Sizi gün içinde en çok engelleyen durumların başında ne gelir, diye sorsak nasıl cevaplarsınız? Belki iş stresi, belki sevmediğiniz bir insanla muhatap olma mecburiyeti ve dahası… Tüm bunlar motivasyonunuzu düşürebilir, ancak motivasyon düşüklüğünün de bir sebebi var; konsantrasyon eksikliği.
Konsantrasyonunuzun düşük olmasına sebep olan etkenler, aslında potansiyelinizin çok altında çalışmanıza ve verimsiz olmanıza yol açar. Tamamlamak istediğiniz işler bir türlü bitmiyor ve bir şeyle meşgul olurken kendinizi odaklanamaz bir şekilde buluyorsanız; hazır olun, yazımız tam size göre!
Konsantrasyon Nedir?
Konsantrasyon; dilimize “odaklanma becerisi” olarak kazandırılabilir. Yani herhangi bir şeye karşı tüm dikkatin toplanması ve kişinin iradesiyle o işe yönelmesidir.
Peki, konsantrasyon neden son yıllarda bu kadar fazla duyduğumuz bir kelime haline geldi?
Konsantrasyonu Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Her şeyden önce günümüz dünyası dikkat dağınıklığının en fazla yaşandığı zamanlardan birisini meydana getirmiştir. Bu konuda değişen koşulların ve dikkat dağıtıcı unsurlardaki artışın etkisi büyüktür. Bunların yanı sıra içsel ve dışsal sebeplere bağlı olarak odağın farklı durumlardan etkilendiğini biliyoruz.
Konsantrasyonu etkileyen faktörler aşağıdaki şekildedir:
Yoğun kaygı ve stres düzeyi: Odaklanma becerimizi engelleyen zararlı unsurların başında gün içinde sürekli hale getirdiğimiz stres ve kaygı gibi duygular gelir.
Dikkat dağınıklığına yol açan dışsal nedenler: Dışsal nedenler içinde başta gelen sürekli uyarıldığımız teknolojik aletler olmak üzere dağınık ortam gibi pek çok faktör odaklanmayı olumsuz etkiler.
Sağlıksız yeme alışkanlıklarına sahip olmak: Yaşamımızdaki pek çok şeyi belirleyen ve dengeleyen yeme alışkanlıkları, odaklanma konusunda da oldukça etkilidir.
Ulaşılabilir bir hedef belirlememek: Belli bir amacı veya hedefi olmayan bireylerin dikkati büyük ölçüde dağınık olacaktır. Çünkü bağlanmaya ve odaklanmaya değer bir hedefi yoktur. Ayrıca süreklilik gösteren huzursuzluk, yorgunluk gibi etkenler konsantrasyon eksikliği konusunda oldukça belirleyicidir.
Konsantrasyonu Artırmak İçin Neler Yapılabilir?
Konsantrasyonu artırmak için çok sayıda öneri ve faydalı uygulamadan söz etmek mümkündür. İlk bakışta oldukça basit gibi görünen bu pratikler, uygulama sırasında oldukça zorlaşabilir. Çünkü her şeyde olduğu gibi odaklanma konusunda da zihnin belli bir alışkanlığa sahip olması önemlidir. Ancak zaman içinde mevcut pratikleri uyguladıkça çok yararlı olduğunu görebilirsiniz. Şimdi, konsantrasyonu artıran önerilere yakından bakalım:
Dikkatinizi Dağıtan Faktörlerden Uzaklaşın
Dikkatinizi dağıtan unsurlar içe ya da dışa bağlı dinamiklerden kaynaklanabilir. Yani yaşadığınız kaygı süreci veya dağınık bir çalışma ortamı, sizi odaklanma konusunda zorlayabilir.
Öyleyse yapılacak ilk uygulama, her türlü dikkat dağıtan etkenden uzaklaşmaya çalışmaktır. Elbette bu etkenler kişiden kişiye değişebilir. Dolayısıyla konsantre olmak için öncelikle sizi engelleyen unsurları belirlemeniz gerekir.
