Geleceği düşünmek ve onun hakkında planlar yapmak oldukça doğaldır. Çünkü karşılaşabileceğiniz herhangi bir olasılığa karşı hazırlıklı olmanızı sağlar. Böylece, hayatınız mümkün olduğu kadar normal düzeyde seyreder. Ancak her şeyin kötü gideceğine inanan bazıları için gelecek kaygısı yaşamak, külfetli ve hatta engelleyici bir refleks haline gelir.
Gelecek korkusu, neredeyse herkesin zaman zaman hissettiği evrensel bir duygudur. Herkes geleceğini merak eder ama bazı insanlar geleceği düşündükleri zaman sadece belirsizlik görür. Bu da onları olağan seviyeden çok daha endişeli hale getirebilir.
Peki, bu durumda gelecek kaygısı nasıl yenilir?
Gelecek kaygısı psikolojik açıdan son derece olumsuz etkileri olan, kişinin gelecek günler, haftalar ve yıllar içinde olabileceklere karşı hissettiği korkunun genel adıdır. Bu korku geçmiş için duyulan pişmanlıkla büyük oranda benzerlik gösterir. Çünkü her ikisinde de kontrol bireyin elinde değildir. Kişi olacakları kontrol etmeye çalıştıkça beyni onu gerçeklikle psişik bir savaşa iter. Bu da geleceğe dair yoğun bir kaygıyla sonuçlanır.
Gelecekle ilgili korkular her yaş grubunda ortaya çıkabilir ve birbirinden farklı tetikleyicilere sahip olabilir. Yine de herkeste rastlanabilecek bazı genel sebepler de mevcuttur.
Klinik çalışmalar sonrasında rapor edilmiş yaygın görülen gelecek kaygısı nedenleri şu şekildedir:
Gelecekle ilgili korkular genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar. En geç liseye geçmesinden itibaren çocuklara iyi bir meslek edinmeleri için çok çalışmaları gerektiği aşılanır. Başarı öncelikle para, itibar ve statü ile ölçülür. Ne yazık ki toplumun bu baskısı, çocukların hem okul hem de ebeveynler tarafından baskı altına alınmasına neden olur.
Bir süre sonra çocukların çoğunluğu hayal kırıklığına uğramaktadır. Çünkü ne kadar çabalarsa çabalasınlar her şeyi mükemmel yapamayacaklarını fark ederler. Kendilerinden daha iyi performans sergileyecek başka kişilerinin varlığını anladıklarında gelecek kaygısı kendini göstermeye başlayacaktır.
Gelecek korkusunun bir diğer nedeni de kontrolü kaybetme düşüncesidir. Birçok insan her zaman her şeyin kontrol altında olmasını ve yakın gelecekte ve uzak gelecekte ne ile karşılaşacaklarını tam olarak bilmek ister. Ancak bunun hem teknik hem de pratik olarak mümkün olmaması gelecek kaygısına neden olabilir.
Gelecekle ilgili kaygının önemli bir diğer nedeni de kişinin yaşadığı öz güven eksikliğidir. Hayatlarına hakim olmak için yeterli öz güvene sahip olmayan kişilerin geleceğe olumlu bakması neredeyse imkansızdır.
Yaşanan olumlu ve olumsuz deneyimler gelecekle ilgili kaygı üzerinde tetikleyici olabilir. Örneğin, daha önce ciddi bir hastalık geçirmiş biri veya iş kaybı nedeniyle aylar boyu işsiz kalmış olan kişi, otomatik olarak gelecek konusunda endişeli hale gelecektir.
Geleceğe bakışımızı değiştiren sanılanın aksine her zaman olumsuz olaylar değildir. Örneğin, birçok ebeveyn ilk çocuklarını kucaklarına aldıklarında anksiyete ve depresyonla karışık duygu içerisinde olmaktadır. Yeni tanışılan bebeğe karşı sorumluluk sahibi olmak birçok genç ebeveyni meşgul eder ve bu da gelecek kaygısını tetikler.
