Bahar mevsimi, özellikle uzun ve çetin bir kışa katlandıktan sonra beraberinde dört gözle bekleyeceğimiz birçok şeyi getirir. Güneş daha güzel parlar, çiçekler açar ve çocuklar için güzel bir hava eser. Ancak bütün bunlar olurken, ne yazık ki kimilerimiz için rahatsız edici olan mevsimsel alerji de beraberinde gelir.
Kısa bir tanım yapmak gerekirse, yılın belirli zamanlarında salınan polenlerin neden olduğu alerjiye mevsimsel alerji adı verilir. Genellikle sulu göz, kaşıntılı cilt ve burun akıntısı ile karakterizedir. Her on çocuktan sekizinde görülür ve nadiren de olsa solunum sıkıntısına yol açabilir. Peki, bahar alerjisinin belirtileri nelerdir? Mevsimsel alerjiye ne iyi gelir? Hepsinin cevabını ve çok daha fazlasını bu yazımızda bulabilirsiniz.
Çocuğunuz her bahar mevsiminde soğuk algınlığını taklit eden semptomlardan şikâyetçi olabilir. Havanın ısı değişimiyle birlikte ilk olarak bunun düşünülmesi oldukça normaldir. Bununla birlikte, kaşıntılı sulu gözler ve sürekli hapşırma gibi kalıcı semptomlar, mevsimsel alerjinin varlığının en açık iki işaretidir. Diğer belirtiler ise şu şekildedir:
Bu semptomlara genellikle alerjik konjonktivit adı verilen kaşıntılı ve sulu gözler de eşlik eder. Bu belirtiler zaman zaman kendini gizleyebilir veya aniden çok daha şiddetli şekilde ortaya çıkabilir. Tam olarak bundan dolayı çocuğunuz alerjik reaksiyona benzer belirtiler göstermeye başladıysa, uzman görüşü almayı ihmal etmemelisiniz. Dilerseniz online doktor hizmetimizden faydalanarak çocuğunuzun sağlığıyla ilgili birçok konuda uzman yardımı alabilirsiniz.
Mevsimsel alerji, genellikle ilkbahar veya sonbahar gibi mevsimlerde olmak üzere, yılın sadece bir bölümünde ortaya çıkan reaksiyonlardır. Alerjinin oluşmasındaki en temel neden, bitkilerden ve ağaçlardan yayılan polenlerdir. Öte yandan, alerji oluşumundaki tek suçlu polenler değildir. Aşağıdaki faktörler de bahar alerjisine zemin hazırlayabilir:
Mevsimsel alerji, çocuklar ve ebeveynlerin yaşam kalitesini etkileyebilir. Ancak doğru tedavi ve doğru önlem ile alerjen konsantrasyonunun zirvede olduğu zamanlarda dahi semptomları kontrol edebilirsiniz.
Ağaçlar, otlar ve diğer bitkiler aralıksız polen üretiyorken; günün hangi saatinde camları açmanız gerektiğini bilmek çok önemlidir. Bunun için en ideal saat sabahın erken saatleridir. Sabah 7 ila 10 arasında camlarınızı açabilir ve temiz havayı içeriye alabilirsiniz. Ardından pencerelerinizi kapatarak polen girişini engelleyebilirsiniz.
Araba ile seyir halindeyken bile çocuklarınız polen saldırısına maruz kalabilir. Bu nedenle pencereleri mutlaka kapalı tutun ve havalandırma sistemini düzenli olarak temizleyin.
Alerjenlerle temas yalnızca fiziksel olarak olmaz. Havada asılı kalan polenler çamaşırlarınızın üzerine yapışarak da alerjik reaksiyonu tetikleyebilir. Bundan kaçınmak için çocuklarınızın çamaşırlarını dışarıda değil içeride kurutun.
Mevsimsel alerjilerden etkileniyorsunuz diye bütün dönemi evde geçirmek zorunda değilsiniz! Birkaç kontrol ile doğanın ve açık hava etkinliklerinin tadını çıkarmak oldukça mümkün.
Çocuğunuzla planladığınız gezi için yağmurlu bir havayı seçebilirsiniz. Bu biraz korkutucu geliyor olsa da, semptomları hafifletmek için son derece etkili bir seçenektir.
Yağmurlu havayı sevmiyor ve güneşli havanın tadını çıkarmak istiyorsanız bunun için de birkaç önlem alabilirsiniz. Çocuğunuzun gözlerini korumak için güneş gözlüğü takmasını teşvik edebilir veya alerjiden ötürü nefes almasında sorun yaşamaması için maske kullanmasını önerebilirsiniz.
Son olarak, rüzgarın çok sert estiği zamanlarda ve kir seviyesinin pik yaptığı günlerde çocuğunuzun dışarı çıkmasını engelleyin. Çocuğunuzun dışarıda olması zorunlu ise koruyucu maske takmasını hatırlatabilirsiniz.
Bağışıklığı düşük olan çocuklar patojenlere karşı daha savunmasızdır. Bu nedenle çocuğunuzun bağışıklık sistemini desteklemeye dikkat etmelisiniz. Bunun için mevsim sebze ve meyvelerinin tüketimini artırabilir ve çocuğunuzu bol su içmeye teşvik edebilirsiniz.
Alerji gözlerde kaşıntı ve şişliğe neden olabilir. Bunları engellemenin en etkili yolu günde on dakika soğuk kompres uygulamaktır. Fakat buzu doğrudan çocuğunuzun cildine temas ettirmemelisiniz. Bu şekilde istemediğiniz bir yanığa sebep olabilirsiniz. Buzu doğrudan cilde temas ettirmek yerine ince bir kumaş parçasına sararak soğuk kompres uygulayabilirsiniz.
Semptomları hafifletmenin bir diğer yolu da doğal yöntemlerden yararlanmaktır. Bunun için aşağıdaki ipuçlarını takip edebilirsiniz:
Yukarıda verdiğimiz tavsiyeleri uygulamak, alerji ataklarını %100 önlemese de riskleri ciddi düzeyde azaltır. Ancak bu noktada reaksiyona ne tür bir alerjenin neden olduğunu bilmeniz çok önemlidir. Bunu yapmak için de uzman doktordan görüş almanız gerekir. Böylece alerjiden kaçınmak için daha farklı adımlar atabilirsiniz.
Hapşıran ve sulu gözlerle dolaşan çocuğunuzu evden çıkarmanız semptomlar için daha da tetikleyici olabilir. Bunun yerine, kendi evinizde online doktor ile görüşme sağlayabilirsiniz. Dilediğiniz muayene saatini seçebilir ve konfor alanınızdan ayrılmadan çocuğunuz için en ideal tedavi planını öğrenebilirsiniz.
Unutmayın ki alerjiler, bir sağlık uzmanının gözetimi altında oldukları sürece baş edilebilir bir durumdur. Çocuğunuzun daha rahat nefes almasını sağlamak için doktor görüşü almayı ihmal etmeyin. Son olarak, online doktor hizmetimizden yararlanmak için hemen bizimle iletişime geçin!