Çocuklar bulaşıcı hastalıklardan oldukça kolay etkilenir. Özellikle okul ve kreş gibi toplu alanlarda bulunmaları nedeniyle kontaminasyon riski yetişkinlere göre daha yüksektir. Bu durum küçükler için son derece streslidir. Zira hastalık yalnızca kendi sağlıklarını etkilemekle kalmaz; aynı zamanda sosyal çevreleri üzerinde de etkilidir. Bu sebeple, okul döneminde çocuk sağlığına dikkat etmek çok önemlidir.
Peki, okul döneminde çocuklarda en sık görülen hastalıklar nelerdir? Okul çağı çocuklarını bir hayli olumsuz etkileyen bu tip hastalıklardan nasıl korunabilirsiniz? Bu yazımızda, okul dönemi hastalıklarını detaylı bir şekilde mercek altına alacağız. Ayrıca hastalıkların nedenlerini, semptomlarını ve korunma yollarını da sizinle paylaşacağız.
Çocuklar enfeksiyonlara karşı yetişkinlerden daha hassastır; çünkü bağışıklık sistemleri henüz tam olarak olgunlaşmamıştır. Çocuklar anaokullarında, okullarda veya oyun gruplarında diğer çocuklarla yakın temas halindedir ve bu da enfeksiyonların kolayca yayılmasını mümkün hale getirir.
Bu dönemde sıkça rastlanan okul dönemi çocuk hastalıkları ise tipik bir boğaz ağrısından mide gribine kadar genişletilebilir. Bu hastalıklar; ateş, öksürük, burun akıntısı ve kızarıklık gibi semptomlara yol açabilir. Bununla birlikte, daha detaylı aktarabilmek adına, okul çağı hastalıklarını ayrı başlıklar halinde incelememizde fayda vardır.
Çocuğunuz yalnızca yorgunluktan veya hafif bir yutma zorluğundan yakınıyor olabilir. Ancak virüslerin mukozaya saldırmasıyla birlikte mukoza zamanla şişer ve bu da aşağıdaki tipik semptomların ortaya çıkmasına sebep olur:
Nezle ve soğuk algınlığı, yine çocuklarda en sık görülen okul çağı hastalıkları arasındadır. Genellikle burun akıntısı veya tıkanıklığı, hapşırma, öksürük ve baş ağrısı ile karakterizedir. Çocuklar, diğer çocuklardan kaynaklanan enfeksiyon nedeniyle yıl boyunca birçok kez soğuk algınlığına yakalanabilir.
Soğuk algınlığı ve nezleye sebep olan virüsler, enfekte olan kişinin hapşırması veya öksürmesi ile salınan küçük hava damlacıkları yoluyla yayılır. Semptomlar genellikle temastan iki veya üç gün sonra başlar ve bir haftaya kadar sürebilir. Şikâyetler genellikle burnu etkilese de çoğu zaman buna aşağıdaki belirtiler de eşlik eder:
Hastalık taşıyıcı damlacıklar, virüsün 24 saate kadar hayatta kalabileceği farklı yüzeylere inene kadar bir süre havada asılı kalır. Dolayısıyla kapı kolları, sıra ve kalem dahil olmak üzere sınıf ortamında yer alan eşyalar kolayca kontamine olabilir. En yaygın grip belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:
Ayrıca gribin genel bir halsizlik, enerji kaybı ve yorgunluğa sebep olabileceği unutulmamalıdır.
Bademcik enfeksiyonu, okul dönemi hastalıklarından biri olan boğaz ağrısının beraberinde getirdiği virüslerden dolayı ortaya çıkar. Yalnızca boğaz kısmıyla sınırlı kalmayıp agresif bir yayılım gösteren patojenler bademciklere kadar ilerler ve bademcik iltihabına neden olur.
Bademcik enfeksiyonu genellikle 5 ila 14 yaş arasındaki çocuklarda yaygındır. Etkilenen bir kişinin solunum yolundan gelen salgılarla veya dolaylı temas yoluyla kolaylıkla bulaşabilir. Bademcik enfeksiyonu, soğuk algınlığı belirtilerini taklit etse de aşağıda sıralayacağımız bazı ayırıcı semptomlara da sahiptir:
Gastroenterit, mide ve ince bağırsağın buluştuğu gastrointestinal sistemin iltihaplanmasıdır. Halk arasında mide üşütmesi veya mide gribi olarak da bilinen bu rahatsızlık, genellikle norovirüs veya rotavirüs gibi virüslerden kaynaklanır. Ancak salmonella veya campylobacter gibi bakteriyel patojenler tarafından da tetiklenebilir.
Bu virüsler, kontamine yüzeyler, kontamine su ile temas veya enfekte bir çocukla doğrudan temas yoluyla bulaşır. Çocuklarda gastroenterit belirtileri değişkenlik gösterebilir ancak bütün semptomlar gastrointestinal sistem ile sınırlıdır. En sık görülen mide üşütmesi belirtileri ise şu şekildedir:
Kulak, farklı kısımlardan oluşan katmanlı bir yapıya sahiptir. Soğuk algınlığı veya alerji gibi sıkıntılar ise bu kısımların enfekte olmasını tetikleyebilir ve ağrı gibi şikayetlere neden olabilir. Kulak enfeksiyonları her yaşta ortaya çıkabilir ancak okul çağındaki çocuklarda daha sık görülmektedir.
