'Daha İyi Sen' için İlk Seansının %25‘i Bizden!
0 850 700 03 03
İyi Hisset

Delik Fobisi (Tripofobi) Nedir? Delik Korkusu Neden Olur?

Yazar: Uzman Klinik Psikolog Tuba Balkır
HiDoctor tarafından onaylandı
6 DK
12 Haziran 2025 tarihinde yayınlandı
Yazı Boyutu:
a
a
6 dakikalık okuma
Yazı Boyutu:
a
a

Kabarcıklarla dolu bir kahve, bulaşık yıkayacağınız sünger veya bal peteği… Delikli bir görünüme sahip bu ürünlere baktığınızda şiddetli bir rahatsızlık hissediyor musunuz? Eğer cevabınız ‘’Evet’’ ise bu, sizin de birçok insanı etkisi altına alan delik fobisinden muzdarip olabileceğiniz anlamına gelir.

Peki, delik fobisi olarak da bilinen tripofobi nedir, belirtileri nelerdir? Delik korkusu neden olur ve nasıl geçer? Delik fobisinden kurtulmak mümkün müdür? Hepsinin cevabını bu yazımızda bulabilirsiniz.

Delik Fobisi (Tripofobi) Nedir?

Kişinin, kümeler halinde yoğunlaşmış deliklere veya birbirine oldukça yakın olarak gruplaşmış düzensiz desenlere karşı hissettiği korku ve iğrenme duygusuna tripofobi adı verilir. Bazı insanlar tarafından delikli el fobisi olarak da nitelendirilen bu terim, Yunancada “delik” anlamına gelen “trypo” ve “korku” anlamına gelen “phobos” kelimelerinden türetilmiştir.

Delik korkusu aslında delikleri temsil eden herhangi bir şeye yönelik hissedilen iğrenme duygusudur. Bakılan görüntü tehdit edici olmasa veya kişi yaşadığı irrasyonel korkunun tamamen farkında olsa bile, karşısındaki nesneye karşı yoğun bir tiksinti duyar.

Zira tripofobi, içinde delikler olan herhangi bir nesneyi veya küçük delikleri olan yüzeylerin görülmesi ile birlikte kolayca tetiklenebilir. Bu da peteklerden mercanlara, çileklerden nara veya hava kabarcıklarından cildin gözeneklerine kadar değişebilir.

Tripofobi Neden Olur?

Fobilerin keşfedilmesi oldukça eski bir tarihe dayanır. O dönemden günümüze kadar yüzlerce çalışma yürütülmüş ancak fobinin ortaya çıkmasına neden olan faktörler için net bir açıklama yapılamamıştır. Tripofobi de tıpkı diğer fobiler gibi “Nedeni tam olarak anlaşılamayan durumlar” kategorisine dahil edilmiştir.

Bununla birlikte, fenomenin kökenini açıklamak için birbirinden farklı teoriler üretilmiştir. Araştırmacılar tarafından öne sürülen ilk hipotez, tripofobinin uyuz, tifüs ve kızamık gibi parazitlere karşı bilinç dışı bir savunma reaksiyonu olduğudur.

Bazı araştırmacılar ise bu korkunun kökeninin atalarımıza kadar uzandığını savunmaktadır. Onlara göre atalarımız pullu veya tehlikeli hayvanlara karşı bir sinir refleksi geliştirmiştir ve bu refleks onlardan bize miras kalmıştır.

Her ne kadar araştırmacılar birbirinden farklı noktalara değiniyor olsa da hepsinin ortak olarak kabul ettiği bazı etkenler de vardır. Tripofobi nedenleri olarak genelleyebileceğimiz bu faktörleri şu şekilde açıklayabiliriz:

  • Biyolojik reaksiyonlar: Tripofobinin temeli evrimsel mekanizmalarla ilişkili olabilir. Örneğin, çeşitli cilt enfeksiyonları delik desenleri ile eşleştirilebilir ve bu da tehditten kaçmak için ortaya çıkan iğrenme tepkisini tetikleyebilir.
  • Travma: Delik desenleriyle ilgili olumsuz bir deneyim bu fobinin gelişmesine neden olabilir. Örnek verecek olursak, suçiçeği veya kızamık gibi cilt enfeksiyonları ile nahoş bir deneyim yaşayan kişiler delikli görüntüler karşısında iğrenebilir.
  • Genetik yatkınlık: Fobiler genetik olarak aktarılabilir. Kişinin anne veya babası tripofobiye sahip ise çocukta da delik korkusu görülme olasılığı oldukça yüksektir.
  • Görsel stres: İnternette yoğun şekilde paylaşılan bazı görüntüler yaşanan korku ve iğrenme hissini daha da güçlendirebilir. Moda sektörünün geometrik şekillere daha çok yer vermesi veya reklamlarda delikli ürünlerin betimlemesinin sıkça yapılması kişinin yaşadığı olumsuz duyguları güçlendirebilir.
  • Psikolojik etkenler: Anksiyete bozukluğu veya sosyal kaygı gibi psikolojik rahatsızlıklardan muzdarip kişilerin tripofobi geliştirme olasılığı diğer kişilere göre daha yüksek olabilir.

Tripofobi Belirtileri Nelerdir?

Tripofobi, yoğunluğu kişiden kişiye değişen semptomlarla kendini gösterir. Bazı kişiler hafif rahatsızlık yaşarken, bazıları çok daha yoğun tepkiler verebilir. Hatta bu tepkiler panik atak veya anksiyete atağına kadar ilerleyebilir. En yaygın görülen tripofobi belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:

  • İğrenme hissi,
  • Genel huzursuzluk,
  • Mide bulantısı ve kusma,
  • Baş dönmesi,
  • Kalp çarpıntısı,
  • Baş ağrısı,
  • Terleme,
  • Sıcak basması
  • Karıncalanma,
  • Kaşınma,
  • Korku,
  • Aşırı durumlarda kaygı ve ardından titreme.

Bu semptomlar sadece delikli görüntülerle ortaya çıkmaz. Aynı zamanda aşağıdaki listede yer alan ürünlerin düşünce yoluyla hayal edilmesi veya hafıza nedeniyle aniden hatırlanması da tripofobiyi tetikleyebilir:

  • Sabun veya kahve köpüğü,
  • Cilt gözenekleri,
  • Bal peteği,
  • Çilek,
  • Nar,
  • Taşlı ve çakıllı yollar,
  • Tohumlar
  • Sünger,
  • Sosyal medyada paylaşılan delikli görseller,
  • Bazı peynir çeşitleri.

Tripofobi Nasıl Teşhis Edilir?

Çoğu kişi tripofobik olduğunun farkında değildir. Nitekim pek çok kişi, deliklere karşı duyduğu rahatsızlığı genellikle şans eseri keşfeder. Günlük yaşantımızda nadiren delikli görüntülere temas ettiğimiz için aslında bu alışılmış bir durumdur. Ancak kişinin tripofobik olduğunu keşfetmesinden hemen sonra işler değişir.

Acaba ile başlayan bütün düşünceler yerini “Bu histen nasıl kurtulabilirim?” düşüncesine bırakır. Başlangıçta rahatlıkta tolere edilebilen delik fobisi semptomları, bireyin kişisel yaşantısını şiddetli şekilde etkiler. Çünkü kişi bazı nesnelere karşı çok daha duyarlı hale gelir. Tam da bu noktada kişinin uzman psikolog görüşü alması gerekir.

Uzman kişi, yaşanan kaygının yoğunluğunu ve söz konusu kişinin tepkilerini dikkatlice değerlendirir. Ayrıca duruma bağlı olarak, semptomların hangi nesnelere karşı olduğunu ve ne ciddiyette olduğunu öğrenmek için çeşitli yöntemlerden de yararlanabilir:

  • Anket: Uzman, danışanın hangi nesnelere karşı korku hissettiğini anlamak için anket yönteminden yararlanabilir. Danışanın yaptığı işaretlemeler sonucu semptomlara sebep olan faktörler ve semptomların şiddeti değerlendirilebilir.
  • Görüntü: Bu testte tripofobiyi tetikleyebilecek görüntülerden yararlanılır. Küme oluşturan nesneler veya diğer delikli ürünler danışana gösterilir ve danışanın tam olarak nasıl tepki verdiği not alınır.