Kısa Molalar Verin
Yaşam yolculuğunda daima koşturmaca içindeyiz. Bu yoğunluk belli bir aşamaya kadar doğal ve hatta pozitif bir durum olabilir. Ancak bizi konsantre olma becerisinden mahrum bırakacak seviyedeki bir yoğunluktan söz ediyorsak; o zaman kısa bir mola vermenin vakti gelmiş demektir.
Siz de gün içinde aşırı yorgunluğa bağlı olarak dikkat dağınıklığı yaşıyorsanız, dinlenme molalarını yaşamınıza dahil edebilirsiniz.
Düzenli Egzersiz Yapın
Neredeyse her sağlıklı yaşam önerisinde karşımıza çıkan düzenli egzersizin, konsantrasyon konusuyla ne ilgisi var, demeyin! Çünkü yıllar boyu sporun etkilerini araştıran pek çok uzmanın da söylediği gibi düzenli ve devamlı yapılan egzersiz, dikkatinizi belli bir noktaya odaklamanızda oldukça etkili bir yardımcıdır. Elbette bu fiziksel ve zihinsel değişimin zaman içinde gerçekleşeceğini belirtmek gerek.
Konsantrasyonunuzun İyi Olduğunu Gösteren Özellikler
Konsantrasyonu artırmak ile ilgili pek çok olgudan söz ettik. Peki, odaklanmanızın iyi olup olmadığını nasıl anlarsınız?
Konsantrasyon becerisini etkin şekilde kullanan kişiler aşağıdaki temel göstergelere sahiptir:
Anda kalmayı başarır ve bunu kolay bir şekilde uygular.
Hedefler belirleyerek bunları küçük parçalara ayırır.
Kısa molalar verip kendine zaman tanır ve ardından rutin işine döner.
Tüm bu özellikler başarılı bir konsantrasyona sahip olduğunuzun işaretleridir.
Konsantrasyonunuzu Geliştirmeniz Gerektiğini Gösteren İşaretler
Konsantrasyon eksikliği günümüzün ortak sorunu haline geldi ve pek çok kişiyi etkiliyor. Peki siz, konsantrasyonunuzu geliştirmeniz gerektiğini düşünüyor musunuz?
Konsantrasyonunu geliştirmesi gereken kişiler aşağıdaki özelliklere sahiptir:
Devamlı olarak hayal kurar.
İçsel ve dışsal dikkat dağıtıcı etkenleri net olarak belirleyemez.
Belli bir konuda ilerleme gösterirken, kolaylıkla odağını kaybedebilir.
Eğer siz de dünya üzerindeki milyonlarca insan gibi konsantrasyon sorunu yaşıyorsanız; yukarıdaki konsantrasyon artırıcı pratik önerileri uygulayarak daha verimli ve doyumlu bir yaşama merhaba diyebilirsiniz.
Özetle;
Konsantrasyon, kişinin odaklanma becerisidir ve çeşitli etkenler dikkat dağıtıcı olarak konsantrasyonumuzu olumsuz etkileyebilir. Bu aşamada hangi tetikleyicilerin odaklanma sorununa yol açtığını anlamak ve onlardan uzaklaşmak faydalı olacaktır. Bazı durumlarda konsantrasyon eksikliği, önemli bir psikolojik dinamiğe bağlı olarak gelişebilir.
Kişinin tek başına çözüm elde edemediği durumlarda odaklanma sorununu aşmak için bir uzmana danışması gerekir. HiDoctor alanında uzman psikologlar eşliğinde çalışır ve konsantrasyon sorunu ile ilgili etkin hizmet sunar. HiDoctor ile istediğiniz her yerden online terapi desteğine ulaşabilir, konsantrasyon ve odaklanma probleminizle ilgili destek alabilirsiniz.