Anksiyete bozukluğundan mustarip kişilerin en büyük korkuları genellikle gelecekle ilgilidir. Yaygın anksiyete bozukluğu, günlük yaşamın zorlukları hakkında kalıcı bir korku ile karakterizedir. Hastalıktan etkilenen kişiler, refahlarını ve hatta genel varlıklarını potansiyel olarak etkileyecek her şeyden korkarlar. Bunlar arasında ciddi bir hastalık veya bir suçun kurbanı olma gibi kötü olaylar yer alır. Bu nedenle de yaygın anksiyete bozukluğu olanların gelecek kaygısı yaşaması şaşılacak bir durum değildir.
Haberlere ulaşmak için artık akşamı beklemenize veya günlük gazete edinmenize gerek yok! Telefonu elinize aldığınız andan itibaren bütün haberlere ulaşabilirsiniz. Anlık olarak okuduğunuz haberlerde şaşıracağınız yeni bir şey de bulunmuyor. Zira bir kötü olay diğerini takip ediyor!
Dünyada hüküm süren savaşlardan, doğa felaketlerinden ve terör saldırılarından başka hiçbir habere yer verilmiyor. Sistematik olarak bunlara maruz kalan kişilerin de geleceğe umutla bakması ve karamsarlık yaşamaması pek de mümkün olmuyor.
Her yaştan ve her cinsiyetten insan gelecek kaygısından muzdarip olabilir. Ancak bu herkesin günün birinde kansere yakalanabileceği gibi genel bir örnektir. Bununla birlikte, bazı durumlara özellikle maruz kalan insanların gelecek kaygısı yaşaması kaçınılmaz bir gerçektir:
Diğer bütün korku ve fobiler gibi, gelecek kaygısı da farklı yoğunluklarda ve şekillerde ortaya çıkabilir. Bu farklılık, uyku bozukluğundan depresyon ile bağlantılı bir kaygı bozukluğuna kadar değişebilir.
Eğer aşağıdaki uyarı işaretlerinden birkaçını sürekli olarak yaşıyorsanız gelecek kaygısından muzdarip olduğunuzu anlayabilirsiniz:
Ara sıra anksiyete yaşamak normal bir durumdur. Aynı zamanda ara sıra yaşadığınız bu durum uzun süreli hale gelebilir ve şiddeti her zamankinden daha yoğun olabilir. O zaman sizin içinde bulunduğunuz duygu durumunu tetikleyen bazı faktörlerin varlığından söz edebiliriz.
Gelecek kaygısını tetikleyen faktörler şu şekildedir:
Gelecek korkusu yaşamak sadece geleceği değil, bugününüzü de etkiler. Çünkü baş edemediğiniz bu düşünce sizi adeta felç eder ve zamanla yaşam sevincinizi elinizden alır.
Gelecek kaygısı yaşayan insanlar uzun vadede motivasyon eksikliği yaşar ve hiçbir şeyden tatmin olamazlar. Onlar için artık dört gözle beklenecek hiçbir şey yok gibidir.
Gelecek korkusundan etkilenenler hedeflerine de ulaşamazlar. Çünkü “Zaten ne yapsam işe yaramayacak” düşüncesine sarılırlar ve daha da kötüsü bu düşüncenin doğru olduğuna inanırlar. Ancak burada fark edilmeyen nokta, kişinin düşüncelerinin eylemlerini gerçekleştireceğidir.
Kendi kendini gerçekleştiren kehanete göre, en kötü korkuların gerçekleşmesi şaşılası bir durum değildir. Çünkü söz konusu kişi, bilinçsizce kötü olay için çaba harcayacaktır.
Gelecek kaygısını aylarca hatta yıllarca yaşıyor olsanız bile, kendinizi kaderinize teslim etmek zorunda değilsiniz. Aşağıda sıraladığımız birbirinden değerli tavsiyelere uyarak gelecek kaygısını yenebilirsiniz:
Gelecek kaygısı aniden ortaya çıkan bir şey değildir. Birbirinden destek alarak güçlenen bazı faktörler aylar ve hatta yıllar boyu kişi üzerinde etkili olabilir. Bu da gelecek korkusunun derinlere kök salmasını kolaylaştıracaktır. Fakat bu konuda yalnız değilsiniz!
Dünya üzerinde milyonlarca kişi sizinle aynı korkuyu yaşıyor ve gelecek kaygısı ile başa çıkmanın yollarını arıyor.
Siz de kaderinize teslim olmak yerine aşağıdaki ipuçlarını takip edebilir ve zihninizde yeni bir ışık yakabilirsiniz: