'Daha İyi Sen' için İlk Seansının %25‘i Bizden!
0 850 700 03 03
İyi Hisset

Evlilik Kararı Neden Bir Kaygı Sebebidir? Nasıl Geride Bırakılır?

Yazar: Web ve Tıbbi Yayın Kurulu
HiDoctor tarafından onaylandı
4 DK
17 Ocak 2024 tarihinde yayınlandı

11 Mart 2024 tarihinde güncellendi
Yazı Boyutu:
a
a
4 dakikalık okuma
Yazı Boyutu:
a
a

Evlilik hayatınızı değiştirebilecek kadar büyük bir adımdır. Vereceğiniz karar bütün geleceğiniz üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Böyle düşündüğünüz zaman endişe ve korku hissetmeniz çok normaldir.

Ancak bazı insanlarda bu duygu o kadar zayıflatıcıdır ki kişinin evlenmesini engelleyebilir ya da evliliklerinde mutsuz bir birliktelik sürdürmelerine dahi neden olabilir. Peki evlilik kararı neden bir kaygı sebebidir? Evlilik kaygısı nasıl geride bırakılır?

Öncelikle bu kaygının birkaç farklı nedeni olabilir. Bazıları evlilikle ilgili travmatik bir olaya tanık olabilir. Diğerleri, evliliğin kendileri için olmadığı konusunda genelleşmiş bir fikre sahip olabilir. Sebep ne olursa olsun, bu duygunun üstesinden gelebilmek için sorunun kaynağına inmek gerekir.

Evlilik Kaygısı Nedenleri

Evlilik kaygısı dikkate alınması gereken bir problemdir. Şu an erkekler ortalama 30 yaşına kadar, kadınlar ise 27 yaşına kadar evlenmek istemiyor. Birçok insan çeşitli nedenlerden dolayı kilometre taşları ve tutumlar belirleyerek ilişki sürdürmeye devam ediyor.

Peki, hangi korkular veya toplumsal sebepler kişinin bunu yapmasına neden olabilir?

Olumsuz Deneyimler

Geçmişte yaşadığımız deneyimler romantik ilişkilere bakış açınızı değiştirebilecek güçtedir. Örneğin, daha önce toksik bir ilişki içerisinde bulunduysanız veya aldatıldıysanız yeni bir birliktelik kurmada zorlanabilirsiniz. Evlilik kaygısı hissetmenizin de kaynağında bu sebeplere ulaşabiliriz.

Mutsuz Ebeveynler

Evlilik kaygısının en yaygın nedeni mutsuz ebeveynlere sahip olmaktır. İnsan zihninin en boş olduğu dönem çocukluk ve bebeklik dönemleridir. Beynimiz bu dönemde işlenmeye elverişlidir. Bu işlenmenin birisi tarafından anlatılarak gerçekleştirilmiş olması önemli değildir.

Çevremizde gördüğümüz veya işittiğimiz bütün cümleler olduğu gibi zihnimize aktarılır. Dolayısıyla bahsettiğimiz çağda mutsuz ve sürekli kavga eden ebeveynlere sahip olmak, gelecek dönemde vereceğiniz evlilik kararı üzerinde etkili olacaktır. Mutsuz ebeveynler ile yetişmiş çocuklar, kendilerinin de öyle olacağını düşünerek evlilik fikrinin korkutucu olduğunu savunabilir. Bu da evlilik korkusu gelişmesine sebep olabilir.

Ailelerin Farklı Görüşlerde Olması

Kültür, göz ardı edilmemesi gereken bir olgudur. Aynı çevrede yaşayan insanların bile birbirinden farklı inançlara sahip olduğuna rastlayabiliriz. Çünkü çevre kültürü, aile kültürü ile birleşerek yeni bir durum oluşturur.

Bu bağlamda, birbiriyle tamamen zıt görüşleri savunan ailelere sahip olmak, hayatını birleştirmek isteyen iki insan için kaygı sebebi olabilir. Profesör Doktor Üstün Dökmen’in “Avrupa’da evlilik tango gibidir, iki kişi arasında yapılır. Türkiye’de ise halay gibidir, aileler arasında yapılır ve sülaleler karışır.” sözünü de göz önünde bulunduracak olursak farklı görüşlerin ne derece önem teşkil ettiğini özetleyebiliriz.

Ekonomik Etkenler

Evlilik kararı alan birçok insan, nişan aşamasından itibaren ekonominin gerçekleriyle yüzleşmeye başlar. “Nasılsa bir kez evleniyoruz, olacaksa en iyisi olsun.” fikriyle çıkılan bu yolda, bilinçli veya bilinçsiz şekilde harcamalar yapılabilir. Herkes rüya gibi bir tören ister. Bu da çoğunluğun en büyük hayalidir. Ancak ekonomik gerçekler de yadsınamaz bir gerçektir.

Kişisel Kimliği Kaybetme Korkusu

Kimliğimiz bizi var eden ve tanımlayan bir marka gibidir. Evlendikten sonra bireyselliğin ötelenip “Biz” fikrinin meydana çıkmasında rol oynar. Kimliği kaybetme korkusu özellikle kadınlar tarafından dile getiriliyor olsa da erkeklerin de aynı korkuyu hissettiklerini rahatça söyleyebiliriz.

