinlerinden onları koparabilir veya sorumluluklarından alıkoyabilir. Bu durumun altında yatan travmatik olgu veya psikolojik hastalık profesyonel muayene ve tetkikler neticesinde anlaşılır.
Melankolik depresyon aslında majör depresyonun alt türlerinden biridir. Majör depresyon; depresif bozuklukların en yaygın görülen türleri arasında yer alır. Bu sendromun bir alt türü olarak melankolik depresyonda majör depresyona dair belirtiler gözlemlenebilir. Ancak semptomlardan bazıları karakteristik özelliktedir.
Örneğin; kendini yok sayma, küçümseme, tükenmiş hissetme veya kendine zarar verme eğilimi gibi belirtiler melankolik depresyonun majör depresyon belirtilerine ek olarak ortaya çıkar. Bunlar hastalığın karakteristiğinin anlaşılmasına yönelik önemli bulgulardır.
Depresyon hastalıklarının her çeşidi için profesyonel tanı ve tetkik süreci söz konusudur. Alanında uzman hekimler tarafından yapılan muayene ve tetkikler neticesinde bireylerin yaşadığı sendromun teşhisi mümkündür. Tedavi süreçleri de bu teşhisin bulguları ışığında şekillenir. Melankolik depresyon tanısı için öncelikle hastada majör depresyona ait belirtilerin görülüyor olması; alt varyasyon araştırmalarının yapılması için önem taşır.
Majör depresyonun semptomlarından bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Majör depresyon belirtilerinin gözlenmesiyle birlikte melankolik depresyona dair ayırt edici semptomlar da belirlenir. Bu semptomlar arasında en yaygın olanı kendini değersiz hissetme ve intihar, ölüm gibi konularda yoğun olarak düşüncelere kapılma yer alır. Bu düşüncelerin yoğunluğu ve baskısıyla hastalığa yakalanan kişilerin kendine zarar verme davranışları gelişebilir.
Depresyon türlerinin tedavi süreçlerinde hastalıkların teşhis dönemleri etkin rol oynar. Yapılan muayene ve tetkiklerin ardından uzman hekimin onayıyla melankolik depresyona yakalandığı anlaşılan bireylerin; hastalık derinliği, fiziksel ve psikolojik özellikleri değerlendirilir. Ardından kişiye en uygun tedavi veya terapi yöntemlerinin kullanıldığı bir tedavi süreci planlanır.
Bireylerin depresyona karşı en verimli mücadele yöntemi profesyonel tedaviye başvurmaktır. Alanında uzman hekimler tarafından teşhisi konulan melankolik depresyona karşı önerilen tedavi yöntemlerine eksiksiz katılımda bulunmak, ilaç tedavilerinde özenli bir süreç takibi yapmak ve terapi planlamalarına uygun şekilde hareket etmek hastalığın iyileşme sürecini hızlandırır.
Her hastalık döneminde olduğu gibi depresyon türlerinin tedavisi için de belirli bir zaman ve planlamaya ihtiyaç duyulur. Bu dönemde başarılı sonuçlar elde edilebilmesi için uygun tedavi yöntemleri, ilaç kullanımları ve terapi desteklerinden faydalanılır.
Hekim önerilerine uygun biçimde hareket etmek iyileşme döneminin hızlandırılması adına oldukça önemlidir. Bu sayede melankolik depresyonun kısa vadede atlatılması sağlanabilir.
Psikolojik hastalıkların tedavi süreçlerindeki verimlilik ve iyileşmeye olan katkısı; alınan hizmetin profesyonelliği, kullanılan tekniklerin etkinliği gibi kriterlerin yerine getirilmesiyle artırılabilir.
HiDoctor ile tüm sağlık ihtiyaçlarınızda olduğu gibi melankolik depresyon tedavileriniz için de en verimli hizmeti almanız mümkündür. Online psikolog hizmeti sayesinde terapi görüşmelerinizi konfor alanınızdan ayrılmadan ve dilediğiniz zaman gerçekleştirebilir; tüm muayene ve tetkik süreçlerinizin en verimli şekilde yönetilmesini sağlayabilirsiniz.
Melankolik depresyon tanısı alanda uzman hekim tarafından yapılan muayene ve tetkikler sonucunda konur.
Her hastanın melankolik depresyon süreci birbirinden farklı özelliklere, derinliklere ve ilerleme hızına sahiptir. Dolayısıyla hastalık süreci kişiden kişiye değişebilir.
Depresyonun ağır semptomlarının bir arada yaşandığı melankolik depresyonun iyileşmemesi durumunda; bireylerin özel, sosyal ve iş yaşamları başta olmak üzere hayat döngülerinde bozulmalar meydana gelebilir. İleri seviye sendromlarda geri dönüşü mümkün olmayan farklı psikolojik hastalıklar ortaya çıkabilir.
Melankolik depresyonun en belirgin özelliklerinden biri; kişinin kendine zarar verme eğilimi göstermesi olasılığıdır. Dolayısıyla bu düşüncelerin harekete dönüşmesi sonrası bireylerin hayatında onarılması zor hasarlar meydana gelebilir.
İlaç tedavilerinde temel amaçlardan biri kimyasal dengesizliklerden kaynaklı zihinsel faaliyetlerin belirli bir düzene oturtulmasıdır. Melankolik depresyon ilaçlarında da hastaların negatif semptomlarını tetikleyen dengesizliklerin onarılması hedeflenir ve rahatlamaları sağlanır.