Kulak enfeksiyonu her ne kadar işitme kaybı ve ağrı ile karakterize olsa dahi aşağıdaki belirtilere de rastlanması mümkündür:
Konjonktivit veya bilinen diğer adıyla kırmızı göz hastalığı, gözün beyaz kısmında veya göz kapaklarının alt kenarında ortaya çıkan kırmızılıklar ile karakterizedir. Enfeksiyon veya tahriş edici bir madde, gözlerin beyaz kısımlarını veya göz kapaklarının içini kaplayan şeffaf zara ulaştığında kırmızı göz hastalığı oluşur.
Kırmızı göz hastalığının belirtileri ise genellikle şunları içerir:
Halk arasında öpücük hastalığı olarak bilinen mononükleoz, herpes virüs ailesinin bir üyesi olan Epstein-Barr virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Mono benzeri semptomlara neden olabilecek başka virüsler de olmasına rağmen, çoğu durumda EBV ana suçludur.
Öpücük hastalığı genellikle şu belirtilerle kendini gösterir:
Okul çağı hastalıklarından belki de en popüler olanı saç bitidir. Çünkü birçok çocuk, öğrenim hayatının belirli bir döneminde bu hastalığa yakalanır. Saç biti, insan kanıyla beslenen ve kafa derisine yakın yaşayan böceklere verilen isimdir. Bu enfeksiyon anaokulu öğrencileri, ilkokul öğrencileri ve hatta enfekte çocukların aile üyeleri arasında yaygındır.
Saç biti, enfekte bir kişinin saçıyla doğrudan temas yoluyla bulaşır ve biti olan biriyle kafa kafaya temas eden bütün çocuklar risk altındadır. Kendini çeşitli semptomlarla gösteren saç bitinin belirtileri genel olarak şu şekildedir:
Suçiçeği, çocuklarda sık görülen hastalıklar arasında adeta klasikleşmiştir. Çoğu durumda ciddi komplikasyonlara neden olmasa bile yine de rahatsız edici ve sinir bozucu olabilir. Bu hastalık genellikle varisella-zoster virüsünden kaynaklanır.
Suçiçeği belirtileri; çoğunlukla ateş, halsizlik ve baş ağrısı ile başlar. Birkaç günden sonra berrak içerikli kaşıntılı kabarcıklara dönüşen döküntüler gelişir. Suçiçeği hastalığı, enfekte bir kişinin döküntüsü ile doğrudan temas yoluyla veya hapşırma sırasında damlacık enfeksiyonu ile bulaşabilir.
Özellikle döküntü ortaya çıkmadan önceki günlerde bulaşma oranı daha fazladır. Bu nedenle de anaokulu veya sınıf gibi toplu yaşam alanlarında saatlerce kalan çocukların enfekte olma riski son derece yüksektir.
El, ayak ve ağız hastalığı esas olarak on yaşın altındaki çocukları etkiler. Son derece yaygın olmasının sebebi ise bulaşıcı olmasıdır. Hastalık genellikle ateş ve boğaz ağrısı ile başlar. Bir ila iki gün sonra ağızda, avuç içlerinde ve ayak tabanlarında ağrılı bir kızarıklık fark edilir hale gelir. Hastalık çoğu zaman hafif bir şekilde seyreder ve çocuğunuz ortalama 1-2 haftalık bir sürede iyileşir.
Menenjit, beyni ve omuriliği çevreleyen zarların iltihaplanması olarak tanımlanabilir. Vakaların %80’i virüs kaynaklıdır. Daha nadir olarak, menenjite bakteriler de neden olabilir.
Her yaşta ortaya çıkabilir ancak en çok 5 yaşın altındaki çocuklar etkilenir. Kontaminasyon, enfekte bir kişi hapşırdığında veya tükürdüğünde meydana gelir. Yaygın bir şekilde görülen menenjit belirtileri de şu şekilde sıralanabilir:
Çocuklarda bulaşıcı bir hastalık olması durumunda hem korunma hem de tedavi açısından mutlaka bilinmesi gereken birkaç önemli kural vardır. Okul dönemi çocuk sağlığı için aşağıdaki tavsiyelere uymanız son derece önemlidir:
Unutmayın ki kalabalık bir ortamda çocuğunuzun enfekte olmasını engellemeniz zordur. Bu nedenle, aşılar ve hastalıklar hakkında bilgi sahibi olmaya özen göstermelisiniz. En ufak bir şüphe veya endişe ile karşı karşıya kaldığınızda idareyi bilgilendirmeniz ve gerekli müdahaleler için tıbbi destek almanız çok önemlidir. Ayrıca doktor kontrolünü asla ihmal etmemeli ve herhangi bir sağlık probleminde sağlık kuruluşuna başvurmaktan çekinmemelisiniz.