Birçok kadın “Çocuğumuz olursa kariyerime devam edebilir miyim?” düşüncesi ile tanışırken, erkekler “Baba olmak fedakârlık demektir.” düşüncesi ile yaşamlarına devam eder. Her iki düşünce de bir süre sonra stres ve depresyona sebep olabilir.

Ya Boşanırsam Düşüncesi

Tabii ki hiç kimse boşanmak için evlenmez. İnsanların çoğu teoride bu fikri desteklese bile pratikte bambaşka davranmaktadır. Bir insanın bu düşünceye sahip olması için genelde iki neden vardır: Kişi ya daha önce boşanmıştır ya da birçok boşanan bir çifte tanık olmuştur.

Kişisel ya da sosyal çevre bu korku üzerinde etkilidir. Daha önce çekişmeli bir boşanma süreci geçiren kişi, yeni evliliği için de aynı korkuları taşıyabilir. Veya severek evlenen çiftlerin dahi boşanmalarına tanık olmak “Onlar bile boşandıysa ben de boşanabilirim.” fikrinin benimsenmesine yol açabilir. Ancak genelleme yapmak ve geçmiş dönem deneyimlerine dayanarak sabit inançlara sahip olmak doğru değildir.

Evlilik Kaygısı Nasıl Geride Bırakılır?

Hemen yukarıda belirttiğimiz gibi birçok insanın evlenme kaygısı vardır. İyi haber şu ki bu kaygının üstesinden gelmenin birçok farklı yolu bulunmaktadır. En basit yöntem, korkularınız ve endişeleriniz hakkında konuşmaktır. Bu, onları daha iyi anlamanıza ve evlilikle ilgili belirsizliği ortadan kaldırmanıza yardımcı olabilir.

Evlilik Kaygısının Nedenini Bulun

Evlilik kararı almak aceleyle verilecek bir karar değildir. Aşkla sürdürdüğünüz birlikteliğinizi resmiyete dökmek istediğinizde istem dışı olarak kaygı duyabilirsiniz. Bir noktaya kadar bu geçici bir histir. Ancak ilişkilerinizi etkileyecek düzeyde bir kaygıya sahip olmak normal dışı bir düşünce tipidir.

Bu yüzden sizi böyle düşünmeye zorlayan problemi bulmanız gerekir. Sizi kaygılandıran temel problem ne? Aile baskısı mı, ekonomik sebepler mi, yoksa içinde yaşadığınız kültür mü? Kendi zihninize yönelerek sorunuzun cevabını bulmalısınız. Hatta daha sağlıklı bir süreç için online terapiye başvurup profesyonel yardım almalısınız.

Tekrar Kötü Olacak Diye Düşünmeyin

Romantik ilişkilerinizde olumsuz durumlara maruz kalmış olabilirsiniz. Psikolojik olarak acı verici olan bu deneyimler, evlilik kararınızı kaygıyla sorgulatabilir. Bununla birlikte, hayatınızı birleştirmek istediğiniz partnerinizin bir önceki partneriniz olduğunu unutmamalısınız.

Sevdiğiniz, âşık olduğunuz bu kişinin samimi ve güvenilir bir insan olduğunu zaten biliyorsunuz. Geçmiş ilişkilerinize dayanarak “Ya onun gibi olursa” diye düşünmek hem size hem de ilişkinize zarar verecektir. Fikirlerinizden arınmalı ve gerektiğinde psikolojik destek almalısınız.

Düğünlere Katılın

Bir kaygının üstesinden gelmenin en iyi yollarından biri, kendinizi ona maruz bırakmaktır. Düğünlere gitmek evlilik kaygınızın üstesinden gelmenize yardımcı olmak için etkili bir yol olabilir. Mutlu çiftlerin etrafında olmak stresinizin azalmasını sağlayacaktır.

Gevşeme Tekniklerini Uygulayın

Evlilik kaygınız strese neden oluyorsa kısır bir döngüye girmiş gibi hissedebilirsiniz. Dolayısıyla gevşemenin bir yolunu bulmak, kaygıyla başa çıkmanız için önemlidir. Örneğin, yoga veya meditasyon yapabilir, düzenli olarak spora gidebilirsiniz.

Terapi Alın

Kaygı, ruh sağlığınızı ve fiziksel sağlamlığınızı olumsuz yönde etkiler. Yaygın bir kaygı türü olan evlilik kaygısı yalnızca bununla sınırlı kalmayıp ilişkinizi de negatif yöne taşımaya meyillidir.

Çabalarınıza rağmen bu durumdan kurtulamıyorsanız uzman önerileri almak önemlidir. Bunun için daima size yardım etmeye hazırız. Hemen uzmanlarımızdan randevu alıp online terapiye başvurun, sağlık dolu günlere kavuşun!

Yorum Gönder
İlgili İçerikler
Daha İyi Bir Sen için E-Bültenimize Abone Ol!