Her birey farklı bir karaktere sahiptir ve potansiyel davranış kalıpları bu karakter çevresinde gelişir. Bu nedenle insan kişiliğini anlamak, psikologlar için bile uğraş gerektiren oldukça karmaşık bir iştir. Neyse ki, zihnin gizemlerini çözmeye yardımcı olan ve insan kaynaklarından askeriyeye kadar birçok farklı alanda kullanılan güvenilir araçlar var. Bunlardan biri de Minnesota çok yönlü kişilik envanteridir. […]
Çocukların en önemli değişikliklere adım attığı çağlardan birisi okul çağıdır. Okul çağı, çocukların sosyal, fiziksel ve duygusal gelişimlerinin hızlandığı ve önemli değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Bu süreçte çocuklar, etkileşim kurduğu kişilere karşı çeşitli davranış problemleri geliştirebilir. Başta kolayca fark edilmeyen problemler, çocukların hem akademik başarılarını hem de sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Çocuklar, doğal olarak, […]
Cömertlik, sadece maddi yardımla sınırlı olmayıp zaman, emek ve ilgi gibi pek çok biçimde ifade edilebilir. Toplumsal hayatta önemli bir yere sahip olan bu davranış kalıbı, bireyin sadece çevresine değil, kendi psikolojik iyi oluşuna da katkı sağlamaktadır. Araştırmalar, cömertlik pratiklerinin kişilerin topluma ve sevdiklerine yarar sağlayabilmesinden dolayı kendilerini yeterli hissetmesi, kendinden ve yaptığından tatmin olmuşluk […]
Dr. Nossrat Peseschkian tarafından geliştirilen Pozitif Psikoterapi, insanın içinde bulunduğu duruma farklı açılardan bakabilmeyi amaçlar. Bu sebeple, kişilerin sorunlarına/çatışmalarına çözüm ararken bireysel, toplumsal, biyolojik ve sosyolojik boyutlardan yaklaşır. Pozitif Psikoterapi ekolünün temelini Denge Modeli oluşturur. Denge Modeli, 4 temel alan üzerinde durmaktadır. Beden ve duyular İş ve Başarı İlişkiler Gelecek ve Fantezi Ruhsal açıdan sağlıklı […]
Çoğu insan, kendisini yetenekli ve dayanıklı olarak nitelendirmeyi sever. Nitekim, güçlenmiş, zorluklara göğüs germiş ve yaşamının kontrolünü eline almış bir insan olmak, her bireyi mutlu eder. Ancak bazen, ne kadar güçlü olduğumuzu düşünürsek düşünelim, diğer insanların yardımına ihtiyacımız olduğunu gösteren olaylar ortaya çıkar. Bazı insanlar bu durumlarda kendini zihinsel ve duygusal olarak sıkışmış hissederken; bazı […]
Her insan, bazı zamanlarda kaygı ve stres duygularını arttıran, işte veya kişisel yaşantısında konsantrasyon güçlüğüne neden olan düşüncelerle meşgul olduğu bir dönem yaşar. Geçmiş ve gelecekle ilgili bu rahatsız eden düşünceler, o anda var olmayı ve şimdiki zamanda mutlu olmayı engeller. İşte, tam da bu noktada bilinçli farkındalık egzersizleri devreye girer! Mindfulness olarak da bilinen […]
İyi bir yaşam, her şeyden ve herkesten önce, kişisel olarak kendinize uygun bir yaşamdır. Peki, kendinizi iyi tanımadan, size ve ihtiyaçlarınıza uygun bir hayat inşa etmeniz mümkün müdür? Ne yazık ki, çoğu kişi için bu mümkün değildir. Onlar için yaşam uçsuz bucaksız bir okyanusta akıntıyla yolculuk etmek gibidir. Peki, bu yolculuk nasıl dizginlenir? Bahsi geçen […]
Her canlının içinde benliğinin odak noktası yatar. Örneğin; bir fincan kahvenin özü çekirdektir, etin özü proteindir. İnsanın özü ise kendisidir. Herşey özüyle birlikte güzeldir. İnsan da bu kurala dahildir. Çünkü kendi gibi olamayan herkes, er ya da geç toplum tarafından arzulanan ve kabul edilen normlara sürüklenir. Bütün bireylerin herkesleştiği ve kimsenin kendisi gibi olamadığı bir […]