Tripofobi Nasıl Geçer?

Sahip olunan fobilerin çoğu kaliteli bir yaşam tarzıyla aşılabilir. Dolayısıyla tripofobiyi yenmek de sandığınız kadar zor değildir. Aşağıda sıraladığımız önerileri dikkate alarak yaşam kalitenizi artırabilir ve muzdarip olduğunuz delik korkusundan kurtulma konusunda önemli bir adım atabilirsiniz.

1. Zihninizi Yeniden Programlayın

Fobiler sıklıkla kendini belli eder; çünkü tekrarlayan düşünce kalıpları tarafından tetiklenirler. Kendinizi bundan kurtarmak için kendiniz ve korkulan durum hakkında sahip olduğunuz algıyı değiştirmek oldukça önemlidir. Bu noktada ne mi yapabilirsiniz?

  • Düşüncenizin farkına varın: Düşünceler duyguları doğrudan etkileyebilir. Otomatik düşüncelerinizi gözlemleyin ve korkuyu körükleyenleri bulmaya çalışın.
  • İnançlarınızı değiştirin: Kendinizle içsel temas kurun ve gücünüzü engelleyen düşünceleri yakından tanıyın. Potansiyelinizle ilgili olumlamalar yaparak sınırlarınızı yeniden inşa edin.
  • Olumlu görselleştirme uygulayın: Sizi zihinsel olarak korkutan durumu kontrollü bir sonuca varabileceğiniz vaziyete çevirebilirsiniz. Böylece beyninizi, bu durumu tehlikeyle ilişkilendirmemesi için eğitebilirsiniz. Bunu tek başına yapmanız zor olsa da profesyonel yardım alarak bu durumun üstesinden gelebilirsiniz.

2. Nefes Egzersizi Yapın

Stresle başa çıkma yöntemleri arasında belki de en etkilisi nefes egzersizidir. Tripofobinin tetiklendiği anlarda yaşadığınız kaygıyı yönetemiyorsanız ve bu da sizin günlük yaşantınızı son derece olumsuz etkiliyorsa nefes egzersizlerinden yararlanabilirsiniz.

3. Yaşadığınız Duyguyu Açıkça İfade Edin

Deliklerden korkmak, utanılacak veya herkesten gizlenilecek bir durum değildir. Birçok tripofobik birey bunun farkında olsa da yaşadığı hisleri paylaşma konusunda oldukça çekimserdir. Bu çekimserliğin nedeni genellikle yargılanma korkusudur.

Eğer siz de benzer durumu yaşıyorsanız farklı alternatiflere yönelebilirsiniz. Hislerinizi yazabilir veya tam olarak ne yaşadığınızı yüksek sesle ifade edebilirsiniz. Bu sayede vücudunuzu farklı bir yöne çekecek ve enerjinizi kaygıyı azaltmak için harcayabileceksiniz.

4. Fobinizi Kabul Edin

Tripofobinin üstesinden gelmek için yara alabileceğiniz bir mücadeleye girişmenize gerek yoktur. Anlayış, kabullenme ve içsel dönüşüm yoluyla ekstra bir sorunla karşılaşmadan probleminizin üstesinden gelebilirsiniz. Zihninizi yeniden eğiterek ve kişisel gücünüzü tekrardan kazanarak sizi sınırlayan korkulardan kurtulabilirsiniz.

5. Tetikleyicilerden Kaçının

Neredeyse hiç kimse deliklerden korkarak doğmaz. Bazen çevredeki kişiler bazen de kişinin ta kendisi fobinin gelişmesine katkıda bulunabilir. Bu nedenle daha bilinçli davranmalı ve semptomlarınıza karşı hareket etmeyi alışkanlık haline getirmelisiniz.

