Mutlu İnsan, Mutlu Dünya

Mutluluğu dış koşullara bağlarız çoğu zaman. ‘Okulum bittiğinde mutlu olacağım.’ , ‘İş bulduğumda mutlu olacağım.’ , ‘Evlendiğimde mutlu olacağım.’ ve daha nicesi… Bu dış koşullar karşılandığında mutlu olacağımızı söyleriz kendimize. Ancak çoğu zaman bu şeyler gerçekleştiğinde mutluluğumuzun kısa sürdüğünü görürüz. Durum böyle olduğunda ‘mutluluk arayışı’ kaygı yaratan ve bizi mutsuz eden bir duruma dönüşür. 

Aslında mutluluk; içinde bulunduğumuz durumları nasıl algıladığımız, onlara nasıl yaklaşmayı seçtiğimizle ilgilidir. Belki de hayatı, yaşadığımızı fark ettiğimiz anlarda saklıdır. Bazen sadece yaşamın güzelliğini düşünmek bile bizi mutlu edebilir. Dışarda bir yerlerde aradığımız mutluluk sadece oralarda saklı olmak zorunda değil ve onu her zaman uzakta aramamıza gerek yok aslında. Gökyüzüne bakmak, denizi izlemek, bir çocuğun gülüşünü görmek, kendimize ılımlı bir şekilde yaklaşabilmek, geçmişimizle barışık olup geleceğimize iyimser bir şekilde bakabilmek de mutluluğu yakalamamızı sağlayabilir. O bitmek bilmeyen arayışı bırakıp, her gün görmezden geldiğimiz güzellikleri görmek bizi mutlu edebilir… 

Yaşadığımız zorluklar, hayal kırıklıkları ve travmalar yaşam algımız üzerinde büyük etkiye sahiptir ve yaşamın içinde saklı olan güzellikleri görmemizi, geleceğe iyimser bir şekilde bakmamızı olumsuz şekilde etkileyerek bizi mutluluktan uzaklaştırabilir. Bu olumsuz etkilerle baş edemediğimizi fark ettiğimiz anlarda, ruh sağlığı hizmetleri devreye girer. İçinde bulunduğumuz durumları sadece olumsuz bir şekilde algılamamızın ve yaşama negatif bir bakışla yaklaşmamızın önüne geçerek psikolojik dayanıklılığımızı arttırır. Tam da bu sebeplerle ruh sağlığı hizmetlerinin erişebilir olması büyük öneme sahiptir.