Örneğin, arkadaşınızın atmış olduğu bir görüntü ile fobiniz tetikleniyorsa görüntüyü kapatıp arkadaşınızı uyarmalısınız. Ya da bal gördüğünüzde iğrenme duygusuna kapılıyorsanız bal satılan alanlardan mümkün olduğunca uzak durmalısınız.

6. Fiziksel Sağlığınızı İhmal Etmeyin

Fiziksel sağlığınıza dikkat etmek fobinizi direkt olarak çözmese de, tamamlanmış bir kişisel bakım ile kaygı ve diğer semptomları çok daha kolay bir şekilde yönetebilirsiniz. Bunun için birazdan vereceğimiz ipuçlarını takip edebilir ve sandığınızdan çok daha güçlü şekilde ilerleyebilirsiniz:

  • Uyku süresine dikkat edin.
  • Dengeli bir diyet yapın ve kaygıyı tetikleyecek gıdaların tüketimini sınırlayın.
  • Spor yapmayı ihmal etmeyin.
  • Kafein etkilerine karşı hassas bir yapınız varsa kola ve kahve gibi kafein içeren içeceklerden kaçının.
  • Kitap okuyun ve doğada mümkün olduğunca fazla vakit geçirin.

Tripofobi Nasıl Tedavi Edilir?

Tripofobi için spesifik bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Öte yandan, semptomları yönetmeye yönelik uygulanabilen bazı yaklaşımlar vardır. Bunları da psikoterapi ve ilaç tedavisi olarak iki kategoriye ayırabiliriz:

1. Psikoterapi

Psikoterapi, fobi ile ilgili geliştirilen olumsuz düşünceyi ve duyguları tanımlayarak onları değiştirmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır. Tripofobi tedavisi için yaygın olarak kullanılan teknikler şunlardır:

  • Bilişsel davranışçı terapi: Bilişsel davranışçı terapi (BDT), sunduğu yenilikçi tedavi metotları sayesinde korkularınızı körükleyen irrasyonel düşünceleri tanıyıp değiştirmenize yardımcı olur.
  • Maruz kalma terapisi: Bu yaklaşım ile güvenli bir ortamda kişinin korkularıyla yüzleşmesine izin verilir. Danışan terapi süresince kademeli olarak bazı görüntülere maruz bırakılır. Uzman ise danışanı gözlemleyerek tepkilerini ölçer ve bir sonraki aşamayı planlar. Bu yöntem genellikle BDT ile eş zamanlı olarak kullanılır.
  • Gevşeme terapileri: Meditasyon, öz farkındalık veya gevşeme tekniklerini öğrenmek ve uygulamak özellikle stresi yönetme konusunda faydalı olabilir. Bu da delik korkusunun tetiklendiği anlarda kişiye fayda sağlayabilir.

2. İlaç Tedavisi

Tripofobi tedavisi ile doğrudan ilişkili hiçbir ilaç bulunmamaktadır. Ancak aşağıdaki durumların varlığı söz konusuysa psikolog, danışanı psikiyatriste yönlendirebilir:

  • Belirli durumlarda yaşanan aşırı panik bozukluk,
  • Günlük yaşamı son derece olumsuz etkileyen kaygı,
  • Terapinin ilerlemesini engelleyecek kadar güçlü stres,
  • Tek başına terapi ile düzelmeyen diğer semptomlar.

Tedavi sürecinde reçete edilebilecek ilaçlar ise anksiyete ile ilgili somatik veya psikolojik semptomları ortadan kaldırmak üzere verilebilir. Ancak ilaç tedavisi uygulanıyor diye terapinin sona ereceğini düşünmek doğru değildir. Zira ilaç tedavisi ile terapi süreci eş zamanlı olarak ilerler. Böylece psikolog ve psikiyatrist birlikte çalışarak kişinin yaşadığı semptomları daha başarılı yönetmesini sağlayabilir.

Yorum Gönder
İlgili İçerikler
Daha İyi Bir Sen için E-Bültenimize Abone Ol!